15 Temmuz Unutulmamalı, Unutturulmamalı

Musibet hayra vesile oldu…

Muhterem Kardeşlerim…

Başta İslamiyet’i tam yaşayan emir varsa, ona itaat tamsa, herkes onu seviyorsa, elinde kuru kılıç bile olsa zafer kazanılır. Elhamdülillah imanlı, ihlâslı, ezan okuyan, namaz kılan ve gerektiğinde cemaate namaz kıldıran, Müslüman’ın Müslüman üzerindeki 5 hakkını hakkıyla yerine getiren vefalı bir Cumhur Reisimiz var.

Efendim;

İmanlı, ihlâslı, vefalı ve sadece bizlerin değil, İslam aleminin ve hatta mazlum milletlerinin genelinin umudu, yardımcısı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir televizyon programı aracılığıyla millete seslenerek sokaklara, meydanlara, Havalimanlarına çıkmaya davet ettiği, 6 yıl önce 15 Temmuz günü içimizdeki vatan hainleri olan FETÖ’cü teröristlerin ülkemizin silahları ile yine bizlere saldırdıkları, 251 şehit vermemize, yüzlerce insanımızın da yaralanmasına sebep olan Devlet büyüğümüz Binali Yıldırım’ın diliyle Kalkışma, Reis-i Cumhurumuzun diliyle de Darbe girişimi, milletimizin Reise itaatiyle başarıyla sonuçlandı. Bir süre Demokrasi Nöbetleriyle de başarının engellenmesi, yeniden bir kalkışma olmaması sağlanmış oldu elhamdülillah.

Demokrasi Nöbetleri ile Reis’e itaat edildi

15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen musibet, imanlı ve ihlaslı idarecimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın abdest alıp namaz kılarak tevekkülü ve vatandaşları sokağa davet etmesi üzerine hayırla sonuçlandı. Her ne kadar demokrasi adına sokaklara çıkan, haksızlıklara karşı duran, tankların tüfeklerin önüne geçen vatandaşlarımızdan çok sayıda şehit verdiysek de, sonuç hayır olmuştur elhamdülillah. Hakkımızda hayırlısı böyleymiş. Vâki olanda hayır vardır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “İkinci bir talimata kadar meydanları boş bırakmayalım” talimatına uyan ülke genelindeki vatandaşlarımız, ilk geceden itibaren ellerinde Türk Bayraklarıyla meydanlara akın ederek demokrasi nöbetlerini coşkuyla sürdürdü. Ülkelerinden iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli mülteciler de Şanlıurfa başta olmak üzere bulundukları her yerde kendi ülkesinin bayrağını, Türk Bayrağını ve Cumhurbaşkanımızın fotoğrafını ellerine alarak destek oldular. Meydanlarda kadın-erkek-çocuk, yaşlı-genç, Türk-Kürt-Arap gibi dil, din, ırk, yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın imanlı liderimizin talimatına uyarak meydanları doldurdular.

Demokrasi nöbetlerinde gecenin geç saatlerine kadar Bakanlar, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, AK Parti Teşkilatlarının Başkanları konuşmalar yaparak vatandaşları bilgilendirmeye devam ettiler.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da TRT aracılığıyla Şanlıurfalılara seslendi ve teşekkür etti.

“Onların tankları varsa, benim milletimin de imanı var”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık ettiği Millî Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantıları ile ilgili yaptığı basın toplantısının ardından Türkiye’ye seslendi.

Telekonferans sistemi aracılığı ile Konya ve Şanlıurfa’ya bağlanan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu illerin meydanlarına toplanarak 15 Temmuz’da püskürtülen darbeye karşı ‘demokrasi nöbeti’ tutan binlerce vatandaşa hitapta bulundu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Şanlıurfalılara hitabı şöyleydi;

Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara telekonferans sistemiyle seslenen ve Peygamberlikten sonra en yüce makam olduğuna inanan bu milletin şehadete gülerek koştuğunu gördüğünü belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi mücadelesinde milletin galip çıktığını vurgulayarak, “Sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbî duygularla selamlıyorum. Geceniz mübarek olsun, geleceğimiz aydınlık olsun. Bu ülkede Fetullahçı Terör Örgütü ne yazık ki bu milletin kendi paralarıyla almış olduğu uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla, silahlarla bu milletin evlatlarını haince vurmaya çalıştılar. Bununla kalmadılar, tanklarla bu milletin evlatlarını paletlerin altında bırakarak ezdiler, şehit ettiler. Bu adeta bir İstiklal mücadelesinin yeniden kazanılması hadisesidir, sıradan bir olay değil bu. Türk Silahlı Kuvvetlerimizi haince emellerine alet etmek suretiyle askerimizin elbisesini giyerek haince bu saldırıları yapanlar bunun bedelini ağır ödeyecekler ve ödemeye başladılar” dedi.

“İmansız paslı yürekler, imanlı olan yürekler karşısında tükendi”

Bu milletin, şehadetin Peygamberlikten sonra en yüce makam olduğuna inanarak, şehadete gülerek koştuğunu gördüğünü belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

“Milletimi meydanlara davet ettiğim anda milyonların meydanları nasıl doldurduğunu gördüm. Ve şuna inandım: ‘İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, / İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.’ Evet, imansız paslı yürekler, imanlı olan yürekler karşısında tükendiler, bittiler, mağlup oldular. Bilesiniz ki bu mağlubiyet onlar için ilk olmayacak, bundan sonra da devam edecek. Konya bunu çok iyi bilir, Konyalı bunu çok iyi bilir ve bundan sonraki süreçte de bunu aynen devam ettireceğiz. Bizim birliğimizi, bizim beraberliğimizi, bizim bütünlüğümüzü, bizim kardeşliğimiz ne FETÖ, ne de onun haşhaşileri asla parçalayamayacaklar. Ve biz bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber inşallah kardeş ve Türkiye olacağız.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek’ millet vurgusunda bulundu ve “Buradan Pensilvanya’daki zata ve onun uşaklarına sesleniyorum; eğer dürüstseniz, eğer hukuktan yanaysanız, buyurun vatandaşı olduğunuz Türkiye’ye gelin. Gelemiyorsanız, demek ki ihanet içindesiniz” dedi.

“Olağanüstü hâl sıkıyönetim değildir”

Başkanlık ettiği Millî Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantılarını yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şu açıklamaları yaptı:

“Millî Güvenlik Kurulu toplantımızda bugün tarihî bir teklif sunduk hükûmete. O da, olağanüstü hâl kararıydı. Ardından Bakanlar Kurulu toplantısını yaptık ve olağanüstü hâli kurulumuz Bakanlar Kurulu kararı olarak geçirdi. Şimdi birçok spekülasyonlar başlayabilir. Olağanüstü hâl sıkıyönetim değildir. Sadece demokrasinin daha iyi işleyebilmesi için, özellikle bu terör örgütü mensuplarını, Fetullahçı terör örgütü mensuplarını, hangi terör örgütü mensubu olursa olsun, bunları kamudan temizlemek suretiyle devletimizi güçlü ellere teslim etme hareketidir. Olağanüstü hâl kanunu değerli kardeşlerim; valilerin yönetiminin çok daha güçlendirilmesi sürecidir. İllerde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz yine valilerimizin emrinde olacak ve onlarla birlikte çalışmasını sürdürecektir.”

“Temel hak ve özgürlüklerde kısıtlama söz konusu değil”

Olağanüstü hâl sürecinde temel hak ve özgürlüklerde asla bir kısıtlamanın söz konusu olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Böyle bir şey yoktur, bunun garantörü biziz. Ve halkım çok daha huzurlu olacak, çok da güvenlikte olacak ve aydınlık yarınlara emin adımlarla yürüyecektir. Birçok spekülasyonlar yapanlar çıkabilir, sakın bu oyuna gelmeyiniz. Şu anda üç ay süreyle olağanüstü hâl ilan edilmiştir. Bu asla vatandaşımın ekonomik faaliyetlerine yönelik bir adım değildir, bunlarda rahat olun. Uydurulan yalanlara asla sizler inanmayın. Zaten gerek başbakanımız, gerek hükûmet yetkilileri zaman zaman bu konularda da gerekli aydınlatmaları yapacaklardır, biz de aynı şekilde bunları yapacağız” şeklinde konuştu.

15 Temmuz akşamı cereyan Fetullahçı terör örgütünün darbe girişimini milletin Türkiye’nin dört bir yanında ortaya koyduğu karşı bir direnişle noktaladığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfalıların şehir meydanındaki bu duruşları ile süreci sağlama almanın mücadelesini verdiğini söyledi.

“Bedelini yargıda çok ağır bir şekilde ödeyecekler”

Demokrasi mücadelesinde milletin galip çıktığını ve Fetullahçı terör örgütü ile arkasındaki bütün mensuplarının bunun bedelini yargıda çok ağır bir şekilde ödeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu adeta bir istiklal mücadelesinin yeniden kazanılması hadisesidir, sıradan bir olay değil bu. Türk Silahlı Kuvvetlerimizi haince emellerine alet etmek suretiyle askerimizin elbisesini giyerek haince bu saldırıları yapanlar bunun bedelini ağır ödeyecekler ve ödemeye başladılar. Şu anda bütün bu süreçte emeği olan başta Silahlı Kuvvetlerimizin devletinin, milletinin yanında yer alan generallerimize, subaylarımıza teşekkür ediyorum. Aynı şekilde polis teşkilatımızın tüm kademelerinde yer alan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bunun yanında bu süreci gece-gündüz demeden takip eden yargı mensuplarına şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Çünkü 15 Temmuz akşamı ortaya koydukları tavır çok çok önemliydi. Onlar ‘Gidişiniz yanlıştır ve şu anda yargı olarak biz süreci başlattık’ dediler. Tutuklama talimatını verdiler ve tutuklama sürecini başlattılar. Bir taraftan Emniyet gözaltına alırken, diğer taraftan yargı süreci başlattı. Şu ana kadar kararlı bir şekilde bu devam ediyor ve devam edecek. Çünkü milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini parçalamak, bozmak isteyenlere karşı hep beraber tüm kurumlarımız milletçe bu kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz.”

15 yıldır bu ülkenin kara bahtını aydınlık bir geleceğe çeviren kadrolar olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Sevdik; ama hamdolsun sevildik. Bundan sonra da biz halkımızı, milletimizi, vatandaşımızı Rabia’daki o dört başlıkta inşallah yaşayarak seveceğiz” dedi.

“Dostlarımızdan terör örgütünün başını bize teslim etmelerini bekliyoruz”

Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesini istediklerini aktaran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Tabii dostlarımızdan, stratejik ortaklarımızdan bizler bu terör örgütünün başını bize teslim etmelerini bekliyoruz. Bu bizim en doğal hakkımızdır ve vereceklerine inanıyoruz. Bunun dışında şu anda ülkemizden kaçanlar, kaçmaya çalışanlar, bütün bunları da daha önce demiştim ya, ‘inlerine gireceğiz’ diye, evet inlerine girmeye devam edeceğiz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar peşlerindeyiz. Bulacağız ve milletimiz de buna şahit olacak” açıklamasında bulundu.

“Milletim, imanıyla o tankların karşısında durdu”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, demokratik parlamenter sistemin hep birlikte savunulacağını, milletin de farklı siyasi görüşlerde olmalarına rağmen hep birlikte bu sürece sahip çıktığını belirterek, milletin bu sahip çıkışını unutmasının asla mümkün olmadığını dile getirdi.

Verilen şehitlerin içinde Silahlı Kuvvetleri’ni bu haşhaşilere yedirmemek için mücadele veren askerlerin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Polisimiz için de aynı şekilde, onlar da bu mücadeleyi sürdürdüler. Daha da ötesi tabii milletimiz de bu mücadeleyi kararlı bir şekilde verdi, vermeye devam edeceğiz. Onların tankları varsa, benim milletimin de imanı var. İmanıyla o tankların karşısında durdu, bunu bu şekilde sürdürdü” sözlerine yer verdi.

“Ordumuz milletin hizmetinde olmaya devam edecek”

Şanlıurfalılara o bugün Millî Güvenlik Kurulu’nda tavsiye kararı olarak alınan, Bakanlar Kurulu tarafından imzalanan olağanüstü hâl uygulaması ile ilgili bilgiler veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, olağanüstü hâl kanunu ile sıkıyönetimin karıştırılmaması gerektiğini belirtti.

Bu kararla halkın huzuru ve mutluluğunun çok daha farklı bir şekilde sağlanacağını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Anayasanın amir hükmü gereğince Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk ordusunun şu anda Başkomutanı olarak ben de ordumuzun başındayım. Ve ordumuz bu milleti efendi olmaya değil bu milletin hizmetinde olmaya devam edecektir, huzurunu sağlamaya devam edecektir” diye konuştu.

“Bu süreçten güçlenerek çıkacağız”

Polis Teşkilatının milletine hizmete kararlı bir şekilde devam edeceğini, ekonomik noktada herhangi bir sıkıntının söz konusu olmayacağını, bu konuda hükûmetin gerekli tedbirleri aldığını bildiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm tüccarlarımız, sanayicilerimiz daha da hızla, daha da gayretle inşallah çalışmaya devam edecekler. Ve biz bu süreçten, göreceksiniz Türk milleti olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin halkı olarak, güçlenerek çıkacağız” diye ekledi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Şanlıurfalılara hitabını, “Bir olun, iri olun, diri olun, beraber olun, kardeş olun, hep beraber Türkiye olun. Sizleri Ankara’dan tekrar şahsım ve Başbakanımız, Bakan arkadaşlarım adına kalbi şükranlarla selamlıyorum. Allah’a emanet olun, Allah yar ve yardımcımız olsun” sözleriyle tamamladı.

Allahu Teâlâ içimizdeki hainleri ıslah eylesin, ülkemize/milletimize bir daha 15 Temmuz Darbe Girişimi gibi musibetler yaşatmasın inşaallah. (Amin)