Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısından bu yana dikkatle izlenen liderlerden birisi Rusya Devlet Başkanı Putin.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın suratına telefonu kapatan Putin, şu ana kadar Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i aramadı. Putin, saldırıların başladığı andan itibaren beklentilerin aksine Ermenistan’ın yanında yer almadı. Hatta Paşinyan’ın içine düştüğü zor durumu uzaktan izlemekle yetindi.
Putin böylece ABD ve Fransa yanlısı Paşinyan’ın burnunu sürtmüş oldu. Putin’in, Paşinyan’ın devrilmesi için çaba gösterip göstermeyeceği ise bilinmiyor. Putin’in, Paşinyan’ı devirip Rusya yanlısı bir yönetimi işbaşına getirebileceği konuşuluyor.
Bu süreçte Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in yürüttüğü diplomasiye de dikkat çekmek istiyorum. Aliyev, Rusya’yı karşısına alacak açıklama yapmaktan kaçınıyor. Çok akıllı bir strateji izliyor. Putin’in, Ermenistan’ın yanında bir görüntü vermesine neden olacak tahriklerden kaçınıyor.
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmaları izleyen Putin’in ne zaman devreye gereceği önemini koruyor. Ama bu süre zarfında Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklardan bir kısmını kurtarması bekleniyor.
PUTİN’İN DOĞUM GÜNÜ
İlham Aliyev’in öncelikli olarak Putin’in Ermenistan’ın yanında yer almamasını sağlamaya çalıştığı anlaşılıyor. Hatta mümkünse yanına çekmeye çalışıyor. Akıllı bir politika. Aliyev, Putin’in doğum gününü bahane ederek bir adım atacak. 7 Ekim 1952 tarihinde Petersburg’da doğan Putin bugün 68. yaş gününü kutlayacak. Aliyev, Ermenistan-Azerbaycan savaşından bu yana sessizliğini koruyan Rusya Devlet Başkanı Putin’in doğum gününü kutlayarak diyalog sürecini başlatmış olacak. Böylece savaş ortasında bir doğum günü diplomasisi yaşanacak.
ÇAVUŞOĞLU BİR PLAN MI GÖTÜRDÜ?
Bu arada NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in Türkiye’yi ziyaretinden sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Bakü’yü ziyareti, diplomatik kulisleri hareketlendirdi. NATO Genel Sekreteri bir plan mı getirdi yorumlarına neden oldu. Türkiye’nin aracı olduğu bir müzakere mi yürütülüyor sorusu gündeme geldi. Perde arkasına baktım. Çavuşoğlu’nun ziyareti Bakanlar Kurulu’nda kararlaştırılmış. Azerbaycan’a moral desteği olması için planlanmış. Ayrıca NATO Genel Sekreteri Ermenistan-Azerbaycan çatışmasıyla ilgili bir plan getirmemiş. Stoltenberg, Yunanistan’la ilişkilerin düzeltilmesi üzerinde durmuş.
KOBANİ OPERASYONU DEMİRTAŞ’A MI ODAKLANACAK?
HDP’yle ilgili ikinci dalga Kobani soruşturması üzerinde gizlilik kararı olduğu için kısıtlı olarak bilgi alabiliyoruz.
6 yıl sonra tekrar başlayan operasyonda asıl hedefin ne olduğunu ölçmeye çalışıyorum. Asıl hedef HDP mi, Selahattin Demirtaş mı yoksa Kobani olaylarının çıkmasına neden olarak gösterilen tweet’in atılması kararının alındığı MYK’ya katılanlar mı?
Yargılama süreci başladığında sis dalgası dağılacak, neyin ne olduğunu görmüş olacağız. Tabii ki asıl odak noktası, Kobani olaylarının gerekçe göstererek 6-8 Ekim tarihleri arasında 37 kişinin vahşi bir şekilde katledilmesi ve şehirlerimizde terör havasının estirilmesi.
Ancak yine de öncelikle nereye odaklanıldığı konusunda kafamı kurcalayan sorular vardı. Galiba aradığım sorulardan birinin hatta en önemlisinin yanıtını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dünkü grup konuşmasında buldum.
Bahçeli, “Demirtaş 6-8 Ekim olaylarının bir numaralı sorumlusudur” dedi. Bahçeli’nin bu sözleri benim için uyarıcı oldu. HDP ya da dokunulmazlığının kaldırılması istenen 7 milletvekilinden ziyade Selahattin Demirtaş’a odaklanılacağını düşündüm.
İYİ PARTİ’DE NE OLUYOR?
İYİ Parti’de Koray Aydın’ın liste darbesiyle yaşanan sarsıntı devam ediyor. Merkez sağdan gelen isimler partiden dışlandıkları görüşündeler. Ancak tepkiler ilk günkü gibi sıcaklığını korumuyor. Yavaş yavaş yatışmaya başladı. Aralarında milletvekillerinin de yer aldığı 20 kişilik bir grup olarak başlamışlardı. Meral Akşener’in tercihini Koray Aydın’dan kullanması üzerine partiden istifalar bekleniyordu. Yoğun bir tepki yaşandı ama kırgınlar partiden istifa etmeyecekleri yönünde bir açıklama yaptılar. Ancak tepkilerini sürdüren 9 milletvekili, geçen hafta grup yönetiminin seçildiği toplantıya katılmamıştı. Dün önemli bir gündü. Yeni yasama yılında Meral Akşener’in başkanlığında ilk kez grup toplantısı yapıldı. Dünkü grup toplantısına ise 6 milletvekili katılmadı. İki milletvekili de mazeret bildirdi.
İYİ Parti içindeki liste sancısına yoğunlaştık ama dünkü grup toplantısında Meral Akşener’i izledim. Akşener, Kobani soruşturmasına ve HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması konusuna hiç değinmedi. Hani bu operasyonun bir hedefi İYİ Parti’yi millet ittifakından koparmak deniliyor ya, bana Meral Akşener siyasetin mayınlı alanına girmeyerek bu hamleyi de savuşturuyor gibi geldi.
MECLİS’TE TUMA ÇELİK GÜNÜ
D.K. isimli kadına cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle dokunulmazlığının kaldırılması istenen Mardin milletvekili Tuma Çelik’le ilgili oylama bugün yapılacak. Tuma Çelik’in hakkındaki suçlamalara ilişkin olarak Meclis Genel Kurulu’nda sözlü savunma hakkı bulunuyor. Çelik, Anayasa-Adalet Karma Komisyonu’nda sözlü savunma yapmıştı. Ancak bugün Meclis’te kürsüye çıkıp çıkmayacağı bilinmiyor. Tuma Çelik’in dokunulmazlığının kaldırılması kararı komisyonda biri çekimser olmak üzere oyçokluğu ile alınmıştı. HDP milletvekilleri dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oy kullanmıştı.
D.K. Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunda cinsel saldırı sonrasında Tuma Çelik’in kendisini, “Ben vekilim, dokunulmazlığım var. Olmadı siyasi hayatım biter, giderim Avrupa’da yaşarım. Eğer duyulursa yöre halkı benim için ‘Erkektir, bir zamparalık yaptı’ derler. Ama sen, eşin ve çocukların insan içine çıkamaz” diye tehdit ettiğini söylemişti.
YARGILANACAK
Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra D.K. isimli kadının cinsel saldırı mağduru kadınlara örnek olacak mücadelesi sonucunda Tuma Çelik’in yargılanmasına başlanacak.
