Bir toplumun moda sektörü; medya, sinema ve sanat dünyası kimin kontrolünde ?

Bir toplumun moda sektörü; medya, sinema ve sanat dünyası kimin kontrolündeyse kültürü ve ahlakı da onların etkisindedir.

O gün fark etmiştim, çepeçevre kuşatıldığımızı!

İki bin dört yılında liseden mezun olan kız kardeşimi ve yeğenimi Şanlıurfa'dan, bir üniversitenin resim öğretmenliği yetenek sınavı için  Ankara'ya getirmiştim. Onlara kıyafetler almak istemiştim. Ne var ki onlarca mağaza gezmiş, giyebilecekleri bir kıyafet bulamamıştık.

İçim kaynamıştı!

Nasıl olurdu böyle bir şey?

Maalesef, ülkemizde her alandaki üretim, tedarik, satış zincirleri siyonist emperyalist sistemin kontrolünde.

Vatandaş, market rafına ne konulursa onu satın alıp, yiyecek; mağaza vitrinine ne konulursa onu satın alıp, giyecek!

Yedikleri, içtikleri sağlıklı mı, helal-haram mı; giyecekleri caiz mi, ahlaki mi değil mi seçeneği olmayacak.

Yiyecek, içecekle insanımızın özellikle hormon dengesini ve genel sağlığını bozdular! Yenilen, içilen gıdalardan vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller karşılanamıyor. Genci, yaşlısı kronik rahatsızlıklar yaşıyorlar.

Moda, görsel ve sosyal medya işbirliği ile çocuklarımız özendirilerek - yönlendirilerek inancımız ve kültürümüze aykırı kıyafetler giyiyorlar.

Toplumsal şok yaşamaktayız!

Çocuklar, ailelerinin yaşam biçimlerine aykırı davranıyorlar. Giyiniyorlar demek doğru olmaz. Doğrusu giyinmiyor, teşhircilik yapıyorlar.

Anne - babalar, çocuklarına söz geçiremediklerini, davranışları kontrol edemediklerini söylüyorlar. Anne-babalar endişeli ve huzursuz oldukları halde herkesin çocuğu aynı durumda, bi bizimki değil acziyetine sığınmak durumunda kalıyorlar.

İffet anlayışı yerle yeksan olmuş durumda.

Bugün ulusal bir gazetenin dijital sayfasında çok çarpıcı bir haber yer aldı! "Çocuğuna kıyafet almaya giden anne mağazalardaki 'crop' dayatmasına isyan etti"

"Sosyal medyada paylaştığı video ile binlerce kişinin dikkatini çeken bir kadın, 5 yaşındaki kızı için AVM'de bluz ararken karşılaştığı kıyafetlerle adeta şok oldu. Girdiği her mağazada neredeyse sadece crop top (kısa üst) kıyafetlerin olduğunu söyleyen kadın, “Sabahtan beri kaç mağaza gezdim, hepsinde aynı model, aynı kısalık. 5 yaşındaki çocuğa çarşaf-ı şerif aramıyoruz, sadece normal bir bluz istiyoruz” diyerek isyan etti."

Haber konusu, yıllar önce yaşadığım ve yazının başında anlattığım durumla aynı olunca o zamandan bu zamana iyi yönde bir düzelme yerine daha da kötü olması nedeniyle son derece müteessir oldum.

Bir sosyolog olarak ve bu milletin, özüne ve değerlerine bağlı bir ferdi olarak, çocuklarımızın ve gençlerimizin kültürümüz ve değerlerimizden nasıl koparıldıklarını yıllardan beridir gözlemliyorum. Tespit ve düşüncelerimi her vesile ile paylaşıyorum.

Bakınız, özetle ve net olarak bir toplumun moda sektörü; medya, sinema ve sanat dünyası kimin kontrolündeyse kültürü ve ahlakı da onların etkisindedir.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin; ailenin sapkın akımlara karşı korunması için moda sektörü; medya, sinema ve sanat dünyasının milli ve yerli hale getirilmesi lazımdır!

Halit Açar

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Halit Açar -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.