Komedyen Cem Yılmaz’ın ameliyat masası anıları unutulmaz. Sanatçı orada şöyle bir ifade kullanıyor. “Adamın aklını alırlar…”
Evet, gövden kıllı bir şekilde girersin, vitrinlik tavuk gibi çıkarsın… Buz gibi ameliyat masasına yatarsın, “Çok üşüdüm” diye düşünürken, birden perde kapanır, gövden artık her türlü yarılıp biçilmeye hazır, cerrahlara emanettir.
İnsan başına gelmeyince anlamaz, ancak sağlığı tehdit eden ana unsurları, hekimler İbni Sina’dan beri sıralıyorlar… Listenin uzunluğu veya kısalığı insanın elinde, biz bunlara kötü alışkanlıklar diyoruz…
Bunları kanser tarama cihazına yatınca anlıyorsun. Ancak akortsuz piyano sesleri çıkaran cihazda, Camus’vari düşünebilirsin…
‘‘Artık çok geç, her zaman hep geç olacak...”
Üroloji servislerinin yeraltı jargonunda prostat arızaları, ‘lastiği patlatmak’ veya ‘prostatın su kaynatması’ gibi tabirlerle anılır. Araba tamirinden yola çıkıp bir ameliyat izlenimi yazmak mümkün ama yaradılış veya evrim meselesinin çıkış noktası insan bedenini dört tekerli araçla bir tutmak ne kadar doğru olur!
Benim prostatım ilk evre kanser çıkınca, basit bir ameliyatın ikinci hatta üçüncü evresine taşınmış oldu, yani üç saat süren zorlu bir operasyondan geçmiş oldum.
Ameliyat öncesi; kırk yıldır iki parmak ucundaki dostunu bir anda elinden alırlar, ameliyat masasına yatana kadar kolların kan vermekten morarır, sonunda o masaya ulaştın mı “Oh be, nihayet” dersin.
Sedyeye yattın, artık senin için bir kurtarma operasyonu var. Bol ışıklı maviye çalan koridorda sedyede kazık gibi uzanmış tavana bakıyorsun, üzerine cennet yeşili kıçı açık o ünlü önlük geçirilmiş ve yalnız değilsin. Ameliyathaneye inen başkaları da bulunuyor ve bindirildiğiniz asansörde, lunaparktaki çarpışan otomobiller gibi çizginin üzerine doğru gidiyorsun.
Birden yanındaki hastadan “Son defa çocuklarımı göreyim” diye bir haykırış duyuluyor. Sen; çizgi üzerindeki bıçaklı kalkışmaya umutla hazırlanırken, ‘son defa’ lafı ister istemez aklına takılıyor. Hasta bakıcılar, “Ne son defası; şifa bulacaksın” deseler de çocuklarıyla görüştürüyorlar.
Ameliyathanede seni maskeli kadınlı erkekli bir grup bekliyor, artık onlara emanetsin. Onları severdin zaten, artık daha çok seveceksin… Bana ameliyat masasında ne yaptılar, hiçbir fikrim yok, üç saat zaten hayatımda yok. “Yoğun bakıma gerek kalmadı, tahliller yukarıda yapılacak. Hadi iyisin” dediler.
Evet, iyiyim… Şimdi önümüzdeki maçlara bakıyorum.
Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.