Akıllar kirada

Yerinin, durumunun, imkan ve kabiliyetinin farkında olmak!

Bu ufuk ve bilinçle mümkün olmaktadır.

Şu an insanlığın en büyük açmazı bu! Yerinin ve durumunun farkında olamamak.

İnsanların ve toplumların çoğu, zihin yönlendirmelerin tesirinde, adeta bir fanusun içinde hapsolmuş durumda.

Nasıl ve ne kadar düşünsün, bilsin, görsün, anlasın isteniyorsa o kadarını anlayıp, bilebilebiliyor.

Bedenen evrende, zihnen bir fanusun içinde. Fakat bunun farkında değil!

Kendisini, kendi varlık meziyetlerini bilmeyenin, diğer alanlarla ilgili bilgisi çoğu zaman ya vehmi yahut maruz kaldığı algısal yorumlardır.

Bu nedenle kişileri ve olayları değerlendirmesi, olgular üzerinden değil, vehmi yahut algısal yorumlar iledir.

Bu da insanın akıl, bilgi ve hikmetten yoksun, hakikatten ve gerçeklikten mahrum olması demektir.

Bundan mütevellit, bugün genelde insanlığın ve özelde toplumumuzun çok büyük ve karmaşık sorunları var.
Dünyada ortak akıl ve insan hayatının kutsallığı inancından uzak bir anlayış hakim.

İnsanlık huzur ve güven içinde değil.

Oysa yüce kitabında Allah (c.c.) hemen her ayetin ardından "düşünmez misiniz, akletmezmisiniz" diye buyurarak düşünme yeteneğine önem atfeder.
Zira, düşünebilme yeteneği, insan olmanın ilk ve en önemli özelliğidir.
Düşünebilen insan kendini tanır; kendini tanıyan, insan tabiatını tanır; evreni tanır; Hak'kı tanır.

Bazen bir hadise, bir görüntü tasavvuru, sözden daha mümkün kılmaktadır.

Tam da buna örnek olacak, internet ortamında dolaşan bir görüntü var, herhalde izlemeyen yoktur. Derya'nın yanında bulunan küçük göletteki balık, kumsal mesafeyi zıplayarak derya'ya geçiyor.

Bu balığın, içinde bulunduğu göletten, derya'ya geçtiği gibi insanların ve toplumların da zihnen hapsedildiği küçücük dünyadan gerçek dünyaya geçiş yapmasına ihtiyaç var.

Bunun için, zihin yönlendirmelerin etkisine maruz kalmaktan kurtulmalıyız. Bu da aklederek, bilgi ve hikmetle meseleleri değerlendirmekle olabilir.

Halit Açar