Öylesine bir çağda yaşıyoruz ki, her şeyi çok çabuk tüketiyor, unutuyor, yenisinin peşine düşüyoruz. Dolayısıyla birçok değerimizi sadece o değere ait özel günlerinde hatırlıyor, sosyal medya hesaplarımızdan o güne ve değerlere yönelik ne kadar kıymet verdiğimizi alacalı-bulacalı onlarca cümleyi sıralayarak, en güzel şekilde ifade etmeye çalışıyoruz.

Çocuklarımızda bunlardan biri… Yine bir 23 Nisan gününde çocuklarımızı ne kadar sevdiğimizi, ne kadar değer verdiğimizi ve onların geleceğimizin teminatı olduğunu hatırladık. Sosyal medya hesaplarımızdan 7’den 77’ye en güzel kelimeleri ve en süslü görseller dizisini yan yana getirerek sevgimizi gösterdik.

Peki gerçek öyle mi?

Hiçbir realite bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Geçmişten günümüze tüm rakam ve göstergeler (bazı küçük istisnalar hariç), iyiye giden bir şeyin olmadığını, hatta her geçen gün daha da kötüye gidişin olduğunu gösteriyor. Bu arada vereceğim neredeyse tüm rakamların resmi ve güncel olmamasına rağmen.

-CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin, Türkiye İstatistik Kurumu  (TÜİK) verilerine göre hazırladığı raporda, Türkiye yenidoğan ölüm hızı bakımından Avrupa Birliği ülkeleri arasında Kosova’nın ardından 2. sırada yer alıyor ve Avrupa'daki yenidoğan ölümlerinin yüzde 44'ü ülkemizde yaşanıyor.

-TÜİK ülkemizde 720 bin, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’ne göre ise, 2 milyona yakın çocuk işçi var. (Bu rakamlara mülteci çocuklar dahil değil.)

- Derin Yoksulluk Ağı’nın 103 aile ile yaptığı ankete göre ise, söz konusu ailelerin yüzde 6’sı çocuklarının geliri ile geçiniyor.

- Birleşmiş Milletler ve Çocuklara Yardım Fonu, Türkiye’de 12 yıllık zorunlu eğitim olmasına rağmen 6-17 yaş arasındaki 743 bin 932 çocuğun okula gitmediğini belirtiyor.

- TÜİK verilerine göre, 2015'te bin 483, 2016'da bin 319, 2017'de bin 81, 2018'de bin 29 ve 2019'da 940 erkek çocuk evlendi. Evlenen kız çocuklarının sayısı ise, 2015'te 31 bin 337, 2016’da 27 bin 637, 2017’de 23 bin 906, 2018'de 20 bin 809 ve 2019’da 17 bin 47 oldu.

-TÜİK’in 2016 verilerine göre, Türkiye'de çocuk istismarı ile ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat artarken 250 bin çocuk istismara uğradı.

-İnsan Hakları Derneği’nin 2018 raporuna göre de, çocuk istismarında dünyada 3. sırada yer alan Türkiye’de 2002’den bu yana 440 bin çocuk doğum yaptı.

- CHP'nin hazırladığı 'Türkiye Krizi' başlıklı raporda, 2002 yılında doğan her çocuk, bin 963 dolar borçla dünyaya gözlerini açarken, 2018'de rakamın 5 bin 513 dolara çıktığı ifade ediliyor.

-Bazı tahminlere göre sokakta yaşayan çocuk sayısı 3 bin, ancak gerçek rakamın daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

-TÜİK, Türkiye’de 2017 yılında güvenlik birimlerine, suça sürüklenme nedeniyle getirilen 107 bin 984 çocuktan, 35 bin 986’sının bağımlılık yapan madde kullandığı tespit edildi.

-Bilim insanları, uyuşturucu veya çeşitli madde kullanım yaşının 4’e kadar gerilediğini belirledi.

-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yönetmeliğine göre bir şehirde kişi başına düşmesi gereken yeşil alan miktarı en az 15 metrekare. Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiye ettiği aktif yeşil alan oranı ise kişi başına en az 9 metrekare. Ancak son yıllardaki betonlaşma ile birlikte birçok şehrimizde bunun çok altında yeşil alan bulunuyor.

Büyüklerin neden olduğu savaşlardan, çatışmalardan ve salgınlardan en çok çocuklar etkileniyor.

Su ve yiyecek başta olmak üzere yeraltı yerüstü kaynakları hovardaca heba ediyoruz.  

Ekolojik düzeni altüst ediyoruz.  

Neresinden bakarsanız bakın ürkütücü tablo.

Şimdi söyleyin bakalım büyükler; çocuklara hangi geleceği bırakacağız.

Sevgiyle kalın.