Hatırlatmakta fayda var, yaklaşık 10 gün önce Ankara’da ki MEB Şura Salonunda bir ödül töreni vardı. Bu ödül töreninde çeşitli kategorilerde Belediye Başkanları oylanıyordu. Aralarında Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız gibi 61 belediye başkanı daha vardı. Hangi belediyeler mi; Ankara B.Ş.B. Mersin B.Ş.B. Manisa B.Ş.B. Sakarya B.Ş.B. Malatya B.Ş.B. Trabzon B.Ş.B gibi Büyükşehir Belediyeleri ve Erzincan, Çankırı, Isparta, Kütahya, Kilis, Bayburt, Çankırı, Bilecik ve daha bunların benzeri nice belediyeler.
Katılımcılar arasında Devlet Eski Bakanı Güldal Akşit, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, 24. Dönem Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök, 26. Dönem Ak Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, 26. Dönem Ak Parti Samsun Milletvekili Hayati Tekin 22. Dönem Ak Parti Samsun Milletvekili Mehmet Kurt, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş gibi konuklar vardı. Niye mi bunları söylüyorum, bizim görmezden geldiğimiz bu ödül töreni akredite olmuş bir ödül törenidir diyebilmek adına söylüyorum.
Bu ödül töreni bir siyasi partinin kendi belediyeleri için düzenlediği bir ödül töreni de değildi. Hem Ak Parti hem de Milliyetçi Hareket Partisinden üst düzey katılımın olması da bunun göstergesidir. Eğer bu ödülü ola ki Gaziantep B.Ş.B. almış olsaydı yine bizim şehrimizi Antep ile kıyaslayan bir kitle çıkacaktı. Biz bir Antep olamayız deyip ahkam keseceklerdi. Kendi öz evladımız ödülü alınca onu görmezden gelmeyi nasıl becerebiliyoruz bunu anlamak inanın mümkün değil. Gelin tebrik kültürümüzü tekrar gözden geçirelim, bu ödül hepimizin. Ödül anonsu yapılırken Şanlıurfa B.Ş.B. diye anons ediliyor, salondaki 2000 kişi Şanlıurfa’yı alkışlıyor ve ödülü Şanlıurfa alıyor. İşte sırf bu yüzden bu gurura hepimiz sahip çıkmalıyız.
Gelin bu günden sonra Urfalı Urfalıyı hafif tartmasın. Türkiye’nin en beğenilen belediye başkanlığı gibi prestijli üç ödülü Şanlıurfa’ya kazandıran Nihat Çiftçi’yi tebrik edelim.
