Suruç ilçesinde derme çatma çadırda yaşayan Suriyeli Kürtler su ihtiyaçlarını, yaklaşık 3 kilometre mesafeden eşekle taşıyarak karşılıyor.Suriyeli Abdülkerim Beki, "Burada su, elektrik, yiyecek yemeğimiz yok. Suyumuzu yaklaşık 3 kilometre mesafedeki kuyudan eşekle taşıyoruz. Eşek olmasa susuzluktan ölürüz. Battaniye, yatak yok, her çadırda 10 kişi kalıyoruz” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 02.12.2014 08:03
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Halep'e bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçarak Suruç ilçesine gelen Suriyeli Kürtlerin kimileri, kamplarda kalmak yerine sınır bölgesine kurdukları çadırlarda yaşamayı tercih ediyor. Soğuk hava nedeniyle zor günler geçiren Suriyelilerin çocukları kendi aralarında oyunlar oynarken, kadınlar da taşların arasına kurdukları ocaklarda yemek hazırlıyor, çamaşır yıkıyor. Misafirler içme suyunu ise yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki bir kuyudan köyde buldukları eşekle taşıyor.
Abdülkerim Beki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kobani'den yaklaşık bir ay önce geldiklerini ve kamplarda kalmak istemedikleri için yakınlarıyla kurdukları çadırlarda yaşamayı kararlaştırdıklarını söyledi.
Çocuklarından birini savaşta kaybettiğini belirten Beki, 11 kişilik ailesiyle aynı çadırda kaldıklarını ifade etti.Kendi kurdukları çadırlarda yaşamayı tercih ettiklerini anlatan Beki, şöyle konuştu:"Burada su, elektrik, yiyecek yemeğimiz yok. Suyumuzu yaklaşık 3 kilometre mesafedeki kuyudan eşekle taşıyoruz. Eşek olmasa susuzluktan ölürüz. Battaniye, yatak yok, her çadırda 10 kişi kalıyoruz. Burada çok sıkıntı çekiyoruz. Ölümle yaşam arasında bir noktadayız. Millet bizi dilenci sanıp dışlıyor ama biz öyle değiliz. Suriye'de sayılı aşiretlerden biriyiz. Allah böyle nasip etmiş yaşıyoruz."
- "Türkiye namusumuzu kurtardı"
Evlerine dönmek istediklerini vurgulayan Beki, "Türkiye namusumuzu kurtardı. Bugün dönsek yarından hayırlıdır. Orada gerekirse çadır kurup yaşamak isteriz. Evimiz, kentimiz ve ülkemiz gitti" dedi.Sabi Şaho da hem su sıkıntısı hem de soğuk hava nedeniyle çocuklara banyo yaptıramadıklarını belirtti.Ucuz olduğu için un alıp sürekli yufka ekmek yaparak karınlarını doyurmaya çalıştıklarını ifade eden Şaho, "En çok çocuklarımız için endişeleniyoruz. Hastanede muayene ücretsiz ama ilaçlar paralı. Nasıl dayanacağız bilmiyorum. Allah'tan bu eşek var da onunla su taşıyoruz" diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Suriyeliler, suyu eşek sırtında taşıyor
Suruç ilçesinde derme çatma çadırda yaşayan Suriyeli Kürtler su ihtiyaçlarını, yaklaşık 3 kilometre mesafeden eşekle taşıyarak karşılıyor.Suriyeli Abdülkerim Beki, "Burada su, elektrik, yiyecek yemeğimiz yok. Suyumuzu yaklaşık 3 kilometre mesafedeki kuyudan eşekle taşıyoruz. Eşek olmasa susuzluktan ölürüz. Battaniye, yatak yok, her çadırda 10 kişi kalıyoruz” dedi.
Halep'e bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçarak Suruç ilçesine gelen Suriyeli Kürtlerin kimileri, kamplarda kalmak yerine sınır bölgesine kurdukları çadırlarda yaşamayı tercih ediyor. Soğuk hava nedeniyle zor günler geçiren Suriyelilerin çocukları kendi aralarında oyunlar oynarken, kadınlar da taşların arasına kurdukları ocaklarda yemek hazırlıyor, çamaşır yıkıyor. Misafirler içme suyunu ise yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki bir kuyudan köyde buldukları eşekle taşıyor.
Abdülkerim Beki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kobani'den yaklaşık bir ay önce geldiklerini ve kamplarda kalmak istemedikleri için yakınlarıyla kurdukları çadırlarda yaşamayı kararlaştırdıklarını söyledi.
Çocuklarından birini savaşta kaybettiğini belirten Beki, 11 kişilik ailesiyle aynı çadırda kaldıklarını ifade etti.Kendi kurdukları çadırlarda yaşamayı tercih ettiklerini anlatan Beki, şöyle konuştu:"Burada su, elektrik, yiyecek yemeğimiz yok. Suyumuzu yaklaşık 3 kilometre mesafedeki kuyudan eşekle taşıyoruz. Eşek olmasa susuzluktan ölürüz. Battaniye, yatak yok, her çadırda 10 kişi kalıyoruz. Burada çok sıkıntı çekiyoruz. Ölümle yaşam arasında bir noktadayız. Millet bizi dilenci sanıp dışlıyor ama biz öyle değiliz. Suriye'de sayılı aşiretlerden biriyiz. Allah böyle nasip etmiş yaşıyoruz."
Evlerine dönmek istediklerini vurgulayan Beki, "Türkiye namusumuzu kurtardı. Bugün dönsek yarından hayırlıdır. Orada gerekirse çadır kurup yaşamak isteriz. Evimiz, kentimiz ve ülkemiz gitti" dedi.Sabi Şaho da hem su sıkıntısı hem de soğuk hava nedeniyle çocuklara banyo yaptıramadıklarını belirtti.Ucuz olduğu için un alıp sürekli yufka ekmek yaparak karınlarını doyurmaya çalıştıklarını ifade eden Şaho, "En çok çocuklarımız için endişeleniyoruz. Hastanede muayene ücretsiz ama ilaçlar paralı. Nasıl dayanacağız bilmiyorum. Allah'tan bu eşek var da onunla su taşıyoruz" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler