Seçimler yaklaştıkça liderler sahada seçmen karşısına daha sık çıkmaya başladı. Altılı masanın önemli isimlerinden Meral Akşener geçen hafta sonu Güneydoğu gezisi kapsamında Diyarbakır ve Şanlıurfa’daydı.
Diyarbakır Dünyadaki tüm Kürtlerin en önemli merkezi olarak kabul edilmektedir, bu nedenle de Diyarbakır’da halkın teveccühünü kazanan bir parti veya lider, Dünyadaki Kürtlerin de gönlünü kazanmış olacağını söylemek fazla abartı sayılmaz. Akşener’in Diyarbakır ziyareti bu açıdan önem kazanıyordu.
Diyarbakır’da İyi parti il başkanı, eski DYP’li bakan Salim Ensarioğlu’nun da oğlu olan Vecdin Ensarioğlu. On yıllardır siyasetin içinde olan bir aile olması nedeniyle çok güzel bir organizasyon yapılmıştı. CHP il kongresinin de yapıldığı salon tıklım tıklım doluydu ve coşkuluydu. Muhafazakâr bir seçmen yapısı olmasına rağmen katılımcıların en az yarısı kadınlardan oluşuyordu. Bu durum Akşener’in dikkatini çekmişti ki sık sık genel başkan yardımcısı Salim Ensarioğlu ve il başkanından övgüyle söz ediyor, değer veriyordu.
Akşener’in Diyarbakır’a gelmeden önce Kürt seçmenlere vereceği mesajlar merakla bekleniyordu, çünkü Ak partiye yakın siyasetçi ve gazeteciler, Akşener’i iç işleri bakanlığı yaptığı dönemde faili meçhul cinayetlerle suçluyordu. Akşener konuşmasının büyük bir bölümünü de çok açık konuşmasa da bu konuya ayırdı.
Akşener’in söyledikleri kadar, Kürt seçmenin konuşmayı nasıl anladığı ve algıladığı da önemli. O gün salonda ve sokakta görüştüğüm Diyarbakırlılar, Akşener’in mesajlarını aldıklarını ve bunu nasıl hayata geçireceklerini merak ettiklerini söylüyordu.
Gelelim Akşener’in söylediklerinin nasıl anlaşıldığına.
Akşener konuşmasına başlarken “Diyarbakır her türlü iftiraya, baskıya rağmen bize kalbini açtı” sözlerini kendisine atfedilen faili meçhul cinayetlerle ilgili suçlamaları iftira olarak gördüğü algılandı. Birçok selam söyledi, bunlar arasında Küçük Kadıköy ve Büyük Kadıköy önemliydi çünkü bu iki köy Diyarbakır Bismil ilçesine bağlı köyler ve Akşener ailesi aslen buralıydı, buradan Selanik’e sürgün edildiği daha sonra Kocaeli’ne döndükleri biliniyor. Akşener İyi partinin Kürtler, Türkler ve Zazalar tarafından kurulduğunu söyleyerek “milliyetçi-muhafazakâr” bir parti olsa da Kürtlere uzak olmadığı şeklinde bir anlayışı ifade diyordu. Salonda en çok alkış alan ve salon dışındakilerin de en çok dillendirdiği “Gök’ü gri, dağı delik deşik ettiler… Bayrak şuursuzların eline geçmiştir… Bu topraklara maral (ceylan) olmaya marazları yok etmeye geldim... Kürtçe konuşan kadına "Bu ülkede acımasız vesayeti kadınlar değiştirecektir ” sözleriydi. (Maral’ın Ceylan ı çağrıştıran bir ima olduğu düşünülmelidir. İnsanlar Akşener’in koyun otlatırken havan topuyla öldürülen Ceylan Önkol’u andığını düşünüyor).
Akşener’in “Mesele silahlara veda ise ben varım, silahlar bırakılsın ölümler olmasın, konuşan Türkiye’den yanayız” derken HDP’ye seslendiğini ve Kürt sorununun “Ova siyaseti”yle demokratik yöntemlerle çözümünü için açık kapı bıraktığı olarak algılandı.
Akşener Diyarbakır ziyaretinde istediğini elde etmiş gibi görünüyor. Kürt seçmen Akşener’in şifrelerle! Verdiği mesajı direk algıladığını ve bazı ön yargıların kırılabileceğini gösterdiğini söyleyebiliriz.
Yorum Yazın
Facebook Yorum