Yıldırım: "Urfa'da yapılar risk altında"

İbrahim Halil ASLAN / Şanlıurfa OLAY

Ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden birisi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Gölcük Depremi'nin üzerinden 20 yıl geçti.

Resmî raporlara göre 17 Bin 480 ölüm ve 23 Bin 781 yaralanmanın olduğu Marmara depreminin yıldönümünde, Şanlıurfa eski İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Zeki Yıldırım'dan Şanlıurfa'yı çok yakından ilgilendiren bir açıklama geldi.

17Ağustos'un 20. yılında yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşları rahmetle anan Ziraat Mühendisi Yıldırım, "Deprem doğanın en yıkıcı felaketlerinden biridir ve

Ülkemizin deprem kuşağında bir ülke olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Deprem konusunda farkındalık yaratıp siyasi otorite tarafından kararlı bir şekilde bir devlet politikası halinde mühendislik tedbirleri alınarak depremi sıradan ve zararsız bir doğa olayı haline getirmek mümkün. Nitekim dünyada bunun örnekleri oldukça fazla. Japonya buna sadece bir örnektir" dedi.

Yıldırım, 17 Ağustos depreminin üzerinden 20 yıl geçmiş olmasına rağmen deprem kuşağında olan ülkemizde hala alınması gereken önlemlerin alınmadığını vurgulayarak, "6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunun uygulanmasında yerel bürokratik engellemeler ve uygulamalar yüzünden halen ciddi problemler yaşanıyor. Ülkemizdeki mevcut yapı stokunun hatırı sayılır bir oranı halen deprem riski altındadır, öyle ki; orta ölçekli bir depremde sadece İstanbul’daki 600 bin adet binanın ağır hasar ve göçme durumuna geleceği yapılan araştırmalarla belirlendi. Hal böyleyken deprem kuşağında olan ülkemizin genelindeki yapı stokunun durumu deprem riski açısından hala kaygı vericidir" diye ifade etti.

Urfa için uyarı

Şanlıurfa özelinde de durumun pek farklı olmadığından bahseden Yıldırım, açıklamasında şunları kaydetti;

"Bahçelievler, Bamyasuyu, Paşabağı, Yenişehir’in büyük bir kısmı, Karaköprü bölgesinde özellikle 2007 öncesi yapılmış yapıların büyük bir bölümü ve plansız alanlarda mühendislik hizmeti alınmadan kaçak olarak inşa edilmiş tüm Yapılar deprem açısından büyük risk altındadır. Sadece orta ölçekli bir depremde can ve mal kaybı yaşanması olasılığı yüksektir.

Ne yapılmalı?

Vatandaşlar olarak deprem hakkında bilgi edinmeliyiz, 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanununun sunduğu tüm destek ve olanaklardan faydalanarak eski ve riskli olan binamızı yıkıp yerine yeni, projeli ve yapı denetimli konutlara sahip olabiliriz. Ayrıca bir devlet politikası dâhilinde yeni çevreci planlı alanlar yaratarak kentsel dönüşümü gerçekleştirebiliriz.

17 Ağustos depremi ülkemiz için bir acı kaynağı ayni zamanda bu konuda bir uyanış olmuştur. 17 Ağustos ile birlikte 3194 sayılı imar kanununda, 4708 sayılı yapı denetim kanununda ve 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanununda çok önemli olumlu değişiklikler yapılmıştır. Bununla birlikte uygulamada hala sıkıntılar yaşanmaktadır.

17Ağustos depreminde 17 bin kişi yaşamını yitirdi, 43 bin 953 kişi yaralandı, onlarca kişi kayboldu, Yaklaşık 600 bin kişi evsiz kaldı.

Unutmayın; Deprem öldürmez, Riskli Bina Öldürür..."