Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilir geleceğe çağrı

Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında ilan edilen Dünya Çevre Günü, küresel farkındalık yaratmayı ve çevre dostu eylemleri teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak, dünya genelinde artan çevresel sorunlar endişe verici seviyelere ulaştı.

Çevresel Tehditler ve Türkiye’deki Durum

Her yıl 10 milyon hektar orman kaybediliyor, bu da dakikada yaklaşık 30 futbol sahasına eşdeğer alanın yok olması anlamına geliyor.

Dünya nüfusunun %40’ı su kıtlığı riskiyle karşı karşıya ve 2050’ye kadar bu oranın artması bekleniyor.

Plastik kirliliği, her yıl 11 milyon ton plastik atığın okyanuslara karışmasına neden oluyor.

Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle her yıl yaklaşık 30.000 erken ölüm gerçekleşiyor.

Son 50 yılda Türkiye’de 3 Van Gölü büyüklüğünde tarım arazisi kaybedildi.

Şanlıurfa’nın 10,5 milyon dekar tarım alanının korunması gerektiğine dikkat çeken Öztürkmen, anız yakma, su israfı ve bilinçsiz tarım uygulamalarının ekosisteme zarar verdiğini ifade etti.

Çevre İçin Atılabilecek Adımlar

Daha yaşanabilir bir dünya için herkesin bireysel ve toplumsal düzeyde harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, şu önerilerde bulundu:

Su tasarrufu sağlayan sulama tekniklerinin benimsenmesi,

Anız yakmaktan kaçınılması ve organik tarımın teşvik edilmesi,

Ağaçlandırma çalışmalarına destek verilmesi,

Plastik kullanımının azaltılması ve geri dönüşümün artırılması,

Yerel yönetimlerle iş birliği yaparak sürdürülebilir projeler geliştirilmesi.

"Doğa bize muhtaç değil, biz doğaya muhtacız!" diyerek çağrısını yineleyen Öztürkmen, herkesin küçük de olsa bir adım atarak çevreyi koruma çabasına katkı sunması gerektiğini belirtti.

Dünya Çevre Günü kapsamında bireysel farkındalık oluşturmanın büyük bir değişim yaratabileceğini belirten uzmanlar, çevresel sorunların önüne geçilmesi için ortak hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.