Urfa'da Ortadoğu ve İslam Paneli

Konuşmasında İslam’da hak ve özgürlüklere değinen Prof. Dr. Turgay “ İslam; barış, huzur ve saadete ermektir. Fakat İslam aleminde, İslam’ın zıttı olan şiddet, güvensizlik, barışsızlık ve huzursuzluk var ” dedi. Turgay “Bunda bir problem var. Bu problem İslam’da değil, İslam aleminde yaşayan Müslümanlardan kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.

Şair Nabi Kültür Merkezinde düzenlenen panele konuşmacı olarak Şanlıurfa Medya Yazarları Derneği Başkanı Abdulkadir İkbal, araştırmacı-yazar Muhammed Salar ve Dicle Üniversitesi’nden İlahiyatçı Prof. Dr. Nurettin Turgay katıldı. Ortadoğu ve İslam başlığıyla düzenlenen panelde İslam dünyasında yaşananlara değinildi. İslam’ın insan hak ve özgürlüklerini savunduğu belirtilirken, İslam ülkelerinde yaşanan sorunların kaynağında insanların olduğuna dikkat çekildi. İslam’da vahşete yer olmadığına vurgu yapıldı. Panele damgasını vuran ise İlahiyatçı Prof. Dr. Nurettin Turgay’ın hak ve özgürlüklere değindiği konuşması oldu. “Adaletin olmadığı yerde ne İslam ne de insanlık olur” diyen Turgay “Adalet olmayınca şiddet olur, zulüm olur. Zulümle, şiddetle İslam olur mu? Huzur ve saadet meydana gelir mi? Mümkün değil. Kuran-ı Kerim, bize her konuda bilgi veriyor. Fatiha suresi Kuran’ın özeti durumundadır” ifadelerini kullandı.

“DİNİ KULLANANLAR DİN MAFYALARIDIR”

Konuşmasında dini cemaat ve toplulukları eleştiren Turgay, şunları söyledi; “Hırsızlık ticareti yapan soyguncu mafyalar vardır; para kazanıyor. Kadın ticaretini yapan mafyalar vardır; para kazanıyor. Dini; insanların, grupların, kişilerin menfaati için kullanan dini kuruluşlar da din mafyalarıdır. Bu din mafyalarının, dini menfaate alet eden her insanın yaptığı şey o mafyaların en alçağıdır ve mafyaların en kötüsüdür. Bugün İslam aleminde çoğunlukla bunlar konuşuyor. Her gelen siyasi egemenlik belli grup, cemaat ve tarikatları kullanarak ayakta durmaya çalışıyor.”

Turgay, “Kendi dili ile eğitilmeyen hiçbir insanın psikolojisi sağlam olamaz. Bugün Kürtlere işlenen bu olay bir zulümdür. Allah her kavme peygamber göndermiş kendi dili ile” diyerek insan haklarının İslam’ın güvencesi altında olduğunu ancak bunun uygulanmadığını ifade etti.