1 Mayıs: Emek, Adalet ve Dayanışma Mücadelesi

1 Mayıs, emekçilerin hakları için sesini yükselttiği, adalet ve dayanışma için birleştiği bir gündür. Şanlıurfa Şube yönetimi olarak, eşitlik, sosyal adalet ve insanca yaşam talepleriyle Ankara'da bir araya geldik.

1 Mayıs: Emek, Adalet ve Dayanışma Mücadelesi
Haber albümü için resme tıklayın

Gelir eşitsizliğine karşı bağırmak, alın terimizin hakkını savunmak için burada toplandık. Krizlerin faturalarının emekçilere çıkarılmaması, insana layık bir çalışma ortamı yaratılması, güvenceli ve kadrolu iş güvencesi, adil bir kamu personel yasası ve vergide eşitlik için buradayız. Bugün, adil bir paylaşım talep etmek, "Dünya 5’ten büyük, emek sermayeden daha değerli!" demek için, barış, kardeşlik, birlik ve dayanışma için buradayız.

Emperyalizmin etkisiyle kana bulanmış coğrafyamızda, dün Afganistan’da, Bosna’da, Irak’ta ve Suriye’de yaşanan katliamlar, bugün Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Lübnan’da ve Gazze’de devam etmektedir.

Sormak istiyoruz; uluslararası toplum ve İslam ülkeleri, bu soykırımları durdurmak için neden hala harekete geçmiyor? Soykırımı durduramıyorsanız, insani yardımlar sağlamak da mı imkansız? Yere batsın reel politikalarınız! Yere batsın siyasi dengeleriniz! Ulusal çıkarlarınızın canı cehenneme! 19 aydır sokaklardayız. Gazze’nin vicdanı olmaya devam edeceğiz. Birileri bize "Gazze’den vazgeçin, İsrail darılmasın" diyebilir, "Batılı müttefiklerimiz üzülmesin" diyebilir. Ancak biz, soykırımın destekçilerini boykot ederken, yerli markaları boykot etmeye çağıranlara aldırmadan, tarihin doğru yanında durmaya devam edeceğiz. Dünyanın dört bir köşesinde, dili ve dini farklı olsa da, Gazze’nin vicdanıyla aynı safta durmaya devam edeceğiz. Masum çocuklar için, savunmasız kadınlar için, bebeğinin parçalarını torbada taşıyan babalar için, gözyaşlı insanlar için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.

Aile ve çocuk yardımlarının sembolik kalmasından bıktık.

“Kiralar, çocuk bakım giderleri ve eğitim masraflarının bu kadar arttığı bir dönemde, tavsiyelerle geçinmek mümkün değil. Hakemlerin verdiği zamla geçim sağlanmıyor, alım gücü düşüyor. Siyasi iktidar ve ekonomi yönetimi bu gerçeği görmeli. Adaletsiz gidişe son verilmeli, alım gücü arttırılmalı. Bunun için diyoruz ki;

◆ Enflasyon düşürülmeli, fiyat istikrarı sağlanmalı,

◆ Ama bu, emekçi ve sabit gelirli kesimlerin aleyhine olmamalı!

◆ Alın terimiz, bütçe dengesine kurban edilmemeli,

◆ Müsebbibi olmadığımız enflasyonun faturası bizlere yüklenmemeli,

◆ Ücretli çalışanların yüksek vergi yükünden kurtarılmalı,

◆ Refah payı ile alım gücümüz arttırılmalı,

◆ Görev aylığı ile emekli maaşı arasındaki dengesizlik giderilmeli,

◆ Emeklilere seyyanen zam yapılmalı.”

Bu sorunları çözmek için 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine giriyoruz ancak mevcut toplu sözleşme sistemi buna olanak vermiyor. Toplu pazarlık süreleri yetersiz kalıyor, hakem heyetinin yapısı da sorunları çözmeye yetmiyor.

4688 sayılı kanun ile ilgili önerilerimizi Bakanlığa sunduk. Fakat üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Bu yasa, sorunları çözmek bir yana, yeni krizlere yol açıyor. Yasada değişiklik yapılmalı, Ağustos ayında adil bir toplu sözleşme masası kurulmalıdır.

Sözleşmeli istihdam yerine kadrolu istihdam esas alınmalı, mülakat uygulamasına son verilmelidir. Maaş sistemi sadeleştirilmeli, ücret dengesizlikleri giderilmeli, emeklilik sistemi daha adil ve sürdürülebilir bir hale getirilmelidir. 1. Dereceye 3600 ek gösterge vaadi bir an önce hayata geçirilmelidir. Mühendislik Meslek Kanunu çıkarılmalı, akademik zammın dahil olduğu kamu görevlilerinin maaşları iyileştirilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı ve genel idari hizmetler sınıfına dahil edilmelidir. Engelli kamu görevlilerinin yaşadığı sıkıntılar giderilmeli, kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları düzenli bir sisteme oturtulmalıdır. Kamu görevlilerine bayram ikramiyesi verilmelidir.

Devletimiz, bu adımları atacak güce ve kapasiteye sahiptir. Türkiye Yüzyılı'na yakışacak adımlar atmak, ülkemizi geleceğe taşımak için doğru zaman şimdi. Geçmişte çok daha büyük sorunlar çözüldü, şimdi bunlar da çözülebilir. Bugüne kadar taşerona kadro, sözleşmelilere kadro, 4C’liler, EYT, başörtüsü yasağı, Cuma izni, hac izni gibi pek çok büyük sorunun üstesinden geldik. Çözülemeyecek hiçbir şey yok. Bu talepler de çözülür.

1 Mayıs’ta, bayram olarak kabul edilen ve tatil ilan edilen irade, örgütlülüğü güçlendiren, demokratik toplum ve katılımcı yönetimi önemseyen bir iradedir. Memur-Sen olarak, her bir hizmet kolunda yetkili 11 sendikamızla, 1 milyon 100 bin üyesiyle mücadelemizi sürdürüyoruz.

İnsanlığın umudunu arttırmak, küresel emperyalizme, neoliberal kapitalizme, siyonizme karşı durmak, sosyal adalet için, kamu görevlilerimiz, üyelerimiz, ülkemiz ve dünya için güçlü bir Türkiye inşa etmek adına Yaşasın Emek, Yaşasın Emeğin Dayanışması diyoruz.

Tüm 1 Mayıs alanlarına, Türkiye’nin ve dünyanın bütün emekçilerine selam olsun. Yaşasın Emek, Ekmek, Adalet mücadelemiz. Yaşasın Emeğin Dayanışması, Yaşasın 1 Mayıs!

01 May 2025 - 22:53 - Güncel

Muhabir  Haber Merkezi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Şanlıurfa Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlıurfa Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlıurfa Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlıurfa Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.