Geçmişte de dünyanın en büyük devletleri miatlarını doldurarak Allah’ın emriyle tarih sahnesinden silinmişlerdir. Bu ilahi kural aynen devam etmektedir.
Rabbimizin çok garip işleri vardır. Firavunların sarayını en zayıf bir hayvan olan karıncalarla yerle yeksan etmiştir. Kur’anı Kerim bu tür misallerle bizlere şöyle haykırmaktadır. Hiçbir güç asla Allahtan güçlü değildir..
İnsanların verdiği kararların üstünde elbette İlahi bir karar vardır.
Gelelim son zamanlarda tecelli eden olaylara;
Birleşmiş milletler ve Natonun öncülüğünü yapan Amerika dünyanın en zayıf bir yerinden bir hamle yapmak için gücüne güç katmak istedi. Filistin gibi ordusu, gücü, teknolojisi olmayan bir ülkeye karşısına alarak, oradan da Alem’i İslam’ın kalbine bir hançer saplamak için harekete geçti. Filistinin imanlı halkı dünya da emsali olmayan büyük bir kahramanlık örneği gösterdi, Uçaklara, tanklara toplara karşı taşlarla savaşmaya devam ediyor. Kahraman Filistin halkı, haklı mücadelesinde vahşi İsraile karşı binlerce şehit verdi ve on binlerce gazi var.
Amerika ise, Küdus’un İsraile ilhakı için azamet kibir ve güç gösterisi yaptı. Amerika Devlet Başkanı Trump Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasına inşallah kendi sonunu hazırlayan bir karar verdi.
Aslında 199 5 yılında Amerika tarafından alınmış bu karar yuvarlanarak Turumpa kadar geldi..
Küdusle ilgili kararın uygulanabilmesi için Amerika Yahudilerin telkiniyle tam yirmi iki yıl bekledi Çünkü bu projeyi hayata geçirmek için Orta doğunun kirli ve parçalanmış bir alan haline getirilmesi gerekiyordu.
Onun içindir ki; Sudan sessiz sedasız ikiye bölündü. Irak, Libya ve Suriye harabeye çevrildi. Mısır’da seçimle gelen Mursi devrildi ve Sisi getirildi. Türkiye de de yapılmak istenen darbeye Allah müsaade etmedi. . Katar krizi çıkarıldı. Suudi Arabistan da prensler rüşvet iddasıyla tutuklandı. Halbuki bu olaydan üç ay kadar evvel bir çok alim Suudi yönetimi tarafından göz altına alınmış ve şeytana benzeyen Suudi müftüsü açıkça ve alçakça İsraili savunuyordu. O mel’unu geberdiği zaman Yahudi mezarlığına defnetmek gerek Bir garabet daha yaşandı Lübnan Başbakanı hayatım tehlikede diye istifa etti Suudi’ye gitti, Sonra Fransa’ya ve oradan da tekrar Lübnan’a gelip istifasını geri aldı
Bütün bu gelişmeler Küdus le ilgili alınan kararla doğrudan alakalıydı, adım adım Amerika ve İsrail’in birlikte sinsi bir plan hazırlayarak Küdus’u İsraile ilhak etmeye karar vermişlerdi..
Amma bu arada ters bir şeyler oldu. Allah Türkiye deki darbeye izin vermedi ve buradan yükselen ses dünyada yankı buldu. Nerede ise bütün batılı ülkeler dahil olmak üzere Amerika’nın bu kararını kabul etmediklerini ilan ettiler. Sayın Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğanın Papa ile telefon görüşmesi ve Papanın beyanatı Amerika’yı daha da köşeye sıkıştırdı. Çünkü b u ilhaktan Hristiyanlarda rahatsızdı Zira Amerika geçmişte müttefik göründüğü tüm ülkelere kötülük yapmıştı. Sanki Amerika ya karşı bir çok ülke fırsat kolluyordu.. Rusya ve Çin de Amerika ya karşı olan muhalefet kervanına katılması özellikle Türkiye’nin elini kolunu daha da güçlendirdi.
Öte yandan Kuzey Kore’nin füze denemesi ve Amerika’ya meydan okuması Amerika’yı biraz daha da itibarsız hale getirdi. Amerika Kuzey Kore’ye karşı bağırıp çağırdı amma hala hiçbir şey yapmadı.
Böyle bir ortam da , şüphesiz ki alem-i İslam’ın birliğinden çıkacak güçlü bir ittifak, Türkiye’nin elini kolunu daha da güçlendirecektir. Çünkü Amerika ve İsraile karşı en gür ses Türkiye’den yankılandı. İsrailin terörsit, hak tanımaz, zalim ve Filistin topraklarını işgal eden bir devlet olduğu Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan tarafından bütün dünyaya anlatıldı.
Türkiye nin İran, Pakistan ve Irak ve Rusya ile işbirliği yapması, Amerika yı Ortadoğu da yalnızlığa itmiş oldu. Arap birliği de Amerika’nın aldığı kararı kabul etmediği gibi bazıları Amerika’ya karşı ambargo uygulamasından bile bahsettiler.
Rabbim bazen şerden, hayır çıkarır. Şu anda Amerika Kudüs le ilgili kararı verdikten sonra dünya da büyük ölçüde itibarını kaybetmiş görünüyor Bu olay itibarsız bir Amerika için belki bir milat olacak.
A.Kadir İkbal
.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir İKBAL
Amerika yalnızlaşıyor
Geçmişte de dünyanın en büyük devletleri miatlarını doldurarak Allah’ın emriyle tarih sahnesinden silinmişlerdir. Bu ilahi kural aynen devam etmektedir.
Rabbimizin çok garip işleri vardır. Firavunların sarayını en zayıf bir hayvan olan karıncalarla yerle yeksan etmiştir. Kur’anı Kerim bu tür misallerle bizlere şöyle haykırmaktadır. Hiçbir güç asla Allahtan güçlü değildir..
İnsanların verdiği kararların üstünde elbette İlahi bir karar vardır.
Gelelim son zamanlarda tecelli eden olaylara;
Birleşmiş milletler ve Natonun öncülüğünü yapan Amerika dünyanın en zayıf bir yerinden bir hamle yapmak için gücüne güç katmak istedi. Filistin gibi ordusu, gücü, teknolojisi olmayan bir ülkeye karşısına alarak, oradan da Alem’i İslam’ın kalbine bir hançer saplamak için harekete geçti. Filistinin imanlı halkı dünya da emsali olmayan büyük bir kahramanlık örneği gösterdi, Uçaklara, tanklara toplara karşı taşlarla savaşmaya devam ediyor. Kahraman Filistin halkı, haklı mücadelesinde vahşi İsraile karşı binlerce şehit verdi ve on binlerce gazi var.
Amerika ise, Küdus’un İsraile ilhakı için azamet kibir ve güç gösterisi yaptı. Amerika Devlet Başkanı Trump Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasına inşallah kendi sonunu hazırlayan bir karar verdi.
Aslında 199 5 yılında Amerika tarafından alınmış bu karar yuvarlanarak Turumpa kadar geldi..
Küdusle ilgili kararın uygulanabilmesi için Amerika Yahudilerin telkiniyle tam yirmi iki yıl bekledi Çünkü bu projeyi hayata geçirmek için Orta doğunun kirli ve parçalanmış bir alan haline getirilmesi gerekiyordu.
Onun içindir ki; Sudan sessiz sedasız ikiye bölündü. Irak, Libya ve Suriye harabeye çevrildi. Mısır’da seçimle gelen Mursi devrildi ve Sisi getirildi. Türkiye de de yapılmak istenen darbeye Allah müsaade etmedi. . Katar krizi çıkarıldı. Suudi Arabistan da prensler rüşvet iddasıyla tutuklandı. Halbuki bu olaydan üç ay kadar evvel bir çok alim Suudi yönetimi tarafından göz altına alınmış ve şeytana benzeyen Suudi müftüsü açıkça ve alçakça İsraili savunuyordu. O mel’unu geberdiği zaman Yahudi mezarlığına defnetmek gerek Bir garabet daha yaşandı Lübnan Başbakanı hayatım tehlikede diye istifa etti Suudi’ye gitti, Sonra Fransa’ya ve oradan da tekrar Lübnan’a gelip istifasını geri aldı
Bütün bu gelişmeler Küdus le ilgili alınan kararla doğrudan alakalıydı, adım adım Amerika ve İsrail’in birlikte sinsi bir plan hazırlayarak Küdus’u İsraile ilhak etmeye karar vermişlerdi..
Amma bu arada ters bir şeyler oldu. Allah Türkiye deki darbeye izin vermedi ve buradan yükselen ses dünyada yankı buldu. Nerede ise bütün batılı ülkeler dahil olmak üzere Amerika’nın bu kararını kabul etmediklerini ilan ettiler. Sayın Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğanın Papa ile telefon görüşmesi ve Papanın beyanatı Amerika’yı daha da köşeye sıkıştırdı. Çünkü b u ilhaktan Hristiyanlarda rahatsızdı Zira Amerika geçmişte müttefik göründüğü tüm ülkelere kötülük yapmıştı. Sanki Amerika ya karşı bir çok ülke fırsat kolluyordu.. Rusya ve Çin de Amerika ya karşı olan muhalefet kervanına katılması özellikle Türkiye’nin elini kolunu daha da güçlendirdi.
Öte yandan Kuzey Kore’nin füze denemesi ve Amerika’ya meydan okuması Amerika’yı biraz daha da itibarsız hale getirdi. Amerika Kuzey Kore’ye karşı bağırıp çağırdı amma hala hiçbir şey yapmadı.
Böyle bir ortam da , şüphesiz ki alem-i İslam’ın birliğinden çıkacak güçlü bir ittifak, Türkiye’nin elini kolunu daha da güçlendirecektir. Çünkü Amerika ve İsraile karşı en gür ses Türkiye’den yankılandı. İsrailin terörsit, hak tanımaz, zalim ve Filistin topraklarını işgal eden bir devlet olduğu Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan tarafından bütün dünyaya anlatıldı.
Türkiye nin İran, Pakistan ve Irak ve Rusya ile işbirliği yapması, Amerika yı Ortadoğu da yalnızlığa itmiş oldu. Arap birliği de Amerika’nın aldığı kararı kabul etmediği gibi bazıları Amerika’ya karşı ambargo uygulamasından bile bahsettiler.
Rabbim bazen şerden, hayır çıkarır. Şu anda Amerika Kudüs le ilgili kararı verdikten sonra dünya da büyük ölçüde itibarını kaybetmiş görünüyor Bu olay itibarsız bir Amerika için belki bir milat olacak.
A.Kadir İkbal
.