Aslan Maşhadov ve Çeçenistan

Tarih 2005, gün ise bugün idi,

Özgür Çeçenistan Cumhurbaşkanı Aslan Maşhadov zalim Putin'in katilleri tarafından bugün katledildi...

Çeçen'lerin,

özgür Çeçenistan mücadelesi Cevher Dudayev ile başladı, Aslan Maşhadov ve Şamil Basayev ile devam etti fakat onlarda Zalim Putin in cunta idaresinden kurtulamadı...?

Hepsinin ruhu şad olsun.

Türkiye Cumhuriyeti ülkemin güvenliği için, uluslararası stratejide, alınan devlet kararları ve mütabakaların tam başarı getireceğini kim bilebilir...

Güneyin sahibi Rusya'mı ki, Suriye hududunun güvenligi için, Çeçenleri kurban ettik bu stratejiyle...

Çok yazık...

Ayrıca MİT in sessizligi sonucu, Müslüman Çeçen gazi mücahidlerin Türkiye de Rus ajanlar tarafından avlanması hangi vicdanın muhasebesidir...

Asla bunları kabul etmiyorum.

Biz AHH! Aldık... Unutmayalım bunu...

Ruslarla Osmanlı hiç anlaşma yapmadı hep savaştı...

Çunku onların amacı Güneye inmekti ve sayemizde indiler...

O dönemde Anadolunun bir çok yörelerinde , Urfa'da Çeçenistan İnsani Yardım Komiteleri kuruldu, Anadolu halkı Çeçenistan halkının özgürlük mücadelesine can ı gönülden sahip çıktı.

Yapılan kampanyalar ve toplantılarda,

yer yerinden oynuyor, insanlar özgürlük mücadelesi veren bir halka, kolundan bilezigini kulağından küpesini, kuşağından parasını çıkarıp veriyordu.

Anadolu halkı Özgürlük mücadelesi verdiği için , bu kalkışmayı çok iyi biliyor ve anlıyordu....

O dönemdeki idare için kuzeydoğu bir Kızılelma idi...

Bu tür faaliyetler serbest idi daha sonra , yardımlar ve destekler güneye doğru kaymaya başladı, tabiki güneydeki Müslüman halkların özgürlük mücadelesi de bizim Kızılelma'mız...

Şimdiki gibi o dönemde de Anadolu'ya getirilen yaralı halk ve mücahidler, tedavi ettiriliyor destekler veriliyordu.

Fakat güvenip destek verdiğimiz iktidar, nasıl olduysa, bir strateji uğruna, bir halkı, bile bile Rusların önüne attı...?

İşte bunu hazm edemiyorum ve bu tarih boyunca da unutulmayacaktır.

Ayrıca memnuniyet ile karşıladığımız , şunu da belirtmekte fayda var, Ahıska Türklerinin, Muş'a Ahlat'a iskan edilmesi belki de bir yanlıştan dönmenin tezahürü olsa gerek diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

M Sıtkı Aloğlu