TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sondakika

- Sondakika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sondakika haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şanlıurfa’da Keklik Yetiştiriciliği ve Doğal Yaşamı Haber

Şanlıurfa’da Keklik Yetiştiriciliği ve Doğal Yaşamı

Kekliklerin Beslenme ve Üreme Süreci Otçul olan keklikler, tohumlar, otlar, böcekler ve yeşil bitkilerle besleniyor. Yumurtlama döneminde ek protein takviyesi verildiğinde verim artabiliyor. Keklikler ilkbaharda çiftleşmeye başlarken, dişi keklikler yılda 10-15 yumurta bırakıyor. Yaklaşık 25-30 günlük kuluçka sürecinin ardından yavrular dünyaya geliyor. Soğuk havalarda ise ek ısıtma sağlanması gerekiyor. Sağlıklı Bir Yetiştiricilik İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Kekliklerin sağlıklı büyüyebilmesi için barınakların düzenli olarak temizlenmesi büyük önem taşıyor. Hastalıkların yayılmasını önlemek amacıyla kafeslerin dezenfekte edilmesi ve veteriner kontrollerinin aksatılmaması gerekiyor. Kekliklerin doğal davranışlarını sürdürebilmeleri için geniş alanlarda yaşamaları tercih edilirken, tarım alanlarına yakın, çimenli ve hafif kumlu zeminlerin seçilmesi öneriliyor. Keklik Avcılığı ve Uygun Zamanlar Avcılık amacıyla yetiştirilen kekliklerin doğal ortamlarına yakın koşullarda yaşaması gerekiyor. Avlanma için en ideal saatler, sabah erken ve akşamüstü saatleri olarak biliniyor. Sabah saatlerinde daha hareketli olan keklikler, gün batımına yakın saatlerde de yemek arayışına giriyor. Keklik avı için en uygun dönem ekim ayından şubat ayına kadar olan süreç olarak belirtilirken, üreme dönemine denk gelen ilkbahar aylarında avlanmanın yasak olduğu vurgulanıyor. Doğada ortalama 5 ila 10 yıl arasında yaşayabilen kekliklerin ömrü, doğal tehlikeler ve avcılık gibi faktörlere bağlı olarak değişebiliyor. Yapay ortamlarda yetiştirilen keklikler ise daha uzun ömürlü olabiliyor. Şanlıurfa’da Keklik Türleri Şanlıurfa’da dağ kekliği, köy kekliği ve kızıl keklik gibi çeşitli türler bulunuyor. Dağ keklikleri kayalık ve dağlık alanlarda yaşarken, köy keklikleri daha çok tarım alanlarına yakın bölgelerde görülüyor. Kızıl keklikler ise Akdeniz iklimine yakın alanlarda bulunuyor ve turuncu tonlardaki tüyleriyle dikkat çekiyor. Ahşap Kafeslerin Kullanımı ve Bakımı Ahşap kafesler, estetik görünümleri ve iyi ısı yalıtımı gibi avantajlar sağlarken, dayanıklılık açısından zayıf olabiliyor. Bu kafeslerin dış ortamda kullanılması durumunda neme karşı korunması önem taşıyor. Keklikler için tasarlanan ahşap kafeslerde yuva alanları, tünemelikler ve yemliklerin uygun şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Ayrıca, düzenli temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin yapılması, kekliklerin sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesini sağlıyor. Ticari Açıdan Keklik Yetiştiriciliği Keklik yetiştiriciliği, et ve yumurta üretimi açısından ticari anlamda da kazançlı bir sektör olarak öne çıkıyor. Yetiştiricilikten elde edilen ürünler, restoranlar ve gıda sektörü için büyük bir talep görüyor. Şanlıurfa’da keklik yetiştiriciliği ve doğal yaşamı, hem doğayı koruma açısından hem de ekonomik olarak bölgeye önemli katkılar sağlıyor.

Evde Sağlık Hizmetleri ile Kronik Hastalık Yönetimi: Uzman Desteğiyle Daha İyi Bir Yaşam Haber

Evde Sağlık Hizmetleri ile Kronik Hastalık Yönetimi: Uzman Desteğiyle Daha İyi Bir Yaşam

Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü'nün Evde Sağlık Hizmetleri programı çerçevesinde, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri Birimi olarak, evde sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan hastaları yerinde değerlendiriyor ve onların ihtiyaçlarına uygun tedavi ve bakım planlarını hazırlayarak uygulamaktayız. Evde Sağlık Hizmetleri Birimi Sorumlusu, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ömer Faruk DAĞ, evde sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen hastalar için evde tedavi ve bakım sağlanması konusunda çalışmalar yapmaktadır. Son dönemde 80 yaş ve üzeri bireyler için “Sağlıklı Yaş Alma” poliklinikleri de hastanemizde hizmet vermeye başlamıştır. Evde sağlık hizmetleri, hastanede tedavi görüp taburcu olduktan sonra bakım ve takip gereksinimi duyan hastalar için sunulmaktadır. Bu hizmet, yeni doğanlardan ileri yaş grubundaki hastalarımıza kadar geniş bir yaş yelpazesinde sunulmaktadır. Evde sağlık hizmetine ihtiyaç duyan hastalarımız, ilk başvurularını ulusal çağrı merkezi olan 444 38 33 üzerinden yapabilirler. Başvuru sonrası, hastanın bölgesindeki evde sağlık hizmetleri birimi, hastanın evine ziyarette bulunarak gerekli tedavi işlemlerini gerçekleştirmektedir. Bu ziyarette hastanın muayenesi yapılmakta, yazdırılması gereken ilaçlar reçete edilmekte, raporlar yenilenmekte, yaralar varsa bakım sağlanmakta, tüple beslenen hastalarımızın beslenme eğitimi verilmektedir. Ayrıca, beslenme tüpü (nazogastrik sonda) veya kateter bakımları da gerçekleştirilir. Ziyaret sırasında yeni sağlık sorunları tespit edilirse, bu sorunlara yönelik tedavi ve reçeteler düzenlenir ve hastaya mesajla iletilerek hastaların hastaneye gitmeden hizmet alması sağlanır.

Dicle Elektrik’ten Tarımsal Sulama Abonelerine Kritik Uyarı: Borç Ödenmezse 2025’te Elektrik Kesilecek! Haber

Dicle Elektrik’ten Tarımsal Sulama Abonelerine Kritik Uyarı: Borç Ödenmezse 2025’te Elektrik Kesilecek!

Şirket, borçlarını ödemeyen aboneler nedeniyle tüm tüketicilerin zarar gördüğünü vurgulayarak, borcunu düzenli ödeyen çiftçilerin haklarını korumak için kararlı adımlar atılacağını duyurdu. Tarımsal Sulama Borcu 51 Milyar TL’ye Ulaştı Dicle Elektrik’in hizmet verdiği Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt illerinde, tarımsal sulama abonelerinin toplam elektrik borcu 51 milyar TL’yi buldu. Şirket, yıllık 23 milyar kWh’lik elektrik tüketiminin üçte birinin tarımsal sulamaya gittiğini ve borçlu abonelere 2025 sezonunda elektrik verilmeyeceğini duyurdu. Yapılan açıklamada, “Borcunu zamanında ödeyen abonelerimizin haklarını korumak adına, iyi niyetle sunulan tüm hizmetlere rağmen borcunu ödememekte ısrar eden tarımsal sulama abonelerimize sezon boyunca elektrik verilmeyecektir.” ifadeleri kullanıldı. Şanlıurfa ve Mardin Borç Listesinde İlk Sırada Dicle Elektrik’in verilerine göre, borcun en büyük kısmı Şanlıurfa ve Mardin illerine ait.     •    Şanlıurfa: 15.003 abonenin toplam 30 milyar TL borcu var.     •    Mardin: 6.130 abonenin 17 milyar TL borcu bulunuyor.     •    Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki toplam borç ise 3,5 milyar TL. Güneydoğu, Türkiye’deki Tarımsal Elektrik Tüketiminin Yarısını Kullanıyor Dicle Elektrik, bölgedeki 143 bin çiftçiden 59 bininin sulu tarım yaptığını belirtti. Şirketin açıklamasına göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye’deki toplam tarımsal elektrik tüketiminin yaklaşık yarısını oluşturuyor. Özellikle yer altı sularının aşırı çekilmesiyle kuyu derinliklerinin 700 metreyi bulduğu vurgulandı. Bu durumun obruksal çöküntüler gibi doğa olaylarına yol açtığı ifade edildi. Borç Ödeme Kolaylıklarına Rağmen Tahsilat Yapılamadı Dicle Elektrik, borçların ödenmesi için çiftçilere çeşitli kolaylıklar sağladıklarını ancak bu imkanların yeterince kullanılmadığını bildirdi. Şirketin sunduğu kolaylıklar arasında:     •    Hasat sonrası ödeme imkanı     •    Gecikme faizi almama     •    Borç yapılandırma seçenekleri     •    Üç zamanlı tarife sistemi Ancak, şirket bu imkanlara rağmen bazı abonelerin borçlarını ödememeyi tercih ettiğini ve bu nedenle 2025 yılında borçlu çiftçilere elektrik verilmeyeceğini duyurdu. Borçsuz Çiftçilere Jeneratör Desteği Dicle Elektrik, borcunu düzenli ödeyen abonelerin kesintilerden etkilenmemesi için 1.200 jeneratörün hazır bekletildiğini açıkladı.     •    Elektrik kesintisi yaşanması durumunda, bu jeneratörler öncelikli olarak borçsuz tarımsal sulama abonelerine dağıtılacak.     •    Yakıt giderleri şirket tarafından karşılanacak. 2025’te Kesintiler Kaçınılmaz! Dicle Elektrik, borcunu ödemeyen tarımsal sulama abonelerine karşı taviz verilmeyeceğini vurgularken, çiftçileri bir an önce borçlarını yapılandırmaya çağırdı. Şirket yetkilileri, çiftçilerin mağdur olmaması için ödeme kolaylıklarının hala geçerli olduğunu ancak 2025 itibarıyla borcunu ödemeyenlere elektrik verilmeyeceğini bir kez daha hatırlattı.

BARUT, SİGARA KULLANANLARI UYARDI: Haber

BARUT, SİGARA KULLANANLARI UYARDI: "HER 6 SANİYEDE BİR KİŞİ SİGARA YÜZÜNDEN HAYATINI KAYBEDİYOR"

DÜNYADA HER YIL 6 MİLYON KİŞİ SİGARA YÜZÜNDEN ÖLÜYOR Sigara kullanımının, her yıl dünya genelinde yaklaşık 6 milyon erken ölüme yol açtığını ifade eden Doç. Dr. Barut, bu ölümlerin büyük kısmının tütün dumanına maruz kalma sonucu oluşan sağlık sorunları nedeniyle meydana geldiğini söyledi. Barut, eğer sigara tüketimi ve bu konuda alınan önlemler değişmezse, 2030 yılına kadar sigaranın 8 milyon kişinin ölümüne neden olacağını ve bu ölümlerin çoğunun düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşeceğini vurguladı. PASİF İÇİCİLİK BİLE CİDDİ HASTALIKLARA SEBEP OLUYOR Sigara içenlerin yanı sıra sigara dumanına maruz kalanların da büyük sağlık riskleriyle karşı karşıya olduğunu belirten Barut, "Pasif içicilik, tütün dumanındaki toksik maddelerin daha fazla birikmesine yol açıyor. Örneğin, pasif içicilik nedeniyle akciğer kanseri riski yüzde 32 oranında artmaktadır," dedi. Sigaranın, kanser, kalp hastalıkları, KOAH ve astım gibi birçok ölümcül hastalığın başlıca nedenlerinden biri olduğunu belirten Barut, erken yaşta tütün ürünü kullanmaya başlayanların bu hastalıklara daha yatkın olduğunu da sözlerine ekledi. SİGARA BIRAKMAK VÜCUDA FAYDA SAĞLIYOR Sigarayı bırakmanın sağlık üzerinde hemen olumlu etkiler yarattığını belirten Doç. Dr. Barut, sigarayı bırakan kişilerin ilk 20 dakikada kalp atış hızlarının normale döndüğünü, 12 saat sonra kandaki karbondioksit seviyesinin normale indiğini açıkladı. Barut, 2 hafta ile 3 ay arasında akciğer fonksiyonlarının iyileştiğini, 1 yıl sonra kalp hastalığı riskinin sigara içenlere göre yarıya indiğini ifade etti. 10 yıl sonunda ise akciğer kanseri riskinin önemli ölçüde azaldığını belirten Barut, sigara içmeyi bırakanların sağlıklarının hızla iyileştiğini söyledi. ÇEVREDEKİLERİN SAĞLIĞI DA TEHLİKE ALTINDA Sigara içmeyenler de pasif içicilik nedeniyle sağlıksız bir ortamda yaşamak zorunda kalıyor. Çocuklar ve gençler, sigara dumanına maruz kalmanın sonuçlarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum, solunum yolu hastalıkları, astım, kulak enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarının artmasına yol açabiliyor. Doç. Dr. Barut, sigara kullanımının yalnızca bağımlılık yapan bir hastalık değil, aynı zamanda toplum sağlığını tehdit eden bir sorun olduğunu belirterek, tedavi edilebilir olduğunu vurguladı. SİGARA BIRAKMA POLİKLİNİĞİ DESTEK VERİYOR Harran Üniversitesi Sigara Bırakma Polikliniği olarak sigara içen bireylerin sigarayı bırakabilmeleri için destek sunmaya hazır olduklarını belirten Doç. Dr. Barut, 9 Şubat’ı yeni bir başlangıç olarak kabul etmelerini önerdi. “Tütünsüz, dumansız bir yaşam için sigara içen bireylerin 9 Şubat'ı milat kabul ederek bu zararlı alışkanlıklarından kurtulmaları önemli bir adım olacaktır," dedi. BİLGİLENDİRME STANDI KURULDU Dünya Sigarayı Bırakma Günü kapsamında, Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hamdiye Turan ve hastane çalışanları, hastane girişinde stant kurarak sigaranın zararları hakkında vatandaşları bilgilendirdi.

google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.