İntihar vakaları kötü hal almaya başladı

Haber: Mehmet Kaması

Medyanın konuyu ele alış biçimi nedeniyle son zamanların en çok tartışılan satır başları arasında yer alan intihar vakaları Şanlıurfa’da da son zamanlarda giderek kötü bir hal almaya başladı. Son iki hafta içinde üst üste meydana gelen ‘intihar vakaları’ haberleri, vatandaşları tedirgin ediyor. İntihar giriyor damdan akaları haberleri, toplumun psikolojini bozan durumlar arasında. Özellikle kadın intihar vakalarının arttığı son zamanlarda bunların sebebinin ne olduğu, neden olduğu ile ilgili sorularımızı Psikolojik Danışman Bozan Doğan cevapladı. İnsanları intihara sürükleyen sebeplerin engellenmesi gerektiğini söyleyen Psikolojik Danışman Bozan Doğan, bu tür olayların ancak yaşam standartının yükseltilmesi ve bu tür olaylara insanı sürükleyen sebeplerin ortadan kaldırılması ile ancak önüne geçilebileceğine vurgu yaptı.

‘İntihar olaylarında en çok kadına rastlıyoruz’

İntihar olaylarında benzerlik ve meydana gelme sıklıklığına bakılması gerektiğini ifade eden Psikolojik Danışman Bozan Doğan, “İntihar olaylarını değerlendirirken intihar olaylarının benzerliği ve sıklığı üzerinden bir paralellik söz konusu ise daha özel bir yorum yapılıp şehre özgü bir tablodan söz edilebilir. Medyaya yansıyan örneklere baktığımızda evet son zamanlarda özellikle kadın intihar olaylarının yaşandığını görmekteyiz, burada örneklere baktığımızda toplu planlı ideolojik bir intihar örgüsü göremiyoruz, birbirinden bağımsız ve farklı yaş gruplarına mensup öykülerle karşılaştığımızı söylemek mümkün.” dedi.

‘Terör dışındaki bütün intiharlar ekonomik sosyal ve psikolojik durumundan dolayıdır’

İntihara kalkanların daha çok acıyı dindirmek için olduğunu söyleyen Bozan Doğan, “İntihar olayının kendisi zaten yaşanan yoksunluğu ve acıyı dindirmeye ve bahsedemediği problemin üstesinden gelme biçimi olarak intihar tercih ediliyor. İdeolojik ya da terör odaklı intihar dışındaki intihar olaylarının kişinin ekonomik sosyal ve psikolojik durumundan bağımsız değerlendiremeyiz. Kişilerde oluşan temel çaresizlik duygusundan ve acıdan kurtulmak amacıyla gerçekleşen intiharlar olmakla beraber, kişinin temelde yaşamış olduğu ağır depresyon vb. psikolojik rahatsızlıklar intihar olaylarında en belirgin sebepler arasında gösterilebilir.” diye konuştu.

‘Güçlü ve sağlıklı aile dinamiğinin olmaması intihar riskini arttırıyor’

Aileyle olan ilişkiler kişilerin psikolojisi üzerinde belirgin bir etkiye sahip olduğunu belirten Doğan, “Aile içi çatışma, parçalanmış aile tablosu, ihmal ve istismarın yaşandığı durumlar kişilerin krizle mücadele biçimini etkiler ve ruh sağlığı üzerinde etki yaratır. Dolayısıyla güçlü ve sağlıklı aile dinamiğinin olmadığı bir yapıda intihar riski daha fazladır. Bununla birlikte kişinin kullandığı ilaçlar, ergenlik krizi, stres ve kaygı düzeyi, sosyal destek yapısının zayıf olması intihar olaylarında etkilidir.” ifadelerini kullandı.

‘İntihar vakalarının engellemesi için olumlu imkanların yaratılması gerekiyor’

“İntihar vakaları tamamıyla bitirilmese bile intiharı azaltmaya ya da engellemeye yönelik tedbirler alınabilir.” diyen Bozan Doğan, “Bunun için intihara götüren koşulların engellenmesi ve kişilerin hayatlarını anlamlı sürdürecek imkanların yaratılması gerekir. Yine intihar olgusuna baktığımızda intiharın çoğunlukla birden gerçekleşmediği, intihar edecek kişilerin önceden bunun işaretlerini yakın çevresine ailesine ve okula verdiklerini görüyoruz. Dolayısıyla kişi hayatına son vereceğine dair ifadeleri ve işaretleri ciddiye alıp tedbir almak gerekiyor.” diye ifade etti..

‘Yaşam stillerinin ve inancın güçlendirilmesi gerekiyor’

“Öncelikle intihar olaylarını iyi analiz etmek; önlemeye yönelik aile içi eğitimlerin olması lazımdır” diyen Doğan, “Kişinin hayatla barışık, kendini ifade edebileceği, kendini gerçekleştirebileceği ve zor koşullarda kişiyi dayanıklı kılacak yaşam stillerinin ve inancın güçlendirilmesi gerekiyor. İntihar sonrası yakın çevresine psikolojik destek sağlamak; krize müdahalenin sağlıklı yapılması gerekiyor. İntihar eden kişinin yakınlarına suçluluk ifade edici yaklaşımdan uzak durmak ve ailenin geride kalan bireylerine yeniden sosyal uyumlarını sağlayacak destek sunmak gerekiyor. İntiharın medyada çok konuşuluyor olması, intihar konusunda cesaretlendirici olma riski var. Kullanılan dilin özenle seçilmesi lazım, okul ortamında öğrenci ve öğretmenler e psikoeğitim uygulamalarının sağlanması gerekiyor.” Şeklinde konuştu.