“Bilelim ki Millî Benliğini Bilmeyen Milletler Başka Milletlere Yem Olurlar.”

Mustafa Kemal Atatürk

15 Ocak 1919 da Mondros Mütarekesinin 7 Maddesi gerekçe gösterilerek Osmanlı’nın çöküşü akabinde diğer şehirlerimiz gibi Antep’te İngilizler tarafından işgal edildi… İngilizler daha sonra petrol topraklarına hakimiyeti söz konusu yapıp, Fransızlar la aralarında “Suriye İtilafnamesini imzalayarak , Antebi Fransızlara bıraktı…

21 Ekim 1919 da Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuku Milliye Cemiyeti’nin bir şubesi de Antep’te açıldı.

Bu teşekkülün amacı, milli bir devlet kurulması olup, hiç bir devletin yardım ve desteğini almadan, Emperyalizm ve sömürgeciliği red ederek, tamamen homojen bir devlet inşa etmeye yönelikti…

Fransızlar iyice şımarıp, yaptıkları zulum ve işkencelerine tam gaz devam ediyor, ahlaksızlıklarına her gün bir yenisini ekliyorlardı,

Bunlarla yetinmeyip, halkın namusuna da tasallut edip; bunda müdavim olmak gibi bir tutum içine girince, Antep halkı buna artık dur demenin zamanı geldiğini, işgalcilerle silahlı bir mücadelenin kaçınılmaz olduğuna karar verdiler…

En son annesi tarafından okula götürülen 12 yaşındaki Kamil’in, iki Fransız askeri tarafından süngülenerek şehid edilmesi bardağı taşıran son damla olmuştu…

Annesine saldırıp, zorla peçesini açmaya çalışan iki düşman askerine yavru aslan gibi atılıp, yerden aldığı taşları üzerlerine atan küçük Kamil, süngülenerek şehid edildi.

Bu olay Antep halkı üzerinde ağır bir teesüre yol açtı.İşte Antebin İşgal kuvvetlerine karşı direnişinin fitilini ateşleyen bu olay, Anteplilerin destansı mücadelesine dönüşerek, tarih sayfalarında adının altın harflerle yazılmasına sebep oldu…

Bir peçe uğruna şahlanan bir miletin işgale karşı verdiği olağanüstü bir mücadelesidir bu…Türkün tarihi bu tür kahramanlıklarla doludur. Her Türküm diyen bunları öğrenip, bilmeyi görev edinmeli.

Aldığı gazilik ünvanı ak sütü gibi helaldir Anteplinin.