Bu süreç, eski ve kullanılmayan alanların yeniden değerlendirilmesini, binaların güçlendirilmesini veya yenilenmesini ve çevresel düzenlemelerin yapılmasını içermektedir. Yıldırım, kentsel dönüşümün, kentsel alanların yaşanabilirliğini artırmayı, çevresel sürdürülebilirliği sağlamayı ve ekonomik değerleri artırmayı hedeflediğini belirtmiştir.
Yıldırım’ın belirttiği gibi, kentsel dönüşüm sürecinde yerel yönetimlerin mevzuata ve hükümlülüklere uyması, bölgenin sosyo-kültürel yapısının korunması ve bu yapıya uygun mimari planlama yapılması önemlidir. Ayrıca, dönüşüm sürecinin bölge nüfusunu göçe zorlamadan, yerinde koruyacak şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştır. Böylece, kentsel dönüşüm projeleri sürdürülebilir hedeflere ulaşabilir ve bölgenin sosyo-kültürel yapısı korunabilir.
Yıldırım’ın “Rantsal Dönüşüm” terimiyle eleştirdiği gibi, kentsel dönüşüm sürecinin halk odaklı olmaması durumunda, bölge halkının göç ettirilmesi ve planlamaların sürdürülebilir olmaması, yozlaşmaya sebep olabilir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm projelerinin mutlaka halk odaklı olması ve “Yerinde Dönüşüm” ilkesine sadık kalması gerekmektedir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.