HER MİLLETTİN BİR YOL GÖSTERİCİSİ GELECEKTİR

Eskiden sevmeseler bile adını dahi anmaya çekindileri ve sever gibi göründükleri Atatürk'ü, şimdi meydanı boş bulan bir kesim ; özellikle de mütedeyyin olduklarını iddia edenler habire kötüleyip duruyorlar...

Atatürk'ü sevenler için "işte Kemalistler böyle; Kemalistler şöyle" diyerek hergün karalama kampanyalarına bir yenisini eklemeyi adeta şiar edinmişler...

Bu, toplumu kasıtlı olarak bozma, ikileme moduna sokma çabalarıdır...Yani toplumu ayrıştırma, birbirinden soğutma, bölme gayretleri desem yanlış demiş olamam. Bana göre bunun adı resmen fitnedir...İşte bu noktada Kur'an'da bir çok ayet, böylelerin suratlarına şamar gibi iniyor, inmektedir...

Şöyle ki:Bakara / 12. Ayet

اَلَٓا اِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلٰكِنْ لَا يَشْعُرُونَ

" Dikkat edin! Onlar bozguncuların ta kendileridir; fakat bunun farkına varmazlar."

Bu ayeti mütakiben gelen ikinci ayet, adeta aba altında sopa gösterir türden...

Hümeze / 1. Ayeti,

وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍۙ

"insanları arkadan çekiştirmeyi, yüzlerine karşı da el, kaş, göz işaretleriyle alay etmeyi âdet hâline getiren her bir kişinin vay haline! "

Atatürk hakkında kulaktan duyma yalan yanlış verileri topluma gıybet şeklinde yansıtanlar, böyle yapmakla vebal altına girdiklerinin farkında değiller herhalde. O dönemi yaşamamış, o dönemlerin şartlarına ait en ufak bir fikri bulunmayanların, topluma aslı-astarı olmayan bilgileri enjekte ederek;

toplumsal bir zehirlenmeye öncülük yapmaktadırlar..!

Gıybet; gıybeti yapılanın etini yemek kadar haram ve günah olduğu Kur'an'da mükkereren bahsi geçmektedir. Hele ki bu vefat etmiş biri veya birileri ise...

Peki Atatürk'ün günahı nedir, ne yapmış ki onca eleştiri oklarına hedef yapılıyor? Suçu günahı bu ülkeyi düşmanların ellerinden kurtarmak mı; yahut Müslümanları bir sultana kul olmaktan , önünde eğilmekten kurtarıp, sadece Allah'ın önünde eğileceğini, yalnızca Allah'a kulluk yapılacağını öğrettiği için mi?

Sonra o devir kapanalı yıllar olmuş...Biz şu zamana, içinde envai sıkıntılar barındıran bu güne dönelim! Madem bu kesim, o kadar bir bilgi birikimine sahip, bu bilgileri ülkenin çıkarları için kullansalar daha iyi olmaz mı? Eskiden her ne olmuşsa olmuş, biz kendi dertlerimizle uğraşalım...

"Vay efendim Atatürk böyle ; vay efendim şöyle..! Yok Sultan Vahdettin neden kaçıp, İngizlere sığınmış ? " Peki onların yerine siz olsaydınız ne yapardınız? Hiç bir padişah, çok mecbur olmasa saltanatını, tahtını, ülkesini terk edemez. Bizim kimseyi eleştirmeye ne hakkımız, nede haddimiz vardır.

Ve Atatürk'ü ister sevin , ister sevmeyin ; şimdi şu gelecek olan üçüncü kısacık ayetin içeriğiyle yüzleşmekten asla kurtulamayacaksınız!

وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ۟

"ve li kulli kavmin had."

Yani Her topluluk için bir yol gösteren vardır. İşte Atatürk te böyle yaparak, bu mübarek ayetin özüne göre hareket etmiş, yanan, yıkılan, adeta kurtlar sofrası haline dönen ülkesini, kendi önderliğinde, Yüce Allah'ın da izni iradesiyle kurtarmıştır...

Bu güruha son sözüm:

Evvela ülkemizi; içine düştüğü şu ekonomik buhranlardan, hergün artan pahalılıktan, fahiş fiyatlarla kiracıların canına okuyan ev sahiplerinin bitmek bilmeyen hırslarından kurtaralım ; ha, birde havalanıp, sürekli uçmakta olan Enflasyon canavarını şöyle kanatlarından vurup, düşürelim kafi (!)... Bırakalım mazi, içindekilerle olduğu gibi mazide kalsın...

Herkes nasıl olsa yarın Mahkeme-i Kübrada hesaba çekilecektir kimse tasa etmesin!