Röportaj: Ahmet Can-Murat Doğan
1978-1983 yılları arasında Urfaspor'da 'Küçük Recep' lakabıyla stoper hattında oynayan eski profesyonel futbolculardan Recep Çavcı, futbola feci şekilde siyaset bulaştığını, sarı yeşilli kulübün bundan zarar gördüğünü düşünüyor. Dün ilk bölümü büyük ilgi gören röportajın ikinci bölümünü yayınlıyoruz:
Şanlıurfaspor’u her hafta farklı bir kadro ile görüyoruz? Bir hafta iyi oynayan oyuncu, önümüzdeki hafta ya yedek oluyor ya da kadro dışı kalıyor. Bu duruma ne diyorsunuz?
Ben buna karşıyım, eğer geçen hafta oynadığın kadron iyiyse bu hafta da oynasın. En fazla bir iki oyunu değişikliği yap. Savunma sağlamsa bir dahaki maça bozma aynı savunma ile maça çık. En fazla elinde bir iki sağlam oyuncu tut bunlar da silah gibi olsun ilerleyen dakikalarda gidişata göre değiştirirsin. Her hafta farklı bir kadro ile çıkmanın anlamı nedir?
Hoca istikrarı ile ilgili düşünceleriniz neler?
Takımda önce dengeyi yönetici kuracak. Sezon başı 10 adam, devre arası 10 adam alırsan uyum sağlanmaz. İstikrarın da istikrarı yok. Sadece kadro anlamında değil, hocada da istikrar yok.
Peki, Ogün Temizkanoğlu’nu nasıl buluyorsunuz?
Ben Ogün hocanın insani yönünü çok severim. Çıkın oynayın, maçı alın. Ben bunu bilir, bunu söylerim. Ogün Hocayı da beni de sevme, şehri de sevme, hatta Urfaspor’u da sevme. Ama çık kendin için oyna. Ne oldu bak Denizli karşısında güzel oynadın, çıktın aslanlar gibi maçı aldın. Oyna ve bu takım ligde kalsın. Onlar bunun farkında, ben Denizli maçından sonra soyunma odasının önünde kendileri ile görüştüm. Aslında Urfaspor’u siyasi malzeme yaptılar. Tam seçim zamanı müdahale ediyorlar. Şimdi ilgilen o zaman, şimdi de ekibini, kadronu kur? Spordan anlayan 3-5 tane adam koy. İlla sporun içinde gelmesine gerek yok. Azıcık işten anlasın o bize yeter. Yeni bir yapılanma kur. Eğer bu hoca seni şampiyonluğa götürecekse bu hoca ile devam et. Geleceğin takımını şimdiden kur. Üç-beş tane sağlam adam bul, üç-beş tane de genç bul, şampiyon ol. Ben bunu 10 sene önce de söyledim. Şampiyonluğa oynuyorsan gençlere ihtiyacınız var.
Futbolcu kazandırmak istiyorsanız, bunun mutlaka bir bütçesi olmalı. Öyle değil mi?
Ben size onu da söyleyeyim. Sezon başından hiç alamadığınız oyuncu olmadı mı? Gerekirse iki tane eksik adam al ama altyapıya da gereken önemi ver. 2 tane eksik adam alırsın o adamlara verilmesi gereken parayı altyapıya aktarırsın. Bakın alın size altyapı için kaynak bulduk. Mesela dersin ki ben Batuhan’ı, Banahane’yi almıyorum, bunların bütçesi şu kadar, bu bütçeyi de altyapıya veriyorum. Bakın Federasyon kilometre başına para veriyor.
Federasyon altyapı konusunda kulüpleri biraz daha teşvik edemez mi sizce?
Tabiî ki bu konu üzerinde daha fazla durmalı. Hatta Federasyon diyecek ki, kardeşim ilk 11 kişilik kadronda altyapıdan mutlak oyuncu olacak. Federasyon bazı konularda kulüpleri mecburi bırakacak. Mesela bir başkan geldi, o kulübü borçlandırdı, Federasyon diyecek ki; cKulübü kim borçlandırdıysa borcu da o ödesin. Hatta ben geçen yıl bir yöneticiden duymuştum. Diyor ki altyapı akademi ligleri ne işe yarıyor, kaldıralım. Bu altyapı liglerine herhangi bir para harcanmıyor, zaten Federasyon sana para veriyor. Ben gittim çocukları izledim, oynadıkları saha evlere şenlik, rezil bir sahada oynuyorlar.
Örneğin bazen yönetimdeki kişiler fevri ve bireysel hareketlerinden dolayı ceza alıyorlar. Bu cezalarda kulübün kasasından ödeniyor. Bu cezayı da sorumlu olan kişinin ödemesi gerekmiyor mu?
Hakeme küfür ediyor, sonra o yönetici ceza yiyor, yönetici de gidip cezayı kulübün kasasından ödüyor. Cezalara bu kadar para veriliyor ama altyapıya bu kadar para harcanmıyor. Ben bunu sezon başında da söyledim, Urfaspor çözümsüz bir yer, sıkıntı çok, yönetim ilgisiz. Taraftar sıkıntılı, futbolcu sıkıntılı, yani her şeyinde bir sorun var. Basın bile sıkıntılı, çıkıp farklı konuşuyorlar ama yan yana gelince de farklı konuşuyorlar. Aralarında birlik ve beraberlik yok, herkes farklı konuşuyor. Yani Urfa gerçekten çözümsüz, nasıl olacak ben de bilmiyorum. Urfaspor, lige çıkarsa belki bu sıkıntılar biter diye düşünüyorum. O Belediye başkanı güçlü bir kadro kursa etrafına 3-5 adam alsa bir tek bunu o yapar. Urfa’da yöneticilik yapacaksan güçlü olacaksın.
Urfaspor taraftarını nasıl buluyorsunuz?
Şanlıurfa’da birçok taraftar grubunun olması bizi sevindiriyor ama bir yandan da üzüyor. Üzmesinin nedeni ise taraftarlar arasında kutuplaşmalar olmasıdır. Netice de herkes aynı sevda peşine koşuyor. Herkes tribünlerde 90 dakika Şanlıurfaspor için bağırıyor. Ayrı gayrı olmasına ne gereği var? Ayrıca taraftarın tek görevi takımlarına manevi destek vermeleri başka işlerle ilgilenmesinler ve bir an önce aynı çatı altında birleşip Şanlıurfaspor’a destek olsunlar.
Bazen teknik direktör kapasite olarak çok iyi olmasına rağmen yöneticiler kendi görevlerini yapamadıkları için hocaların omuzlarının üstüne o yük biniyor. Bunun başarıya etkisi var mı?
O zaman baktın yöneticin bir şey yapmıyor, görevi hemen bırakacaksın. Ama hocalar öyle yapmıyor, yöneticinin emrine giriyor. Yönetici ne derse hoca takım üzerinde onu yapıyor. Yönetici kadroyu belirliyor, hocaya veriyor, hocaya diyor bunlar oynayacak. Eğer sen hoca olarak yöneticiyi bunun yanlış olduğu hakkında uyarıyor ve yönetici seni dinlemiyorsa o zaman görevi bırakacaksın.
Diyelim Bakan, siyasetçiler çekildi. Maddi destek noktasında ortaya çıkacak boşluk nasıl doldurulacak?
Aslında akıllı, sürdürülebilir bir politika uygularsan. Belediyelerin az-çok katkısı var. Federasyondan gelecek paralar, yani İddaa, yayın gelirleri, sponsor ve reklam gelirleriyle kendi çarkını kendin döndürebilirsin.. Elde edeceğin gelirler sana yeter. Vallahi yeter billahi yeter.. Size şunu da söylemek istiyorum; Şanlıurfaspor bu sezon düşmezse daha düşmez.
Karaköprü Belediyespor bu sezon 3. Lige yükselme başarısı gösterdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsun?
Çok mutlu oldum, gurur duydum. İşte bunun oyuncu yetiştirme anlamında bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekir. Al, bir pilot takım olarak kullan işte. Başlarına 2-3 tecrübeli adam var, sende yetişenleri orada kullan. Bana göre, Urfaspor varken büyük hedefler ortaya koyup büyük paralar harcayıp menejerlerin tuzağına düşmemelidir Karaköprülü yöneticiler. Vatandaşın kırsalda hizmet beklerken sen menejerlere para yedirirsen bunun adı vebal olur. Karaköprü Belediye Başkanı Sayın Metin Baydilli dilerim bu yanlışlara düşmez.. Karaköprü Belediyespor’un vizyonu, yetenekli genç oyuncular belirleyip Türk futboluna kazandırmak olmalıdır. Geçmişte Urfa Belediyespor-Urfaspor çekişmesinin Urfa futboluna verdiği zararı hesap edip ona göre davransınlar.
Şanlıurfaspor’u seven çok sayıda taraftar, eski futbolcu sanki küsmüş, stadyumda onları göremiyoruz. Sen ne dersin bu konuda?
Bunun temel nedeni kulübün kötü yönetilmesinden, işi bilmemelerinden kaynaklanıyor. Şimdi Urfaspor’un maçına gitmek istiyorum ama gitmeyeceğim, neden biliyor musun? Mahcup olacağım da ondan. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’un maçına rahatlıkla gidiyorum, protokolda yerim hazır. Denizli maçı için bir arkadaşım protokolde yer ayırtmıştı. İnanın benim Urfaspor’da bunu söyleyebileceğim kimse yok. Eskiden futbolcu olarak, yönetici olarak bu kulübe hizmet etmiş kaç kişi var ya.. Mesela Amatör Spor Kulüpleri Başkanı .. O insanı bir onurlandır ya, zaten tribün boş. Protokolün bir tarafında 100 kişilik bir yer ayır. Bu sana 5 bin kişilik sempati kazandırır. Bu zor bir şey değil ki.
Şanlıurfaspor’un içinde bulunduğu durum zaman zaman TRTSpor’da da tartışılıyor. 2 milyona dayanmış bir şehrin takımı neden bu durumda yorumları yapılıyor. Bunları duyduğun zaman ne düşünüyorsun?
İnsan doğduğu, futbolcu olarak yetiştiği, formasını ıslattığı takımı elbetteki daha iyi yerlerde görmek ister. Akhisar bugün çok küçük bir ilçe, nüfusu 100 bin bile değil. Çok doğru bir yönetim anlayışı ile transfer politikasıyla bugünlere geldi. Süper Lige çıktıktan sonra dediler ki; biz Akhisar olarak ağzımızla kuş tutsak, Fenerbahçe’nin tüm oyuncularını transfer etsek bile düşeriz, en iyisi transfere büyük paralar harcamayalım. Kadroyu koruyalım, eksik mevkilere 3-4 kaliteli oyuncu bulalım, Öyle de tutunalım. Süper Lig gelirleri kendilerine yetti arttı bile. Düşmeyi peşinen kabul ettiler. Lige çıktık ama düşeceksek düşelim, yeter ki kulübü borç batağına sokmayalım, Düşsek bile elimizde kalacak parayla yine şampiyonluğa oynarız, daha güçlü geliriz dediler. Demek ki kimseye muhtaç olmadan kendi gelirleriyle bir kulübü Süper Lige çıkarmak ve orada tutmak mümkün olabiliyormuş…
RECEP ÇAVCI KİMDİR?
Recep Çavcı futbola 1975 yılında Urfaspor altyapısında başladı. 1979 yılında Profesyonel oldu. 1983 yılına kadar Urfaspor'da oynadı . 1983-1987 yılları arasında Gaziantepspor forması giydi. 2 Yıl Adana Demirspor, bunun içinde 6 ay kiralık futbolcu olarak Diyarbakırspor, 2 yıl Sökespor, 2 yıl Kayserispor (Burada şampiyonluk yaşadı) 5-6 maç Nazillispor’da oynadı. Şu anda Nazilli’de ikamet ediyor.
Yorum Yazın