olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
14 Ekim, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
olay köşe yazısı üstü

DEVLET MENFAATİ HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR

27 Nisan 2022, Çarşamba 11:51
DEVLET MENFAATİ HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR

"Mevkiler önce Allah’a sonra Devlet-i Aliyye’ye karşı sorumluluktur." Kanuni Sultan Süleyman.


Liyakat,sadakat ve müspet  muhakemat'ın  toplumsal literatürden silinip  yok olmaya yüz tuttuğu bir zaman sürecinden geçiyoruz...


Buna en çok siyasi partilerin katkısı olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum...

Her vatandaşın, mensubu olduğu siyasi partiyi yüceltmek veya düşüncelerini  benimsetmekle ilgili illa ki bir çabası,bir mücadelesi olacaktır.Bu gayet doğaldır.Ama,kendi  partisinden olmayanlara cebren veya başka türlü  kabul ettirmeye çalışmak akla pek makul gibi gelmiyor...Böyle olması durumunda bireyler arasında  ister istemez doğal olarak bir takım  husumetlerin doğması kaçınılmaz olur.


 Şöyle bir düşünürsek;kendimizi siyaset'in kirli denizinde yaşayan birer balık olarak tasavvur edebiliriz... Az veya çok ,o kirlilikten nasiplenmeyen  çıkarmı ,bilemem...

Oysa Allah; insanları ayrı biçimlerde,ayrı mizaç ve yaratılışlarda,farklı fikir ve görüşlerde  yaratmıştır...Eğer Herkes aynı fikir ve görüşlerde olsaydı,beşeri münasebetlerde  bir teceliyat-ı terakki bahis konusu olabilir miydi..?

Siyasi veya değil,tüm  teşekküller, insanları, farklılaştırmaya veya aralarında husumetlerin doğmasına yönelik olmamalıdır. Aksi taktirde  şer kapıları ardına kadar açılıp ,bu istenmeyen misafirin bizimle yaşaması zorunlu hale gelir...

Şimdi burada 'şeri'  İlahi moduna sokmakla ancak kendi kendimizi kandırırız...

Haşa, Allah şer'ı insanlara gönderici değildir..! Bu şer olgusu tamamen
 insanların kendi işlediği fiilerle alakalıdır...Allah katında gelenler ise, aslında  şer sanılan hayırlardır. Mesela kar,fırtına,tipi sunan çetin bir kışın bizlere ikramı;  içinde envai çeşit  çiçek,bol yeşillik ve pırıl pırıl bir güneştir...

Siyaset; yalan,töhmet , ifsat gibi marka ve  modellerdeki gemilerin içinde yüzdüğü bir denizdir denilse , tam yerinde bir teşbih olur kanaatindeyim.

İnsanlar birbirleriyle fikri münasebetlerde ,  pekala daha yapıcı, daha hoşgörülü,daha nazik olmaya gayret edebilirler...Bu da onların aralarındaki birlik bağlarını daha sıkkı,daha sağlam bir kazanıma dönüştürebilir.
..

Sağlam zeminde  boy vermiş tevhit  ağacını, dışarıdan hiç bir güç yıkamaz;şayet içten  köküne tefrika suyu dökülmemişse...

Bu ağacın  korunup kollanması en çok devletlerin, siyasi kuruluşların önde gelenleri ile  bireylere düşer...

Osmanlı deyimiyle,eğer bir devlet'in idaresi  ehil olmayanların dest-i tasarrufuna bırakılacak olursa,bu  vaziyettin mevcudiyetinden  o vakit, inkişafat-ı milliye, terekiyat-ı ammiye ,semerat-ı ilmiye nakıs bırakılmış olur...Yani,
Devlet yönetimini erbabı olmayanların ellerine teslim ederseniz, böyle bir durumda milli gelişmeleri,toplumsal yükselişleri,bilimsel kazanımları noksan bırakmış olursunuz.

Bu yüzden her olursa olsun , her  ne yaşanırsa yaşansın ; veya her nerede olursa olsun, siyasilerin , kendilerini mutlaka izleyip,dinleyen   birilerini'nin olduğunu var sayıp , tarz-ı ifadelerine dikkat etmeleri gerekir...

Bir ülkenin devleti-ebet ülküsü şahsi  menfaatler selinde bırakılıp 
 ,yok olamayacak kadar kiymetlidir.Bir millete düşen ,bu mefkureyi zinde tutup,onu varlık platformunda var etmeye çalışmaktır...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum