TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TİGEM'deki zarar sayıştay raporunda!

TİGEM'de 2018 yılında ölen ve mecburi kesime tabi tutulan hayvan sayısındaki fazlalık dikkat çekti. Sayıştay raporlarına göre, TİGEM, 2018 yılında hayvan ölümleri ve mecburi kesimden dolayı 47.7 milyon lira zarar etti.

Haber Giriş Tarihi: 06.02.2020 12:40
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
TİGEM'deki zarar sayıştay raporunda!

Türkiye’nin tarım ve hayvancılığı için önemli bir stratejik kurum olan TİGEM’de 2018 yılında hayvan sayısındaki azalış dikkat çekti. Hayvan ölümü ve mecburi kesimlerden dolayı TİGEM’in 47.7 milyon lira zarar ettiği iddia edildi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TİGEM’in zarar ettiğini iddia ederek, Ceylanpınar ilçesindeki işletmelerde ceylanların da eksildiğini öne sürdü.

“TİGEM BAŞARISIZ BİR DÖNEM YAŞIYOR”

Yetiştirdiği tarımsal ürün ve hayvanlarla Türkiye’nin hububat ve et ihtiyacını büyük oranda karşılayan TİGEM’in son dönemlerde zarar ettiği iddia edildi. İddianın sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TİGEM’in başarısız bir dönem geçirdiğini söyleyerek, “TİGEM ülkemiz tarımı için önemli ve stratejik bir kurumdur, ancak ülkemiz için kurumdan beklenen işlev giderek daralmaktadır. Sudan’da tarım için görevlendirilen TİGEM, ülkemizde asli işlerinde başarısız bir dönem yaşıyor. Bitkisel üretim yanında Sayıştay raporlarında 2018 yılında hayvan ölümleri de dikkat çekicidir. 8.660.789 TL'si hayvan ölümlerinden, 39.073.881 TL'si mecburi hayvan kesimlerinden doğan zararların varlığı açıklanmaya muhtaçtır. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Hayvancılık Teknik Yönergesinde öngörülen oranın çok üzerindeki ölümler dikkat çekidir” diye konuştu.

NE KADAR HAYVAN ÖLDÜ VEYA KESİLDİ?

TİGEM’de hayvanların büyük bir bölümünün kesildiğini belirten Gürer, eksilen hayvan sayısını açıklayarak, hayvan ölümlerinin araştırılmasını istedi. Ceylanpınar’da ceylan kaybının da yaşandığını belirten Gürer, “2018 yılında dönem başı mevcudunun yüzde 2,8'i oranında 844 baş sığır, yüzde 2,8'i oranında 5.095 baş koyun, yüzde 5,3'ü oranında 156 baş keçi, yüzde 3,6'sı oranında 37 baş at, yüzde 17,6'sı oranında 178 baş ceylan ölmüştür. Yine 2018 yılında;  dönem başı mevcudunun yüzde 8,7'si oranında 2.675 baş sığır yüzde 10,6'sı oranında 19.072 baş koyun yüzde 15,0'i oranında 442 baş keçi,  yüzde 1,8'i oranında 18 baş ceylan mecburi kesime tabi tutulmuştur. 2018 yılında ölüm ve mecburi kesime tabi tutulma sonucu toplam Büyükbaş (sığır) kaybında, Anadolu ve Gök höyük işletmelerinde kayıp yüzde 14,5 ve Çukurova İşletmesinde kayıp yüzde 15 oranında gerçekleşmiştir. Koyun kaybında, kayıp oranını Karacabey İşletmesinde yüzde 20,9 ve Malya İşletmesinde yüzde 22,9'a ulaşmıştır. Keçi kaybı Anadolu İşletmesinde yüzde 11,7 ve Ceylanpınar İşletmesinde yüzde 25,8 olarak gerçekleşmiştir. Ceylan kaybı da Ceylanpınar işletmesinden meydana gelmiştir. Ölümler ve mecburi kesimlerin bir nedeni vardır. Bu hayvanlara gereken bakım, kontrol, tedavi sağlanamaması ile ölüm gerekçeleri araştırılmalıdır” dedi.

“HAYVAN ÖLÜMLERİ ARAŞTIRILMALI”

TİGEM’in yaptığı zararları paylaşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvan kayıplarının arttığını ifade ederek, “TİGEM teknik yönergesine göre ölüm ve mecburi kesim toplamının buzağı ve danalarda yüzde 6'yı, düve, genç boğa ve ergin sığırlarda ise yüzde 5'i, kuzu ve oğlakta yüzde 5'i, toklu, çebiç, yetişkin koyun ve keçilerde yüzde 2'yi geçmemesi öngörülmektedir. 2018 yılında meydana gelen büyükbaş (sığır) kayıpları yaklaşık iki katına, koyun kayıpları yaklaşık dört katına ve keçi kayıpları da yaklaşık altı katına çıkmıştır. Mecburi kesim genelde hastalık hali durumlarında oluşur ki, devlete ait bir kuruluşta hayvan sağlığı yönünden eksikliklerin varlığı da anlaşılabilir bir durum değildir. Hayvan ölümleri ve mecburi kesimler mutlaka gerekçeleri ile ele alınıp, konu hakkında çözüm üretilmesi sağlanmalıdır” dedi.

Tarımdanhaber’de yer alan haberde, Sayıştay raporuna göre, 2018 yılı içerisinde ithali gerçekleştirilerek ülkeye girişine izin verilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara ait kayıtların incelenmesi sonucunda; Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan ‘ithaline izin verilen hayvanlar listesinde sayılmayan Sarole, Brangus, Aubrac ırkı hayvanların ülkeye girişine müsaade edildiği görülmüştür. Diğer yandan 2018 yılı içerisinde ülkemize Romanya’dan giriş yapan 13.420 büyükbaş hayvandan 1.637 adedinin karantinada bekleme süresi içinde ölmüş olması da bu hayvanlarla ilgili yeterli araştırmaların ülkeye girmeden önce yapılmadığı kanaatini oluşturmaktadır.

 

Damızlık Sığır İthalat Teknik Kriterlerinin A maddesinde de, ithal edilecek damızlık dişi sığırların ırkları sayılmıştır. Buna göre;

 

 

 

A- Sütçü ırklar; Holstein, Jersey, European Red

 

B- Kombine Irklar; Simental (Fleckvieh),Brown Swiss, Mondbeliard

 

C- Etçi Irklar; Angus, Charolais, Limousin, Hereford, Belgium Blue

 

D- Manda; Akdeniz Mandası, Jaffarabadi, Murrah ithaline izin verilen ırklar olarak sayılmıştır. Bakanlık listesinde sayılmayan Sarole, Brangus, Aubrac ırkı toplam 117 adet hayvan 2018 yılında ülkeye giriş yapmıştır.

 

Ülkeye giriş yapan 13.420 büyükbaş hayvandan 1.637 adedinin karantinada ölmüş olması bu hayvanlarla ilgili ihracatçı ülkede yeterli tetkikler yapılmadığı kanaatini oluşturmaktadır.

 

05.05.2018 tarihinde yasaklı ülke listesinde olduğu bildirilen Romanya’dan, bu tarih sonrasında kontrol belgesi düzenlenmemiştir. “ denilmektedir. Keza raporda ”Hayvan hastalıkları hem insan hem hayvan sağlığını tehdit ettiği gibi, hastalıklarla mücadele edilmesi ekonomiye de ağır bir yük getirmektedir. Hastalıklarla mücadele için yapılan giderler bir yana, 2018 yılında sığır tüberkülozu, sığır brusellozu, koyun ve keçi brusellozu, vb hastalıklar nedeniyle kamu kaynaklarından 115.538.299,59 TL hayvan sahiplerine tazminat olarak ödenmiştir. Bu nedenle hayvanların ülkeye girişlerinin Bakanlık tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi, ithali yasaklanan hayvanların yurda sokulmaması için yetkili gümrük idareleri ile koordinasyonun artırılması için gerekli tedbirlerin alınması, hasta hayvanların daha ülkeye girmeden bulunduğu ülkede mümkün olduğunca tespitleri yapılarak yurda girişine izin verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir” denilmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.