TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Öcalan Urfa’daki kadın cinayetlerini meclise taşıdı

HDP Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan, son dönemlerde artan kadın cinayetlerini meclise taşıdı..

Haber Giriş Tarihi: 02.11.2017 16:03
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Öcalan Urfa’daki kadın cinayetlerini meclise taşıdı

HDP Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan ise,  Urfa’da son dönem intihar olduğu iddia edilen şüpheli kadın ölümleri öznelinde, Türkiye’de yaşanan kadın intiharlarının tüm yönleriyle araştırılarak, gerekli önlemlerin alınması amacıyla; Anayasa’nın 98. İçtüzüğün 104. ve 105. Maddeleri gereğince bir meclis araştırması açılmasını talep etti.

Öcalan meclise verdiği önergede, şunları söyledi:

Ağustos’da 28 kadın intihar etti:Türkiye’de kadına yönelik baskının ve şiddetin arttığının göstergelerinden biri de kadın intiharlarıdır. Basında çıkan haberlere göre sadece Ağustos ayında; 28 günde 28 kadının intiharı denediğini ve bu kadınların pek çoğunun da yaşamını sonlandırdığını görüyoruz. Yapılan araştırmalara göre bu kadınların pek çoğunun şiddet, baskı, yoksulluk, işsiz kalma (atılma, atanamama) gibi nedenlerle intihar ettikleri belirtilmektedir. Ayrıca İntihar teşebbüsünden kurtulan bir kadının eşi tarafından ilaç içirilerek intihara zorlandığı bir olayla da karşılaşılmıştır.

 

Cinayetlere intihar süsü veriliyor: Adli tıp açısından intihar, zorlamalı ölüm olarak kabul edilmektedir. İntihar ederek hayatına son veren kişinin ölüm orijininin intihar olup olmadığı, otopsi sonucu elde edilen bulguların yanında olay yerinin incelenmesi, delillerin doğru toplanması ve tüm verilerin bir bütün içinde değerlendirmesi sonucunda belirlenebilmektedir. Çünkü birçok cinayet vakası cezadan kurtulabilmek adına intihar süsü verilerek gizlenmeye çalışılmaktadır. Özellikle Türkiye’de kadın cinayetlerinin intihar süsü verilerek gizlenmeye çalışıldığına dönük çok sayıda örnek bulunmaktadır. Bu tür örneklerin varlığı ise intiharların kaçının gerçekten intihar, kaçınınsa intihar süsü verilmiş cinayetler olduğunun araştırılması gerekliliğini göstermektedir. Bu durum göz önüne alındığında Urfa’da ekim ayı içerisinde basına da yansımış olan iki kadın intiharı olayında cinayet iddiaları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir.

 

Eylem Tiller öldü mü öldürüldü mü?: Şaibeli intihar olaylarından ilki Urfa’nın Viranşehir ilçesinde yaşanmış ve Eylem Tiller yaşamını yitirmiştir. Eylem Tiller’in sistematik olarak eşinden ve eşinin ailesinden şiddet gördüğü için uzun süredir ayrılmak istediği fakat her seferinde ‘arabulucular’ tarafından Silvan’da yaşayan ailesinin yanından tekrar Urfa’ya gönderildiği iddia edilmektedir. En son  şiddet gördüğü eve geri gönderilen Eylem Tiller’in ailesine bir süre sonra ‘intihar ederek yaşamını yitirdiği haberi gelmiştir. Aile ise, kızlarının ‘intihar süsü verilerek’ öldürüldüğüne yönelik güçlü iddialarının olduğunu belirterek savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlardır.

 

Şehriban Şimşek için neden otopsi yapılmadı? : Basına yansıyan diğer olayda ise Antep’te yaşayan Şehriban Şimşek’in intihar ederek yaşamına son verdiği iddia edilmektedir. Uzun yıllardır eşinden sistematik şiddet gören Şehriban son olarak da bu şiddete dayanamayarak Urfa’nın Suruç İlçesindeki ailesinin yanına döndüğü söylenmektedir. Şehriban’ın daha öncede polise eşinden şiddet gördüğüne dair şikâyette bulunduğu fakat şikâyetlerinin sonuçsuz kaldığı da ayrıca belirtilmiştir. Ailesinin yanına geldikten sonra ise intihar ettiği öne sürülmüştür. Ancak Şehriban’ın aile üyeleri ve eşi tarafından katledildiğine dönük görgü tanığı iddiaları olduğu ileri sürülmektedir. Aynı zamanda cinayetin üstünün örtülmesi için Şehriban Şimşek’in eşinin ailesi tarafından Suruç ilçesinde Emniyetten ve AKP Milletvekillerinden bazı kişilerin devreye sokulduğu ve cenazenin otopsi yapılmadan gömüldüğü yönünde de iddialar bulunmaktadır. Özellikle böylesi bir durumda kolluk güçlerinin ve bürokrasinin devreye sokularak suçun üzerinin örtülmeye çalışılması iddiasının varlığı bile bu olayların ivedilikle araştırılması için temel gerekçemiz olmalıdır.

 

Cezai yaptırımların da gözden geçirilmeli: Kadın ölümleri nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin, şüpheli bakılması gereken bir durumdur. Kadın intiharlarının titizlikle incelenerek, otopsi sonucunun yanında olay yeri incelemesi, delillerin toplanması ve tüm verilerin bir bütün içinde değerlendirmesi sonucunda, cinayet olasılığı bertaraf edildikten sonra ancak intihar olarak kabul edilmesi önemlidir. Aynı zamanda kadın intihar etmiş olsa bile, onu intihara sürükleyen nedenleri araştırmak gerekmektedir. Çünkü bir kadını hayatından vazgeçirecek kadar kendine yabancılaştırmak, onu sistematik şiddete maruz bırakmak ve sonunda kendini öldürmesine sebebiyet vermek de bir cinayet biçimidir. Bu nedenle kadın intiharları olaylarına ilişkin cezai yaptırımların da gözden geçirilmesi elzemdir. Bu bağlamda Urfa’da yaşanan şüpheli kadın ölümleri öznelinde Türkiye’de ki kadın intiharlarının tüm yönleriyle araştırılarak, gerekli önlemlerin alınması amacıyla bir meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.