Hani bir söz var ya, ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye... Bu sözün ata sözü olduğu söylenir. Gerçekten ata sözü müdür, değil midir, hangi ata, ne için, ne zaman söylemiştir bilmiyorum, bildiğim bir şey varsa o da bu sözün 7 Haziran’a doğru gidilirken, yeniden sık sık kullanılmaya başlanmasıdır.
Türkiye coğrafyasında bu tür sözlere pek fazla rastlanır. Hepsine de ata sözü denir. Bu sözler mutlaka döneminde yaşanan bir olay üzerine söylenmiş ve kuşaktan kuşağa aktarılıp günümüze kadar gelmiştir. Ancak bu sözlerden bazıları bu günde güncelliğini korumaktadır. İşte ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ sözü de bunlardan biridir.
Ülke; 7 Haziran’da genel seçime gidiyor. Siyasi partiler, seçim beyannamelerini açıkladı, meydanlara çıktı, vaatlerini sıralamaya başladı. Her nedense beyannameleri ve akılcı vaatleriyle oy toplaması gerekenler, son yıllarda olduğu gibi belaltı da dahil her türlü hile ve fırıldağı mubah sayıyor.
Meydanlarda ve bulundukları her ortamda ‘milli iradeden’ dem vuranlar, zaten ülkede askeri darbenin ürünü olan yüzde 10’luk seçim barajıyla vatandaşın iradesine set çekerken, birde bugünlerde ‘oy hırsızlığı’ gibi en büyük suç olan ‘iradeyi çalma’ iddiasıyla karşı karşıya bulunmaktadırlar. İster yerel, ister genel, ister referandum, ister muhtarlık seçimi olsun. Her seçimde ‘oy çalındığı’ iddia edilir, birileri birilerini suçlar.
Geçen hafta sevgili dostum ve meslektaşım Şanlıurfa Olay Gazetesi İmtiyaz Sahibi Celal Çiftçi’den bir telefon aldım. 4 yıldan bu yana düzenlediği ‘fikir kulübü’ne HDP Urfa Milletvekili adayı Osman Baydemir’i konuk alacağını ve benim de katılmamı istedi. Öncelikle şunu söylemem gerekiyor. Osman Baydemir Urfa’yı, Urfa’da Baydemir’i benimsemiş ve birbirlerini çok sevmişler.
Her neyse asıl konumuza dönelim. Daveti büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Sayın Baydemir’le Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden dostluğumuz bulunuyor. Uzun süreden buyana da karşılaşmamıştık. Öncelikle birbirimizle hasret giderdikten sonra mesleğimiz gereği sorularımızı sıraladık.
HDP Urfa 1. sıra Milletvekili adayı Osman Baydemir'le, Tendürek’teki provokasyon girişiminden çözüm sürecine, geçen yerel seçimden bugünkü genel seçime birçok konuda konuştuk. Ama Baydemir’in en önemli ve çarpıcı söylemi ise bana göre ‘seçim hileleri’ne yönelik açıklamasıydı.
Bildiğiniz gibi Osman Baydemir, yerel seçimde Urfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı idi. HDP’nin Urfa’da 117 bin dolayındaki ‘oy’unu 240 binlere çıkartmıştı. Baydemir, HDP’nin Urfa’da barajı çoktan geçtiğini ve 6 milletvekilliği almak için çalıştıklarını ifade ederek, ‘yerel seçimlerde oy çalma olayları yaşandı. Bunlara bizzat şahit oldum. Fakat kimsenin burnu kanamasın diye sustum. Bu seçimde böyle bir durumu sineye çekemem, feryat figan koparırım. Tabi bunun yanında karanlıkta bir seçim olmasın. Çünkü karanlıklar musibetlerin görülmesinin zehridir. Aydınlıktan korkanlar karanlıkta iş çevirirler’ dedi.
HDP Eşbaşkanı ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı Selahattin Demirtaş da, Urfa mitingi sonrası Hürriyet Yazarı Yalçın Doğan’a, ‘seçim hilesi’ ile ilgili şu açıklamayı yapıyordu. ‘AKP'nin, 3 bin 500 kişilik bir ekip kurduğu yönünde haber aldım, sandıkta hile için. Bizi baraj altında tutmak için, sandıkta hileye başvurabilirler. Herkes kaygılı, oyum çalınacak diye.’
Tabi bu endişe ve iddialar sadece HDP’liler tarafından gündeme getirilmiyor. CHP’liler, hatta cılız olsa da MHP’liler tarafından da dilendiriliyor, bazı sivil toplum kuruluşları ise ‘seçim hileleri'nin önüne geçebilmek için çalışma başlatıyor.
HDP'liler, buna karşın kolları çoktan sıvamış ve müşahitlerini eğiterek bilişim sistemi kurmuş bile. HDP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Pınar Akdemir, Diyarbakır’da yaptığı açıklamada, sandıkların korunması için 81 ilde çalışma yürüttüklerinin altını çizerek, 10-15 il dışında büyük oranda çalışmalarını tamamladıklarını kalan illerde de temaslarını sürdüklerini belirtiyor.
Mezopotamya Hukukçular Derneği Mardin Şubesi Eşbaşkanı Avukat Seher Acay ise, ‘seçimlerinde çalışacak olan sandık başkanlarımız ve müşahitlerimizin akıllı telefonları üzerinden kullanacakları bir bilişim sistemi kuruldu. Sandık başkanlarımız ve müşahitlerimiz tespit edildi ve sisteme giriş yapıldı. Bu bağlamda sisteme giriş yapıldığında hangi okulda hangi sandıkta kimin çalıştığını görebiliyoruz. Aynı zamanda bunu genel merkez de görebiliyor. Bu yönden merkezin direkt yönlendirmesi de gerçekleşebilir’ diyerek, iddialara karşı önlemler alındığını da ortaya koydu.
7 Haziran’a az kaldı.Umarım kimse kimsenin ‘iradesini çalmaz'. Ama ne diyelim. Atalarımız boşuna dememişler, ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye.
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’
Hani bir söz var ya, ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye... Bu sözün ata sözü olduğu söylenir. Gerçekten ata sözü müdür, değil midir, hangi ata, ne için, ne zaman söylemiştir bilmiyorum, bildiğim bir şey varsa o da bu sözün 7 Haziran’a doğru gidilirken, yeniden sık sık kullanılmaya başlanmasıdır.
Türkiye coğrafyasında bu tür sözlere pek fazla rastlanır. Hepsine de ata sözü denir. Bu sözler mutlaka döneminde yaşanan bir olay üzerine söylenmiş ve kuşaktan kuşağa aktarılıp günümüze kadar gelmiştir. Ancak bu sözlerden bazıları bu günde güncelliğini korumaktadır. İşte ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ sözü de bunlardan biridir.
Ülke; 7 Haziran’da genel seçime gidiyor. Siyasi partiler, seçim beyannamelerini açıkladı, meydanlara çıktı, vaatlerini sıralamaya başladı. Her nedense beyannameleri ve akılcı vaatleriyle oy toplaması gerekenler, son yıllarda olduğu gibi belaltı da dahil her türlü hile ve fırıldağı mubah sayıyor.
Meydanlarda ve bulundukları her ortamda ‘milli iradeden’ dem vuranlar, zaten ülkede askeri darbenin ürünü olan yüzde 10’luk seçim barajıyla vatandaşın iradesine set çekerken, birde bugünlerde ‘oy hırsızlığı’ gibi en büyük suç olan ‘iradeyi çalma’ iddiasıyla karşı karşıya bulunmaktadırlar. İster yerel, ister genel, ister referandum, ister muhtarlık seçimi olsun. Her seçimde ‘oy çalındığı’ iddia edilir, birileri birilerini suçlar.
Geçen hafta sevgili dostum ve meslektaşım Şanlıurfa Olay Gazetesi İmtiyaz Sahibi Celal Çiftçi’den bir telefon aldım. 4 yıldan bu yana düzenlediği ‘fikir kulübü’ne HDP Urfa Milletvekili adayı Osman Baydemir’i konuk alacağını ve benim de katılmamı istedi. Öncelikle şunu söylemem gerekiyor. Osman Baydemir Urfa’yı, Urfa’da Baydemir’i benimsemiş ve birbirlerini çok sevmişler.
Her neyse asıl konumuza dönelim. Daveti büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Sayın Baydemir’le Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden dostluğumuz bulunuyor. Uzun süreden buyana da karşılaşmamıştık. Öncelikle birbirimizle hasret giderdikten sonra mesleğimiz gereği sorularımızı sıraladık.
HDP Urfa 1. sıra Milletvekili adayı Osman Baydemir'le, Tendürek’teki provokasyon girişiminden çözüm sürecine, geçen yerel seçimden bugünkü genel seçime birçok konuda konuştuk. Ama Baydemir’in en önemli ve çarpıcı söylemi ise bana göre ‘seçim hileleri’ne yönelik açıklamasıydı.
Bildiğiniz gibi Osman Baydemir, yerel seçimde Urfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı idi. HDP’nin Urfa’da 117 bin dolayındaki ‘oy’unu 240 binlere çıkartmıştı. Baydemir, HDP’nin Urfa’da barajı çoktan geçtiğini ve 6 milletvekilliği almak için çalıştıklarını ifade ederek, ‘yerel seçimlerde oy çalma olayları yaşandı. Bunlara bizzat şahit oldum. Fakat kimsenin burnu kanamasın diye sustum. Bu seçimde böyle bir durumu sineye çekemem, feryat figan koparırım. Tabi bunun yanında karanlıkta bir seçim olmasın. Çünkü karanlıklar musibetlerin görülmesinin zehridir. Aydınlıktan korkanlar karanlıkta iş çevirirler’ dedi.
HDP Eşbaşkanı ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı Selahattin Demirtaş da, Urfa mitingi sonrası Hürriyet Yazarı Yalçın Doğan’a, ‘seçim hilesi’ ile ilgili şu açıklamayı yapıyordu. ‘AKP'nin, 3 bin 500 kişilik bir ekip kurduğu yönünde haber aldım, sandıkta hile için. Bizi baraj altında tutmak için, sandıkta hileye başvurabilirler. Herkes kaygılı, oyum çalınacak diye.’
Tabi bu endişe ve iddialar sadece HDP’liler tarafından gündeme getirilmiyor. CHP’liler, hatta cılız olsa da MHP’liler tarafından da dilendiriliyor, bazı sivil toplum kuruluşları ise ‘seçim hileleri'nin önüne geçebilmek için çalışma başlatıyor.
HDP'liler, buna karşın kolları çoktan sıvamış ve müşahitlerini eğiterek bilişim sistemi kurmuş bile. HDP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Pınar Akdemir, Diyarbakır’da yaptığı açıklamada, sandıkların korunması için 81 ilde çalışma yürüttüklerinin altını çizerek, 10-15 il dışında büyük oranda çalışmalarını tamamladıklarını kalan illerde de temaslarını sürdüklerini belirtiyor.
Mezopotamya Hukukçular Derneği Mardin Şubesi Eşbaşkanı Avukat Seher Acay ise, ‘seçimlerinde çalışacak olan sandık başkanlarımız ve müşahitlerimizin akıllı telefonları üzerinden kullanacakları bir bilişim sistemi kuruldu. Sandık başkanlarımız ve müşahitlerimiz tespit edildi ve sisteme giriş yapıldı. Bu bağlamda sisteme giriş yapıldığında hangi okulda hangi sandıkta kimin çalıştığını görebiliyoruz. Aynı zamanda bunu genel merkez de görebiliyor. Bu yönden merkezin direkt yönlendirmesi de gerçekleşebilir’ diyerek, iddialara karşı önlemler alındığını da ortaya koydu.
7 Haziran’a az kaldı.Umarım kimse kimsenin ‘iradesini çalmaz'. Ama ne diyelim. Atalarımız boşuna dememişler, ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye.
Sevgiyle kalın.