Maziden;müstakbel'e uzanan koridorda,sağlıklı bir yürüyüşün olabilmesi milli ve manevi değerlerin iyi bilinip,benimsenmesiyle mümkün olur .
Evvelâ genç nesillerin yaban rüzgarları'na kapılmış kuru yaprak gibi meçhuller'de savrulup gitmesinin önüne geçilmelidir.
Unutulmamalı ki,bizi yarınlara sağ selamet ulaştıracak olan genç nesillerdır.Onların söz konusu değerlerle donatılmış olmaları istenen seviyeye ulaşmamızı mümkün kılar.
"Kimiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz,ne yapmalıyız "soruları makuliyet statüsünde cevap bulabilirse,eminim zor gürülenlerin aşılabilineceği gözler önüne serilir.
Tarihi veriler ışığında özümüze dair bir aydınlatma gayreti,bizim tevhid anlayışımızı güçlendireceği gibi; önümüzdeki karanlıklı vadileri aşmamız için de bir meşale olacaktır.
Gözüne kestirdikleri ülkelerin milli ve manevi değerlerini hedef alan emperyal güçlerin; en çok sinsi oyunlarını genç nesiller üzerinde yoğunlaştırdıklarını bilip, ona göre bir stratejisi belirlenmelidir.
Ruhun iflas etmesi bedeninde iflasını nasıl kaçınılmaz yapıyorsa; buda böyle bir durumdur.
Bir ülkede farklı etnik kökenden iki millet düşünün.Manevi paydalarına müessir menfi bir davranış;onları birbirine bağlayan bağları keseceği gibi; beraberinde bir kutuplaştırmayı,bir ayrıştırmayı da zorunlu kılar.
Buda onların bu konuda istedikleri şekilde at oynatmalarına zemin hazırlar ki; sonucu vahamattır, gailedir.
Asl olan Devlet-i Ebet Müddet mefkuresi ise,bunun inşası için milletçe bir gayretin tesis edilmesine çalışıyor olmak milli bir görev olarak telakki edilmelidir.
Allah bu vatanı,bu milleti, korusun!
