"Tarihin sıfır noktası" olarak tanımlanan Göbeklitepe ile Karahantepe ören yerlerindeki kazıların başkanlığını yürüten Prof. Dr. Necmi Karul, bölgedeki çalışmaların Neolitik Çağ'a bakış açısını değiştireceğini söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 01.06.2022 13:25
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Prof. Dr. Necmi Karul, "42. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu" için geldiği Denizli'de, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe ve Karahantepe'deki kazılara ilişkin değerlendirmede bulundu
Göbeklitepe’de kazıların 1995'te başladığını hatırlatan Karul, taşınabilir eserlerin müzede, taşınamayanlarının ise ören yerinde sergilendiğini belirtti.
Karahantepe kazılarıyla Göbeklitepe'de cevapsız kalan sorulara yanıt bulma şansı yakaladıklarına işaret eden Karul, kazılarda bilim dünyası açısından önemli verilerin elde edildiğini aktardı. Karul, gün yüzüne çıkarılan veya ulaşılacak eserlerin bilim dünyasına özellikle Neolitik Çağ’a ilişkin önemli bilgiler sağlayacağını ifade etti.
- Karahantepe’deki 23 metrelik anıtsal yapı
Karul, Göbeklitepe'deki kazıların yaklaşık 20 yıldır sürdüğüne dikkati çekerek, "Bölgede şu anda Neolitik Çağ'ın ilk aşamalarına tarihlenen 8 çalışma var. Bu çalışmalarla birlikte bölgede yürütülen projeyi Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi, diğer adıyla Taş Tepeler olarak tanımlıyoruz." dedi.
Karul, Karahantepe'de geçirdikleri uzun çalışma döneminde önceden bilmedikleri yönleriyle dönemin binalarına, yaşam biçimine ilişkin veriler elde ettiklerini aktardı.
Karahantepe kazılarında özellikle bir yapı kompleksinin önemini vurgulayan Karul, "Karahantepe'de merkezinde 23 metre çapında anıtsal bir yapı bulunan ve ona eklemlenmiş, birlikte düşünülerek inşa edilmiş yapıların olduğu bir kompleks söz konusu. Bunların içerisinde daha önceden bilmediğimiz özellikleri olan mekanlar da var. Bazılarının içinde insan ve hayvanları bir araya getiren kompozit heykellerden, ana kayadan şekillendirilmiş bir insan başına kadar çeşitli eserlerle karşılaştık” diye konuştu
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Karahantepe, Neolotik Çağ'a bakışı kökten değiştirecek
"Tarihin sıfır noktası" olarak tanımlanan Göbeklitepe ile Karahantepe ören yerlerindeki kazıların başkanlığını yürüten Prof. Dr. Necmi Karul, bölgedeki çalışmaların Neolitik Çağ'a bakış açısını değiştireceğini söyledi.
Prof. Dr. Necmi Karul, "42. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu" için geldiği Denizli'de, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe ve Karahantepe'deki kazılara ilişkin değerlendirmede bulundu
Göbeklitepe’de kazıların 1995'te başladığını hatırlatan Karul, taşınabilir eserlerin müzede, taşınamayanlarının ise ören yerinde sergilendiğini belirtti.
Karahantepe kazılarıyla Göbeklitepe'de cevapsız kalan sorulara yanıt bulma şansı yakaladıklarına işaret eden Karul, kazılarda bilim dünyası açısından önemli verilerin elde edildiğini aktardı. Karul, gün yüzüne çıkarılan veya ulaşılacak eserlerin bilim dünyasına özellikle Neolitik Çağ’a ilişkin önemli bilgiler sağlayacağını ifade etti.
- Karahantepe’deki 23 metrelik anıtsal yapı
Karul, Göbeklitepe'deki kazıların yaklaşık 20 yıldır sürdüğüne dikkati çekerek, "Bölgede şu anda Neolitik Çağ'ın ilk aşamalarına tarihlenen 8 çalışma var. Bu çalışmalarla birlikte bölgede yürütülen projeyi Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi, diğer adıyla Taş Tepeler olarak tanımlıyoruz." dedi.
Karul, Karahantepe'de geçirdikleri uzun çalışma döneminde önceden bilmedikleri yönleriyle dönemin binalarına, yaşam biçimine ilişkin veriler elde ettiklerini aktardı.
Karahantepe kazılarında özellikle bir yapı kompleksinin önemini vurgulayan Karul, "Karahantepe'de merkezinde 23 metre çapında anıtsal bir yapı bulunan ve ona eklemlenmiş, birlikte düşünülerek inşa edilmiş yapıların olduğu bir kompleks söz konusu. Bunların içerisinde daha önceden bilmediğimiz özellikleri olan mekanlar da var. Bazılarının içinde insan ve hayvanları bir araya getiren kompozit heykellerden, ana kayadan şekillendirilmiş bir insan başına kadar çeşitli eserlerle karşılaştık” diye konuştu
En Çok Okunan Haberler