Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Urfa Barosu'ndan 8 mart açıklaması (Videolu Haber)

Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi 8 Mart Dünya kadınlar günü vesilesiyle bir açıklama yaptı. Merkez adına açıklama yapan Nahide Polat Aslan, kadınların  eşitsizliklere, hukuksuzluğa ve şiddete maruz kaldığını belirterek,  kadınların haklarını savunmaya devam edeceklerini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 08.03.2021 17:53
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Urfa Barosu'ndan 8 mart açıklaması (Videolu Haber)

Şanlıurfa Baro binası önünde yapılan açıklama geniş güvenlik önlemleri altında yapıldı. Açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi:  Dünya nüfusunun % 50 sini ve toplam işgücünün üçte ikisini kadınlar oluşturmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de halen kadınlar nüfusları oranında temsil edilmiyorlar. Nüfusumuzun yarısından fazlasını oluşturan kadınlarımız ne yazık ki aynı oranda eğitim, istihdam olanaklarına sahip olmamakta; yönetim mekanizmalarında, siyasal yaşamda ve karar alma organlarında temsil edilmemektedirler.

Ülkemizde eşitsizlik, cezasızlık ve insan hakları ihlalleri sonucunda şiddet artmaktadır. 2020 yılından bu yana 300 den fazla kadın öldürüldü.  8 Martı kutladığımız bu hafta içinde Samsun’da boşandığı eski eşi tarafından bir anne çocuğunun gözleri önünde öldüresiye darp edilmiştir. Yine İstanbul’da yaşanan olaylarda LGBTİ lilere dönük ayrımcı, ötekileştirici politikaların devam ettiğini görmekteyiz.

Kadın cinayetleri bireysel olaylar değildir. Her geçen gün kadın erkek eşitsizliğine ilişkin  hukuka aykırı açıklamalar yapılmakta ve bunlar yasal zemine oturtulmaya çalışılmaktadır.  Yargılamalar kadının uğradığı şiddeti önleme yönünde değil erkekleri koruyan sisteme göre yapıldı. Kadınlar korunamıyor. Kadınların bazıları koruma kapsamında iken öldürüldüler. Mahkemelerde haksız tahrik indirimleri, iyi hal indirimleri uygulandı.  Anayasa olmak üzere uluslararası sözleşmeler ve yasalara göre devletin görevi; kadınları, şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak ve önlemek, kadın erkek eşitliğini sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitliğini uygulamak ve buna ilişkin politikalar üretmektir. Halen 6284 Sayılı Ailenin korunması ve Kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun ve İstanbul sözleşmesi tartışılmaktadır.

Kadınlar ve kız çocukları çoğunlukta olmak üzere her geçen gün birçok insan her türlü şiddet ve cinsel istismar, cinsel saldırı eylemlerine maruz kalmaktadırlar. Son günlerde bu nitelikteki şiddet ve cinsel suçların çoğaldığı, toplumda ahlaki çözülmeler yaşandığı, sanıkların yeterli ve gereken caydırıcı cezalardan çeşitli af ve indirim nedenleri ile kurtuldukları, suçtan sakınmanın söz konusu olmadığı, aksine övünç kaynağı haline geldiğini üzülerek görmekteyiz.

Hak savunucusu olarak bizler yasalarımızın uygulanması noktasındaki eksikliklerin giderilmesini talep ederken;

•6284 Sayılı Yasanın uygulanmasını,

•İstanbul Sözleşmesinin Uygulanmasını,

•Etkin soruşturmaların yapılmasını,

•Yargıda bütünlüğün olmasını,

•Önlemlerin alınmasında gecikilmemesini,

•Şiddete uğrayan, şiddet tehdidi altında olan kadınların, çocukların, aile bireylerinin, ısrarlı takip mağdurlarının koruma taleplerinin geri çevrilmemesini,

•Cezasızlığın önlenmesini, haksız tahrik, iyi hal, saygın tutum, erkeklik indirimi uygulanmamasını,

•Kadın cinayetlerinin af kapsamında olmamasını, toplumsal cinsiyet eşitliğinin uygulanmasını,

•Toplumun kadına bakış açısının ve erkek egemen anlayışın değişmesini,

•Kadın hak ve özgürlüklerinin tanınmasını,

•Müdahillik taleplerimizin kabul edilmesini,

•Örf ve adetlerin kanunların önünde olmamasını hep birlikte dile getiriyoruz.

 Uzun mücadeleler sonucunda edinilen kadın kazanımlarının ve kadın haklarının geriye götürülmeye çalışılması karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir.  Cinsiyet eşitsizliği, kadına karşı şiddet, mülteci kadın ve çocuk sorunları, cezaevlerinde bulunan kadınların yaşadığı hak ihlalleri ortadan kaldırılmadıkça biz kadınlar toplumsal yaşamın her alanında varız, var olmaya devam edeceğiz. Haklarımızı yüksek sesle haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz, susmayacağız.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.