Ne huzur var nede sağlık.
En sevdiğimiz değerler ve en sevdiklerimiz çok hızlı bir şekilde kayboluyor.

Mağdur ülke insanları.
Virüsten dolayı devletin aldığı kararlar sebebiyle korku endişe ayrıca işsizlik.

Dün gibi hatırlıyorum, sayın Süleyman Soylu'nun virüs ani gece yasağını.
Millet aniden market kuyruklarında.
Bin bir telaş tartışmalar kavgalar.

Sabah ekmek fırınının önünde görevli memurun "dışarı çıkmak yasak"demesini.
Peki ekmek ihtiyacımızı nasıl göreceğiz ?
"Fırıncılar evlerinize bırakacak" demesi üzerine ise fırıncı isyanı!!

Aradan uzun zamanlar geçti.
Alınan bazı kararlar zamanla yumuşatıldı.
Tek değişmeyen ise SİYASETÇİLER

Millet sevdiklerini kaybetmenin yasını tutarken
Millet kapanan iş yerlerinde çalışırken 
Millet kapanan iş yerlerinin kirasını borcunu nasıl ödeyeceğini düşünürken
Millet iki defadır virüs sebebiyle ertelenen eğitimlerin bedelini yavrularının çekeceklerini düşünürken
"bu gidişle yazı göremeyebilirim"psikolojisine yakalanmışken

SİYASET AYAKTA

Muhalefet ve muhalefet vekillerinin yada ana hükümet vekillerinin ağız dalaşları bu ülke halkının yaşamlarına şifalar değil daha çok açılmış yada açılacak yaraları derinleştiriyor.

Vekilin kameralar önünde söylediklerini normal bir vatandaş söylese anında tutuklama kararı çıkar fakat vekillerin her konuda toplum önünde sarfettikleri cümleler maalesef yanlarına kalırken toplumun sağlığı psikolojisi kimin umurunda!!

Mahalle kavgalarına dönen siyaset
O ona 
O da Ona
Atıfta bulunuyor
Her gün
ÖFFF

Vatandaşlar bitkin
Vatandaşlar bıkkın
Vatandaşlar huzur istiyor
Vatandaşlar sağlığına kavuşmak istiyor