MENU
  • RÖPORTAJ
  • İLAN
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR VE SANAT
  • MEDYA
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • TAZİYELER
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
DOLAR18.8331
EURO20.2239
GR ALTIN1133.3
ÇEYREK1864.4
Şanlıurfa
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
  • ÖZEL HABER
  • ŞANLIURFA
  • BÖLGE
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • SPOR
  • GÜNCEL
  • SAĞLIK
  • GAP VE TARIM
  • EĞİTİM
Kapat

Anlama dair: Üç tilki

Ana SayfaYazarlarHalil Koçakoğlu
25 Ocak, 2021, Pazartesi 13:28 1370
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Ovanın derin karanlığından bir anda fırlayıverdi kara asfalta. Farların aydınlattığı yolda önce bir karaltı olarak fark etmiştim. Sonra uzunları yakınca yüz yüz elli metre umarsız bir şekilde karşıdan karşıya geçen tilkiyi gördüm. Hiç acelesi yoktu. Korkusu da!

Ekim gecesiydi. Kış, solumuzdaki dağlarda saklandığı yalçın kayaların ardından dönüyordu artık. Küçük bir çocukken kışı avucunda yağmur damlaları, kar taneleri, avurdunda soğuk rüzgârları besleyen şirin bir dev olarak hayal ederdim. Yaz gelince uzaktaki dağlara çekilir, tekrar aramıza katılacağı o günleri beklerdi. İşte o devin yavaş yavaş geldiği gecelerden biriydi. Gecenin en derin saatleriydi. Arabada üç kişi o gün yaşadığımız üzüntü ve çaresizlikten yorgun düşmüş zihinlerimizle çıkmıştık yola. Hayatı tekrar tekrar sorguluyorduk. İnsanın insanlaşma sürecinden bu yana yaptığı şeyi yapıyorduk; anlamaya çalışıyorduk. Neydi dünya, neydi yaşamak?

Bizi hayvanlardan, bitkilerden ayıran en önemli özellik hayatın anlamını sorgulamak sanırım. Binlerce yıl önce mağara duvarlarına çizdiğimiz resimlerde, yaptığımız görkemli anıtlarda, dile getirdiğimiz yazıya döktüğümüz edebi eserlerde, geliştirdiğimiz bilimde, teknolojide hep bu çabanın izlerini görüyoruz. Fakat kafamız hala karışık. Dünyayı anlamak için yok ediyoruz. Anlamak için yok ediyoruz insanlığı, anlamak için anlamak istediğimiz hayatı bitiriyoruz. Yaşadığımız dünyanın en büyük dilemması şu olsa gerek; milyonlarca mantıklı sebeple vahşi ve mantıksız bir dünya meydana getiriyoruz. Vicdanımızla değil de sırf aklın soğuk yüzüyle değerlendirdiğimiz dünya yaşanacak bir yer olmaktan çıkıyor. İşte o zaman başka bir tilki bize dünyanın anlamı üzerine basit bir sır veriyor: “İnsan yalnız yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez.” Saint Exupery’nin unutulmaz öyküsünde Küçük Prens’ e hayatın anlamı üzerine önemli dersler verir tilki. Evcilleştirmenin ne olduğunu anlatırken görüyorum ki birçok hayvanı evcilleştiren insanoğlu kendini evcilleştirmeyi unutmuş. Evcilleştirmek bağ kurmaktır diyor tilki. Birbirimiz için gerekli olmaktır. Birbirimiz için eşsiz olmaktır diyor. Aslında aşkın tarifini veriyor âşık olmanın ne olduğunu bilmeyen Küçük Prens’e.  Yanlış anlamaların kaynağının sözler olduğunu söyleyen tilki en iyi iletişimin yüreğin ışıltısıyla parlayan gözlerde olduğunu hatırlatıyor.

Hayatın anlamı aşk (mı) dır.

Oysa o gece yolun karşısına geçen tilki bunların hiç birini umursamadan geçiyordu diğer tarafa. Karşı tarafa geçmenin bile anlamı yoktu belki onun için. Tilki sakin adımlarla orta kaldırıma çıktı. Sonra bir şey oldu. Tilki tuhaf bir şekilde orda öylece durdu ve gözlerini bana çevirdi. Onunla göz göze geldiğimiz o an başka bir tilkinin hayata dair verdiği ders geldi aklıma:

Bir tilki ormanda geziyormuş. Ağacın üzerinde ağzına layık bir horoz görmüş. Ağzının suyu akmış. Kenara sinip saklanmış, horoza saldıracağı sırada, garip bir ses:

    – Güüm güm de güm güm!

Sesin geldiği yöne doğru bakmış. Gördüğünden bir şey anlamamış. Tilki, davulu ne bilsin. Saf saf düşünmüş: “Bu da ne acaba? Nasıl bir yaratık bu böyle?” diye. Fakat sesi böyle ilginç olur da tadı olmaz mı? Bu düşünceyle horoza değil ona saldırmayı kurmuş aklından. Bir süre beklemiş. Davul rüzgârın sarsmasıyla, “güm güm de güm güm!” diye sesler çıkarıyormuş. Tilki gerilmiş, gerilmiş, davula doğru atılmış birden. Fakat bir de ne görsün!

İçi boş bir kasnak.

Yiyecek gibi değil. Bu arada horoz da kaçmış. Tilki yaptığına pişman, önüne baka baka uzaklaşmış oradan.

Hintli bilge Beydaba’nın bize binlerce yıl öncesinden bahsettiği tilki hayatın derin anlamları olmayan içi boş bir kasnak olduğunu söyler.

Hayat içi boş bir davul (mu) dur.

İnsanın hayatın anlamını sorgulaması kendi varoluşunu sorgulamasıdır aynı zamanda. Belki biz insanoğlu aslında anlamı olmayan; uzay boşluğunda tesadüfen yan yana gelen oluşumların, patlamaların meydana getirdiği bir olguyuz. Oluşturduğumuz edebi, mimari, bilimsel ve teknolojik tüm görkemli yapıtlar gibi hayata bir anlam vermek istiyoruz belki de.

Ovanın derin karanlığından fırlayıvermişti tilki. Hiç umursamadan, acele etmeden, korkmadan yolu geçip orta kaldırıma çıkmıştı. Sonra tuhaf bir şekilde durup gözlerimin içine bakmıştı. Hayatın anlamını sorguladığımız o gece o tilki hayatın anlamına dair beni derin düşüncelere itmişti. Fakat binlerce yılın birikimi olan düşüncelerin hayatın anlamına dair yetersiz kaldığını düşünmüş olacak ki bir anda çıktığı refüjden inip kendini adeta yolun ortasına attı. Arabayı durdurmak için artık çok geçti. Arabanın altına atılmış yumuşak bir yastık gibiydi. O muhteşem tüylerinin kapladığı vücudu ezilip bir kenara atıldı. Niçin durup dururken kendini atmıştı? Anlamı olmayan bir yaşama anlam katmak isteyişimizin beyhudeliğini kendisi için anlamı olmayan canı ile anlatmaya çalışmıştı belki de. Hayatın ölüm karşısında saçmalığını ancak bu kadar etkili anlatabilirdi tilki. Hiçbir şey anlamlı değildi.

Ölüm tüm anlamların üzerindeki karanlık gölgeydi.   

Halil Koçakoğlu

    iletişime geç

    Halil Koçakoğlu

    Köşe Yazarları
    Hamza Tavas
    Hamza Tavas Şanlıurfa OSB seçime gidiyor ;
    Nevzat Bingöl
    Nevzat Bingöl Helalleşme Değil Hesaplaşma
    Abdulkadir İKBAL
    Abdulkadir İKBAL Kürtlerle ilgili hiç bir şey yok.
    Celal Çiftçi
    Celal Çiftçi 2023 yılını İslam turizmi açısından fırsata çevirmek lazım
    Mehmet Faraç
    Mehmet Faraç CHP, Güneydoğu, çıkmazlar!
    Ahmet Furkan Demir
    Ahmet Furkan Demir SAHİPSİZ ŞEHİR VEYAHUT URFA
    Müslüm Abacıoğlu
    Müslüm Abacıoğlu Dört Mezhebe Göre Guslün Farzları
    Ercan AKKAR
    Ercan AKKAR Sporu siyasete alet etmeyin….
    Ferit Bugenç
    Ferit Bugenç Bir arayışım var
    Halil Manuş
    Halil Manuş Boşuna mı bizim çocuklar demiştim
    Cengiz ERDİL
    Cengiz ERDİL Taş ocağından çıkan tarih
    Nail Kadirhan
    Nail Kadirhan Diyarbakır’da “Serok Ahmet”, Antalya’da “Yörük Ahmet”,
    Aziz Ilgazi
    Aziz Ilgazi Küresel ekonomik ahlak krizi ile karşı karşıya kaldık.
    Mustafa Kaplan
    Mustafa Kaplan NE MATERYALİZM,NE İDEALİZM.DOĞRUDAN HAKİKAT -İ KUR'ANİYE
    Halil Çuhadaroğlu
    Halil Çuhadaroğlu Görmemezliğe, duymamazlığa gel Aklını çalıştır
    Murat Toprak
    Murat Toprak AVUKATLIK YASASI ÜZERİNE
    Mehmet Fethi Göktepe
    Mehmet Fethi Göktepe Boş Tabak Dolmuyor
    Hüseyin Acarlar
    Hüseyin Acarlar Bugün 18 Aralık...
    Abdulkadir SELVİ
    Abdulkadir SELVİ İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesine karşıyım
    Muhammet OLUKLU
    Muhammet OLUKLU Hayvancılık Acilen Yoğun Bakıma Alınmalı!
    Bilal BEBE
    Bilal BEBE Ne Zeman Türkiye Diyeceksiniz
    M. Sıtkı Aloğlu
    M. Sıtkı Aloğlu NATO İyice cıvıttı...
    Şerif Kurtuluş
    Şerif Kurtuluş İki Kenan bir milyoner
    Doğan BEKİN
    Doğan BEKİN Uluslararası Melson Mandela Günü
    Ömer Ağ
    Ömer Ağ TEDAVİ
    Memduh Önay
    Memduh Önay Yerli ve milli olan her şeye karşılar!
    Mehmet Ali Kulat
    Mehmet Ali Kulat EFENDİM...
    Şemsettin Kaya
    Şemsettin Kaya TÜRKİYE BİRDEN ÇOK CEPHEDEN KUŞATILMAK İSTENİYOR .! 
    Şems Polat
    Şems Polat EZ QELANDİM
    M. Barış Durak
    M. Barış Durak Büyük girdap KIBRIS... 
    Selehattin Canbeyli
    Selehattin Canbeyli Köy Odaları
    Halil Koçakoğlu
    Halil Koçakoğlu EMEK VERMEK
    Hüseyin GÜZEL
    Hüseyin GÜZEL UZAKLAŞTIRMA DEĞİL, UZLAŞMA SAĞLANMALI !      
    Misafir Kalem
    Misafir Kalem “Çamur at izi kalsın”ın son kurbanı Batuhan Mumcu oldu
    Oğuz Haksever
    Oğuz Haksever “SOLUK MAVİ NOKTA”DA BİR SAVAŞ DAHA…
    Dilek Çiftçi
    Dilek Çiftçi Minyeli Abdullah
    Nureddin KAYA
    Nureddin KAYA GÖÇ VE GÖÇMENLER
    İlyas TONGÜÇ
    İlyas TONGÜÇ 20 TEMMUZ BARIŞ HAREKATI
    Aziz İlgazi
    Aziz İlgazi Ticaret savaşlarında galibiyet yoktur
    Halit Açar
    Halit Açar Eşkıyaya Müsamaha Gösterilmez
    Turgay TÜRKER
    Turgay TÜRKER Prof. Dr. Veysel Eroğlu Uyarıyor: “Festival yapacakları yerde su şebekelerini yenilesinler.”
    Mehmet Kemal Uğuzlu
    Mehmet Kemal Uğuzlu HARRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİNİN GURURU EMİN ELLER İNSANLARA EMNİYET VERİR
    Salih İlhan
    Salih İlhan Meşhur milyarderin son yazısı
    Mutlu Güneş
    Mutlu Güneş Harran Ovasında yem bereketi!
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Şanlıurfa Olay 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle