Dünyanın üzerinde bir kasvet ve boğucu bir hava, insanlar çok değişken ruh halleriyle sadece yürüyorlar.
Evet yaşamaya çalışıyorlar ve sadece yeryüzün de gelişigüzel yürüyorlar.
Bir fitne var dünyanın üzerin de bir de müthiş bir kan kokusu.
Sonra çocukların ağlama sesleriyle çınlıyor her yer.
İşte dünya tam da olmuş böyle bir yer.
Bir ara bir rüya sandım.
Kalktım halen saf kalan bir tarafımla da rüya olduğuna inandım.
Sonra baktım ki gözlerim açık,
İşte o zaman uyku halinde olmadığımı anladım apaçık.
Sonra saate baktım.
Fitneye ömür geçiyor, kıyamete ramak kalaydı.
Anlayacağınız saatler de şaşırmış,belli ki dünya bize gülüp geçiyor alaylı.
Artık uyumadım öylece uzandım yatak döşek,
bir an düşünmeye başladım derinden tefekkür ederek.
Kafamda sorular ve cevapsız sorular.
Nereye gidecek böyle? Nasıl dönecek bu devran diye?
Sonra aklıma geldi dünyanın imtihan mabedi olduğu ve
Kabahatmiş ondan bir cevap umduğum.
Gelip geçecekmiş öyle avare bir  biçim de.
Ölünce hepsi geçer dedim içimden.

Dünya, mal- mülk, evlat, koltuk hepsi sadece birer fitneden ibarettir.
Bunlarla sınanacağız  ve bunlarla kendi ruhumuzdaki gerçekleri arayıp duracağız.
Dünya sadece dönecek, ömür bitecek ve biz ise böylece yerimiz de duracağız.

Saygılarım ve en nazenin sevgilerimle...