"Şanlıurfa Adliyesi Önündeki Yolun Trafiğe Kapatılması AİHM’e Taşındı"
Şanlıurfa Adliyesi’nin önündeki yolun trafiğe kapatılması, son dönemde şehirdeki en tartışmalı konulardan biri haline geldi. Yol, uzun bir süredir araç trafiğine kapalı durumda. Ancak yolun kapanmasının gerekçesi, yerel halk ve yetkililer arasında net bir şekilde belirlenememiş durumda. Bazı kaynaklar, yolun güvenlik gerekçeleriyle kapatıldığını iddia ederken, diğerleri bu kararın trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla alındığını öne sürüyor. Şanlıurfa’da özellikle Adliye binasına yakın bölgelerdeki trafik sıkışıklığı, çözülmesi gereken önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Ancak, yolun kapatılması bu sıkışıklığı gidermek bir yana, yerel halk için ulaşımda ciddi zorluklara yol açmış durumda.
Adliye önündeki yolun kapatılmasıyla ilgili olarak, hukuki mücadele başlatan isimlerden biri de Avukat Nurullah Küçükoğlu oldu. Küçükoğlu, gönüllü olarak yola çıkan ve bu sorunun çözülmesi adına büyük bir çaba sarf eden bir avukat olarak dikkat çekti. Hukuki süreç boyunca, yolun kapatılmasının yasaya uygun olup olmadığı ve halkın bu yol üzerindeki haklarının ihlal edilip edilmediği gibi pek çok hukukî mesele gündeme geldi. Küçükoğlu, konuyu ilk önce Türkiye’deki yargı mercilerine taşıdı ve çözüm arayışında bulundu. Ancak iç hukuk yollarının tükenmesiyle birlikte, hukuki süreç Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı.
Bu gelişmenin ardından, Şanlıurfa Barosu da konuya dair bir açıklama yaptı. Baro’nun sosyal medya hesabından yapılan duyuruda, Adliye önündeki yolun kapatılmasıyla ilgili iç hukuk yollarının tükendiği ve bu sebeple AİHM’ye başvurulduğu ifade edildi. Baro, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Adliye önündeki yolun araç trafiğine kapatılması ile ilgili iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından, Baromuz adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır. Dosyayı başından itibaren gönüllü olarak takip eden meslektaşımız Av. Nurullah Küçükoğlu’na emeklerinden dolayı teşekkür ederiz.” Bu açıklama, hem hukuk çevreleri hem de Şanlıurfa halkı tarafından dikkatle izlendi.
Yolun kapatılması ve sonrasındaki hukuki süreç, Şanlıurfa’daki ulaşım sorunlarını derinleştiren bir mesele haline gelmiş durumda. Adliye binasına gelen vatandaşlar, avukatlar ve diğer yargı çalışanları, yolun kapanması nedeniyle günlük işlerini gerçekleştirmekte zorluk çekiyor. Yolun kapalı olmasının ardından, alternatif güzergâhların kullanılmak zorunda kalınması, özellikle yoğun trafik saatlerinde büyük bir soruna yol açıyor. Şanlıurfa’nın merkezindeki trafiğin zaten yoğun olduğu düşünüldüğünde, bu yeni düzenleme şehirdeki ulaşım ağını daha da karmaşık hale getirmiş durumda.
Öte yandan, yolun kapanmasıyla ilgili güvenlik gerekçesiyle alınan bir karar olup olmadığına dair kamuoyunda belirsizlik sürüyor. Şanlıurfa halkı, yetkililerden konunun net bir şekilde açıklanmasını bekliyor. Bazı vatandaşlar, bu kararın trafik sıkışıklığını çözme amacını güttüğünü savunurken, diğerleri ise güvenlik gerekçesinin bir bahaneden ibaret olduğunu düşünüyor.
Konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınması, hem Türkiye’deki hukuk sisteminin hem de yerel yönetimlerin bu tür sorunlara yaklaşımını sorgulayan bir adım olarak değerlendiriliyor. AİHM’in vereceği karar, yalnızca Şanlıurfa’daki bu sorunun çözülmesinde değil, aynı zamanda Türkiye’deki benzer vakaların nasıl ele alınacağı konusunda da emsal teşkil edebilir. Şu an için yolun açılmasına yönelik kesin bir çözüm bulunmuş değil ve bu belirsizlik, Şanlıurfa’daki ulaşım sorununun bir süre daha gündemde kalmasına neden olacak gibi görünüyor.
