Yedi İklim Dergisi ile Eğitim-Bir-Sen işbirliğiyle hazırlanan 298. sayı “Mehmet Akif İnan Özel Sayısı” olarak okuyucuyu selamlıyor. 6 Ocak 2000’de aramızdan ayrılarak ebedî âleme sırlanan M. Akif İnan; şair, yazar, akademisyen ve araştırmacı unvanlarına sahip olmasının yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile sendikal faaliyetlerde aktif rol almış çok yönlü bir söylem ve eylem adamıdır. Henüz öğrencilik yıllarında Hilal dergisi ve yayınlarını yöneten, 1964-69 arasında Türk Ocakları Genel Merkezi’nde müdürlük yapan M. Akif İnan; 1980 yılında hacca gider. 1993’ten ölümüne değin de kurucusu olduğu Eğitimciler Birliği Sendikası ve Memur-Sen Konfederasyonunun Genel Başkanlığını yapar. Yakalandığı amansız hastalık sonucu 2000 yılı, Ocak ayı, bir Ramazan gecesi vefat eder. İlk ve yazı şiirleri 1957’den itibaren mahalli gazetelerde çıkan düşünce ve eylem adamımız; 1959’da Derya adlı gazete yayımlar. 1969 yılında Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Erdem Bayazıt’la birlikte Edebiyat dergisinin, 1976’da Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Alaeddin Özdenören ve Ersin Gürdoğan’la Mavera dergisinin kurucuları arasında yer alar. Daha çok Edebiyat dergisinde çıkan yazıları ile ayrıca 1977’de Yeni Devir gazetesinde Akif Reha imzası ve kendi adıyla yazdığı köşe yazılarıyla tanınır. Şiirleri; Halk ve Divan geleneğinden beslenerek çağdaş formata bürünür. Renkli ama sağlam karakteri haiz Akif İnan; Yedi İklim dergisinin 298.sayısında her biri kendi alanında uzman ve yetkin, 60’a yakın ilim ve düşünce insanı tarafından kaleme alınıyor. Yunus Emre Özsaray’ın Nuri Pakdil ile Akif İnan üzerine yaptığı röportaj, Urfa’dan Maraş’a gelen İnan’ın arkadaş grubuna katılarak Yedi Güzel Adam’dan biri olma serüveniyle ilgili okuru bilgilendiriyor. Pakdil’e göre ciddiyeti, cömertliği, teşkilatçılığı, edebi başkaldırıları ve asli kaynaklara dönüşün önemi İnan’ın hayatının merkez noktası konumundadır. Nuri Pakdil: “ İnan, sapına kadar ciddi bir İslam devrimcisiydi.” diyerek, Akif İnan’ın düşünsel yönü kadar eylemsel yönü de ağır basan biri olduğuna vurgu yapıyor.
Çağın saldırısına direnen bir şair
Derginin “Mehmet Akif İnan Özel Sayısı” nda Akif İnan şiiri usta isimler tarafından inceleme altına alınıyor. İnan’ı yakından tanıyan isimler onu ve şiirini masaya yatırarak tahlil ediyor. Akif İnan şiirini karakterinden bağımsız düşünmememiz gerektiği özellikle vurgulanıyor. Nurettin Durman Mehmet Akif İnan Şiirinde Hayatın Vazgeçilmez Unsurları Üzerine Bir Güzelleme: Mescid-i Aksa Şiirini Anlama Denemesi, tam bir inanmış insan tipi olan Akif İnan’a ve onun şiirine farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Mehmet Özger, İnan Şiirinde Göksellik adıyla kaleme aldığı yazısında Akif İnan’ın modern şiirde Divan Edebiyatının form ve unsurlarını yeniden diriltmeyi amaçladığına vurgu yapıyor. Serdar Kacır ise Bilge Bir Şiir adlı yazısında Akif İnan şiirinin bilge bir şiir olduğunu, bilgelik taslamadan hikemî bir dille hakikate ayna olduğunu, çağın saldırısına boyun eğmeyip direnen, onu alt etmeyi isteyen yapısına ve söylemine dikkat çekiyor. İslam Milleti Yolunda Bir Halka: Mehmet Akif İnan adlı yazıyı kaleme alan İsmail Demirel, Akif İnan’ı imanlı bir şair olarak tanımlıyor ve mücadele alanını edebiyattan siyasete, siyasetin bir şubesi olan sendikacılığa genişlettiğine vurgu yapıyor. Kurduğu ve başkanlığını yaptığı sendika sayesinde İslam milleti olma yolunda toplumun farklı katmanlarını bir araya getirmesinin önemini gözler önüne seriyor.
Şiirin poetik duruşu
Ali Haydar Haksal, Akif İnan’ın Poetikası adlı yazısında İnan’ın şiirinin poetik duruşunu öz ve ayrıntılı olarak inceliyor. Arif Ay ise İnan’ın nesrini masaya yatırıyor. Medeniyet Bağlamında Mehmet Akif İnan Nesri adlı yazısında batıcılığa karşı yerli düşüncenin önemine vurgu yapan İnan portresi çiziyor. Alim Kahraman, Ankara’daki Mavera Dergisi’nin bürosunda karşılaştığı İnan’ı Arkadaşlar Arasında Mehmet Akif İnan adlı yazısında anlatıyor. Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören gibi dostlarıyla olan ilişkilerini anılarından yola çıkarak aktarıyor. Osman Bayraktar Bağlılık ve Red adıyla kaleme aldığı yazısında Akif İnan’ın düşünsel bütünlüğüne dikkat çekiyor. İnan’ın “ Anamı sorsan büyük doğudur/ Batı ki sırtımda paslı bıçaktır” beytiyle hem temel bağlılığa, hem de temel karşıtlığa işaret ettiğini gözler önüne sermektedir. Necip Evlice Akif İnan’la ilgili samimi bir anısını bu sayıda okuyucularla paylaşıyor. Sevgilim, Yarın Saat Üçte... Başlığıyla dergide yer alan yazıda Evlice’nin İnan ile memur sendikacılığına gönül verdiği dönemlerde yaşadıkları ve muhabbetlerinin sıcaklığı okuyucu tarafından da hissediliyor.
‘Hicret’ Eden Katalizör Derviş
Osman Koca, ‘Tenha Sözler’e ‘Hicret’ Eden Katalizör Derviş adıyla kaleme aldığı yazısında Akif İnan’ı eylemlerini inancıyla pekiştiren sanatçı, aksiyoner, öğretmen, gazeteci, şair, mütefekkir, yazar, sendikacı, hem bilim hem eylem insanı şeklinde tanımlayarak onun çok yönlü bir insan olduğuna vurgu yapıyor. Yapısal ve tematik olarak İnan şiirini ele alarak, dil ve tema yönünden incelemeye tabi tutuyor. Dostum Akif’i Hatırlamak adlı yazısıyla dergide okurla buluşan Zübeyir Yetik, sözlerini dost olarak bir dostunun hatırasını yad etmek amaçlı dile getiriyor. Lise döneminde bir rastlantı sonucu İnan’la tanışmasına ve sonrasındaki sıkı dostluklarına ve yollarının ayrı düştüğü zamanlarda dahi coğrafi mesafelere rağmen hep bir arada olmayı başarabildiklerine tanık oluyoruz.
Örnek Bir Dava Adamı
Şakir Kurtulmuş, Örnek Bir Dava Adamı: Mehmet Akif İnan adlı yazısında İnan’ın iki büyük sevdasına dikkat çekiyor: Medeniyet ve Edebiyat. Akif İnan’ın Büyük Doğu davasının üstadı Necip Fazıl’ın yanında iyi bir dava adamı olarak yetişme imkanı bulduğuna vurgu yapıyor. İnan’ın ümmet duyarlılığı ve ümmet coğrafyasında yaşanlar konusundaki hassasiyetinin, onun inanç ve iman boyutundan bağımsız düşünülmemesi gerektiğini belirtiyor. Nuhan Nebi Çam, Teori ve Pratik adıyla kaleme aldığı yazısında Necip Fazıl’ın “Keşke Çağdaşım Olsaydın” dediği İnan’ın bir teori adamı olduğuna, ancak teori adamı olmakla kalmayıp fikir üreten, genç nesillere yol gösteren, o yolda önce kendi yürüyen bir kişi olduğuna dikkat çekiyor.
mücadeleci ve toplayıcı bir şair
Ahîlik ve Akif İnan Sendikacılığı adlı yazıyla karşımıza çıkan Gökhan Serter, Akif İnan’ı modern zamanda insanı savunmanın önemini, sivil örgütlenme gerekliliğini ahî tavrıyla yürüten, mücadeleci ve toplayıcı bir şair olarak tanımlıyor. Ahlakı yozlaştıran modern yaşam tarzı ve değerleri öğüten tüketime karşı emeğin hakkını savunma dürtüsüyle hareket eden ve çağdaş meslek örgütlenmesinin başını çeken bir eylem adamı olduğunu vurguluyor. Hattat Mustafa Cemil Efe dergi içine yerleştirilmiş seperatörleri ile, Hasan Aycın ve Raziye Yıldız çizgileriyle her zamanki gibi derginin görsel yönüne katkıda bulunuyor. Dergi’nin bu özel sayısında yer alan Mehmet Akif İnan’ın en küçük kardeşi Ahmet İnan’la yapılan söyleşiyle de kardeşinin gözünden “tam bir adam” olarak tanımlanan bir ağabey portresine tanık oluyoruz. Derginin son bölümünde hoş bir sürprize imza atılarak Mehmet Akif İnan’ın Şehir Gazeli yedi farklı dille okuyucunun beğenisine sunuluyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Akif İnan ciddi bir islam devrimcisiydi
Vefatının 15. Yılında M.Akif İnan hâlâ aklımızda
Yedi İklim Dergisi ile Eğitim-Bir-Sen işbirliğiyle hazırlanan 298. sayı “Mehmet Akif İnan Özel Sayısı” olarak okuyucuyu selamlıyor. 6 Ocak 2000’de aramızdan ayrılarak ebedî âleme sırlanan M. Akif İnan; şair, yazar, akademisyen ve araştırmacı unvanlarına sahip olmasının yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile sendikal faaliyetlerde aktif rol almış çok yönlü bir söylem ve eylem adamıdır. Henüz öğrencilik yıllarında Hilal dergisi ve yayınlarını yöneten, 1964-69 arasında Türk Ocakları Genel Merkezi’nde müdürlük yapan M. Akif İnan; 1980 yılında hacca gider. 1993’ten ölümüne değin de kurucusu olduğu Eğitimciler Birliği Sendikası ve Memur-Sen Konfederasyonunun Genel Başkanlığını yapar. Yakalandığı amansız hastalık sonucu 2000 yılı, Ocak ayı, bir Ramazan gecesi vefat eder. İlk ve yazı şiirleri 1957’den itibaren mahalli gazetelerde çıkan düşünce ve eylem adamımız; 1959’da Derya adlı gazete yayımlar. 1969 yılında Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Erdem Bayazıt’la birlikte Edebiyat dergisinin, 1976’da Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Alaeddin Özdenören ve Ersin Gürdoğan’la Mavera dergisinin kurucuları arasında yer alar. Daha çok Edebiyat dergisinde çıkan yazıları ile ayrıca 1977’de Yeni Devir gazetesinde Akif Reha imzası ve kendi adıyla yazdığı köşe yazılarıyla tanınır. Şiirleri; Halk ve Divan geleneğinden beslenerek çağdaş formata bürünür. Renkli ama sağlam karakteri haiz Akif İnan; Yedi İklim dergisinin 298.sayısında her biri kendi alanında uzman ve yetkin, 60’a yakın ilim ve düşünce insanı tarafından kaleme alınıyor. Yunus Emre Özsaray’ın Nuri Pakdil ile Akif İnan üzerine yaptığı röportaj, Urfa’dan Maraş’a gelen İnan’ın arkadaş grubuna katılarak Yedi Güzel Adam’dan biri olma serüveniyle ilgili okuru bilgilendiriyor. Pakdil’e göre ciddiyeti, cömertliği, teşkilatçılığı, edebi başkaldırıları ve asli kaynaklara dönüşün önemi İnan’ın hayatının merkez noktası konumundadır. Nuri Pakdil: “ İnan, sapına kadar ciddi bir İslam devrimcisiydi.” diyerek, Akif İnan’ın düşünsel yönü kadar eylemsel yönü de ağır basan biri olduğuna vurgu yapıyor.
Çağın saldırısına direnen bir şair
Derginin “Mehmet Akif İnan Özel Sayısı” nda Akif İnan şiiri usta isimler tarafından inceleme altına alınıyor. İnan’ı yakından tanıyan isimler onu ve şiirini masaya yatırarak tahlil ediyor. Akif İnan şiirini karakterinden bağımsız düşünmememiz gerektiği özellikle vurgulanıyor. Nurettin Durman Mehmet Akif İnan Şiirinde Hayatın Vazgeçilmez Unsurları Üzerine Bir Güzelleme: Mescid-i Aksa Şiirini Anlama Denemesi, tam bir inanmış insan tipi olan Akif İnan’a ve onun şiirine farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Mehmet Özger, İnan Şiirinde Göksellik adıyla kaleme aldığı yazısında Akif İnan’ın modern şiirde Divan Edebiyatının form ve unsurlarını yeniden diriltmeyi amaçladığına vurgu yapıyor. Serdar Kacır ise Bilge Bir Şiir adlı yazısında Akif İnan şiirinin bilge bir şiir olduğunu, bilgelik taslamadan hikemî bir dille hakikate ayna olduğunu, çağın saldırısına boyun eğmeyip direnen, onu alt etmeyi isteyen yapısına ve söylemine dikkat çekiyor. İslam Milleti Yolunda Bir Halka: Mehmet Akif İnan adlı yazıyı kaleme alan İsmail Demirel, Akif İnan’ı imanlı bir şair olarak tanımlıyor ve mücadele alanını edebiyattan siyasete, siyasetin bir şubesi olan sendikacılığa genişlettiğine vurgu yapıyor. Kurduğu ve başkanlığını yaptığı sendika sayesinde İslam milleti olma yolunda toplumun farklı katmanlarını bir araya getirmesinin önemini gözler önüne seriyor.
Şiirin poetik duruşu
Ali Haydar Haksal, Akif İnan’ın Poetikası adlı yazısında İnan’ın şiirinin poetik duruşunu öz ve ayrıntılı olarak inceliyor. Arif Ay ise İnan’ın nesrini masaya yatırıyor. Medeniyet Bağlamında Mehmet Akif İnan Nesri adlı yazısında batıcılığa karşı yerli düşüncenin önemine vurgu yapan İnan portresi çiziyor. Alim Kahraman, Ankara’daki Mavera Dergisi’nin bürosunda karşılaştığı İnan’ı Arkadaşlar Arasında Mehmet Akif İnan adlı yazısında anlatıyor. Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören gibi dostlarıyla olan ilişkilerini anılarından yola çıkarak aktarıyor. Osman Bayraktar Bağlılık ve Red adıyla kaleme aldığı yazısında Akif İnan’ın düşünsel bütünlüğüne dikkat çekiyor. İnan’ın “ Anamı sorsan büyük doğudur/ Batı ki sırtımda paslı bıçaktır” beytiyle hem temel bağlılığa, hem de temel karşıtlığa işaret ettiğini gözler önüne sermektedir. Necip Evlice Akif İnan’la ilgili samimi bir anısını bu sayıda okuyucularla paylaşıyor. Sevgilim, Yarın Saat Üçte... Başlığıyla dergide yer alan yazıda Evlice’nin İnan ile memur sendikacılığına gönül verdiği dönemlerde yaşadıkları ve muhabbetlerinin sıcaklığı okuyucu tarafından da hissediliyor.
‘Hicret’ Eden Katalizör Derviş
Osman Koca, ‘Tenha Sözler’e ‘Hicret’ Eden Katalizör Derviş adıyla kaleme aldığı yazısında Akif İnan’ı eylemlerini inancıyla pekiştiren sanatçı, aksiyoner, öğretmen, gazeteci, şair, mütefekkir, yazar, sendikacı, hem bilim hem eylem insanı şeklinde tanımlayarak onun çok yönlü bir insan olduğuna vurgu yapıyor. Yapısal ve tematik olarak İnan şiirini ele alarak, dil ve tema yönünden incelemeye tabi tutuyor. Dostum Akif’i Hatırlamak adlı yazısıyla dergide okurla buluşan Zübeyir Yetik, sözlerini dost olarak bir dostunun hatırasını yad etmek amaçlı dile getiriyor. Lise döneminde bir rastlantı sonucu İnan’la tanışmasına ve sonrasındaki sıkı dostluklarına ve yollarının ayrı düştüğü zamanlarda dahi coğrafi mesafelere rağmen hep bir arada olmayı başarabildiklerine tanık oluyoruz.
Örnek Bir Dava Adamı
Şakir Kurtulmuş, Örnek Bir Dava Adamı: Mehmet Akif İnan adlı yazısında İnan’ın iki büyük sevdasına dikkat çekiyor: Medeniyet ve Edebiyat. Akif İnan’ın Büyük Doğu davasının üstadı Necip Fazıl’ın yanında iyi bir dava adamı olarak yetişme imkanı bulduğuna vurgu yapıyor. İnan’ın ümmet duyarlılığı ve ümmet coğrafyasında yaşanlar konusundaki hassasiyetinin, onun inanç ve iman boyutundan bağımsız düşünülmemesi gerektiğini belirtiyor. Nuhan Nebi Çam, Teori ve Pratik adıyla kaleme aldığı yazısında Necip Fazıl’ın “Keşke Çağdaşım Olsaydın” dediği İnan’ın bir teori adamı olduğuna, ancak teori adamı olmakla kalmayıp fikir üreten, genç nesillere yol gösteren, o yolda önce kendi yürüyen bir kişi olduğuna dikkat çekiyor.
mücadeleci ve toplayıcı bir şair
Ahîlik ve Akif İnan Sendikacılığı adlı yazıyla karşımıza çıkan Gökhan Serter, Akif İnan’ı modern zamanda insanı savunmanın önemini, sivil örgütlenme gerekliliğini ahî tavrıyla yürüten, mücadeleci ve toplayıcı bir şair olarak tanımlıyor. Ahlakı yozlaştıran modern yaşam tarzı ve değerleri öğüten tüketime karşı emeğin hakkını savunma dürtüsüyle hareket eden ve çağdaş meslek örgütlenmesinin başını çeken bir eylem adamı olduğunu vurguluyor. Hattat Mustafa Cemil Efe dergi içine yerleştirilmiş seperatörleri ile, Hasan Aycın ve Raziye Yıldız çizgileriyle her zamanki gibi derginin görsel yönüne katkıda bulunuyor. Dergi’nin bu özel sayısında yer alan Mehmet Akif İnan’ın en küçük kardeşi Ahmet İnan’la yapılan söyleşiyle de kardeşinin gözünden “tam bir adam” olarak tanımlanan bir ağabey portresine tanık oluyoruz. Derginin son bölümünde hoş bir sürprize imza atılarak Mehmet Akif İnan’ın Şehir Gazeli yedi farklı dille okuyucunun beğenisine sunuluyor.
Sema Dural (Milli Gazete)
En Çok Okunan Haberler