Sanat sahibi ve güzel ahlaklı evlat, anne baba için göz aydınlığı, toplum için huzur ve refah, devlet için güç'tür.
Vasatın altında bir eğitim öğretimle yaşam pratiklerinden yoksun, uyuşuk ve hayalperest bir kitle mi oluşturmak!
Toplum, sanki gelişime ve kalkınmaya engelmiş gibi gösterilerek İslami yaşantıdan; örf ve adetlerden uzaklaştırıldı. Batı kültürü yüceltilerek, yaygın yaşam biçimi haline getirildi.
Ebeveynle birlikte iş tutma, motor becerileri geliştirme; iş yerinde usta himayesinde uygulamalı mesleki eğitimi gibi çocuklarımıza tabii yaşamın içinde sorumluluk ve ögüven kazandıran kültür formundan sistemli olarak uzaklaşıldı.
Çocuklar ve gençler, öğrenme ve beceri kazanmaya en uygun zamanlarında oyun ve eğlenceye yönlendirildi.
Bunun sonucunda toplumda kalifiye eleman yetişmez oldu!
Toplumun bel kemiği olan esnaf ve sanatkar çarkı döndüremez hale geldi.
Kalifiye eleman sorunu tüm sektörlerde önemli bir sorun haline geldi. Meslekler, unutulma tehlikesiyle karşı karşıya...
Peki, yüceltilen Batı'nın dayanağı olarak gösterilen bilim nerede?
Örnek alınan Batı'nın uygulamaları, insanı niteliksiz hale getirmek ve toplumu bitirmek için midir?
Batılı ülkelerde başarı örnekleri var!
Herhalde bizdeki uygulamalar, batılı ülkelerde başarı sağlanan uygulamalar değil.
Ya da bize uymadı.
Halbuki toplumumuzda on üçüncü asırdan itibaren insanın gelişimi ve topluma uyumu bakımından son derece önemli olan sosyalizasyon süreçleri fevkalede düzenlendiğini görüyoruz.
Toplumda bireylerin sanat ve meslek alanında yetişmelerini sağlayan ve aynı zamanda onları ahlaki yönden geliştiren, çalışma yaşamını ve iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen iyi ahlak ve doğruluğun, dayanışmanın, hasılı insani güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyal ekonomik sistemden daha evla olan ne var ki?
Böylesine muazzam bir düzeni terk etmenin sonucunda yazık ki nesiller beceriksizliğe ve atalete sürüklendi.
Bu durumu herkes görüp, kabul ediyorken,
neden hala hatadan dönülmez?
Bilimin ortaya koyduğu insan gelişim süreçlerine göre de pratik yaşamın gösterdiğine göre de kalifiye eleman yetiştirmeye ortaokuldan itibaren başlanılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Eğitim sisteminin, insan fıtratın ve hayatın gerçekleri göz önüne alarak yeni baştan düzenlenmelidir.
İnsan gelişimi bakımından öğrenme, beceri ve meslek kazanmanın mümkün olduğu dönemleri çocuklarımız için "çocuktur oynasın, eğlensin" safsatası yerine "öğrensin, uğraşsın, yapsın, yetişsin" anlayışını benimsemeli ve uygulamalıyız.
Diplomalı, fakat niteliksiz bireyin kendisine de hayrı başkasına da hayrı olmaz.
Halit Açar
Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.