Dil, gerçekten de iki tarafı keskin bir bıçağa benzetilebilir. Ağzımızdaki kemiksiz bu organ hem tat alma duyumuz hem de duygularımızı ve düşüncelerimizi aktarma aracımızdır. Bu yönüyle dil, hayrın ve şerrin anahtarıdır. Doğru ve güzel sözlerle sahibini cennete götürebilirken, kötü ve incitici sözlerle cehenneme sürükleyebilir. Aynı zamanda dil, kavgaların çıkmasına neden olabileceği gibi, barışın da tesis edilmesini sağlayabilir.
Dil, tarihimizi, maddi ve manevi değerlerimizi, kültürümüzü anlamamız, yaşamamız ve diğer milletlere aktarmamız için vazgeçilmez bir araçtır. Zikrimizi ve şükrümüzü de dilimiz vasıtasıyla ifade ederiz.
Hazreti Mevlâna’ya atfedilen o güzel söz de bu bağlamda anlamlıdır: "İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır." Bu söz, ilk izlenimin dış görünüşe dayalı olduğunu, ancak kalıcı değerin bilgi ve ahlak olduğunu vurgular. Dil de bu süreçte önemli bir rol oynar; ilmimizi ve ahlakımızı yansıtan sözlerimizle ağırlanır ve uğurlanırız.
Konuya ilişkin pek çok kelam-ı kibar niteliğinde güzel vecizeler ve geniş bilgiler bulunmaktadır. Bu değerli kaynaklardan istifade ederek, kendi bakış açımla bir hatırlatma yapmak istiyorum. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de de, Zariyat Suresi'nin 55. ayetinde mealen şöyle buyrulmaktadır: "Hatırlat! Çünkü hatırlatmak, mü'minlere fayda verir." Peygamber Efendimiz sav’in çeşitli lafızlarda sahih olarak rivayet edilen şu hadis-i şerifini de hatırlatmak yerinde olacaktır:Ebû Hüreyre ra.’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sav şöyle buyurmuştur:
“Müslüman, diğer Müslümanların, dilinden ve elinden salim olduğu (zarar görmediği) kimsedir. Mümin de insanların, canları ve malları hususunda (kendilerine zarar vermeyeceğinden) emin oldukları kimsedir.” Kaynak: (T2627 Tirmizî, Îmân, 12) (hadislerleislam.diyanet.gov.tr c.5 sayfa 341).Bu hadis-i şerif, dilin müminler arasındaki ilişkilerdeki önemini açıkça ortaya koymaktadır. Gerçek bir Müslümanın, diliyle dahi olsa diğer Müslümanlara zarar vermemesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Özetle, konuşmalarımıza azami özen göstermemiz hayati önem taşımaktadır. Atalarımızın veciz bir şekilde ifade ettiği gibi, "İki kulak bir dil" prensibiyle hareket ederek, konuşmadan önce iyice dinlemeli ve düşündükten sonra sözlerimizi sarf etmeliyiz. Her kelimeyi tartarak seçmeli, olası yanlış anlamaları en aza indirmeye çalışmalıyız. Şayet istemeden bir hata yaparsak, sürçü lisanımız için özür dilemek erdemdir ve hatadan dönmek her zaman kıymetlidir. Ancak unutmamalıyız ki, bazı dil yaralarının tedavisi oldukça güç ve zaman alıcı olabilir. Dil, adeta kişinin mahrem sırrıdır ve sırrına hükmedemeyen, ağzından çıkan kelimelerinin esiri olmaya mahkumdur. Sağlıklı ve erdemli bir toplumun inşası, ancak temiz kalpli ve dikkatli bireylerin varlığıyla mümkündür. Günümüzde özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan dil ve bilgi kirliliği ve olumsuz etkileri göz önüne alındığında, bu hatırlatmaların ne kadar yerinde olduğu aşikardır. Zira sosyal medyanın barındırdığı yanıltıcı içerikler ve tuzaklar, çoğu zaman sabrımızı zorlayarak bizi kontrolsüz tepkilere sürükleyebilmektedir. Bu tür durumlarda aceleci kararlarla yazılı veya sözlü ifadelerde bulunmak, onarılması zor sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, özellikle sanal ortamda iletişim kurarken daha da bilinçli ve ölçülü davranmak, her zamankinden daha büyük bir gereklilik arz etmektedir.
Dilimizle ne yazık ki çoğu zaman kalpleri kırabiliyor ve toplumun hassas dengelerini farkında olmadan zedeleyebiliyoruz. Sonrasında sunduğumuz özürler ve duyduğumuz pişmanlıklar, oluşan tahribatı tam anlamıyla onarmaya yetmeyebiliyor. Özellikle kamuoyunu yakından ilgilendiren hatalı ifadeler, beraberinde hukuki süreçleri ve cezaları getirebiliyor. Bu durum, ülke ekonomisine ve toplumsal dayanışma ruhuna zarar verebiliyor.
Günümüzde, toplumda söz sahibi olan bazı yazarların, sanatçıların ve siyasetçilerin düşünülmeden sarf ettikleri hatalı sözlerin ne kadar hızlı yayıldığını ve istemeden de olsa toplumda nasıl bir infial yarattığını, ayrışmalara ve kutuplaşmalara nasıl zemin hazırladığını her gün üzülerek müşahede etmekteyiz. Bu tür olumsuzluklar, gelişmekte olan ülkemizi kıskanan çevreleri memnun ederken, ülkemizin değerli halkını derinden üzmektedir.
Bu nedenle, sürekli teyakkuz halinde olmamız, birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz, diri ve uyanık olmamız ve gerçek müminler olarak birbirimize kenetlenmemiz büyük önem taşımaktadır. Dostlarımızı, komşularımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı ve tüm insanları hatalarıyla birlikte kabul etmeli, bu zorlu süreçte yıkıcı eleştirilerden kaçınarak hoşgörülü ve yapıcı bir yaklaşım sergilemeliyiz. Hep birlikte devletimize ve vatanımıza sahip çıkmanın hayati önemini asla unutmamalıyız.
Bu vesileyle, büyük değerlerimizden Yunus Emre'nin yüzyıllar öncesinden bizlere miras bıraktığı o anlamlı sözü hatırlatmak isterim: "Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz." Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle.
Makale Yazısı-
Dilin İnce Ayarı
Yazar İbrahim Özcan -
Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
(1)Mehmet Yılmaz - Barış milli karekterimizdir
Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.