MÜSİAD Şanlıurfa Şubesi,referandum çalışması kapsamında "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu çalışmasını yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 04.04.2017 09:40
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
MÜSİAD Şanlıurfa Şubesi organizasyonunda SDP Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin'in modöretörlüğünde,Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu,AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin,HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan,Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Yrd.Doç.Dr.Adnan Küçük ve KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Av.Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu konuşmacı olarak iştirak ettikleri "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu referandum çalışması yapıldı.
Yapılan programın ilk bölümü STK Başkanları ve temsilcilerinin katılımıyla kahvaltılı organizasyon ile gerçekleşti.16 Nisan'da yapılacak referandumda "Neden EVET"in sorularına cevap verildi.Değişimi yapılacak olan 18 maddenin tüm detayları hakkında yetkili ağızlardan bilgiler aktarıldı.Özellikle seçilme yaşında gerçekleşecek 18 yaşın akıllara takılan bölümüne cevap veren AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin;15 Temmuzda şehit düşen,gazilik ünvanını alan 18 yaşındaki gençlerimizin hatıratını yaşatmak üzere bu haklarının teslimiyetine karar verildiğini,Avrupa'da 22 yaşındaki bir Urfalı Vatandaşımızın Milletvekili sıfatını kazandığını hatırlatarak;gelin görün ki aynı kardeşimize Türkiye'de sadece seçebilirsin sen seçilemesin diyeceğiz.Bununla birlikte Avusturya Dış İşleri Bakanı'nın 23 yaşında olduğunu hatırlatmak isterim."dedi.
Sabah yapılan STK buluşması sonrası heyet,Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna,Şanlıurfa BŞB Başkanı Nihat Çiftçi,Ak Parti İl Başkanlığı ve MHP İl Başkanlığı'nı kapsayan protokol ziyaretleri gerçekleşti.
DSİ Konferans Salonu'nda gerçekleşen ikinci bölümde "Halk Buluşması" adı altında bir araya gelindi.
Açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Barut,Sivil Dayanışma Platformu çatısı altında Türkiye'yi karış karış dolaşan,bizlerin Yeni Anayasa süreci ile ilgili bilgilenmemizi ve kafamızdaki soru işaretlerine cevap vermek üzere ilimize teşriflerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bazıları soruyor!Anayasa değişikliği ile,iş dünyasının ne derdi var ki? Size ne Anayasadan?Anayasanın hangi maddesi iş yapmanıza engel oluyor ki, siz de kalkıp fikir söylüyorsunuz? Bırakın, o yorumları akademisyenler yapsın.Siyasetçiler yapsın, diyorlar.İşin siyasetçilere ve akademisyenlere ait kısmını onlara bırakarak,siyasi yorumlara girmeden,bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum.
"Evet, biz iş dünyası olarak,Anayasadan etkileniyoruz.İş yapmamız, Anayasanın yanlış yorumları, garip maddeleri,acayip uygulamalarıyla,açıkça engelleniyor.Ama, kimileri de gayet iyi bildikleri halde,bunu görmezden geliyor.Ben bir mühendisim,analitik düşünürüm,analiz eder,en iyi çözüme odaklanırım.Öncelikle,"Mevcut sistem arızalı."MÜSİAD olarak, Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçilmesi sürecinin başından beri söylediğimiz bir gerçek var.Türkiye’de, Kuvvetler Ayrılığı olarak ifade edilen,ama kurgusunda Kuvvetler Karmaşası olan bir sistem var ve mutlaka değiştirilmeli, dedik ve demeye de devam ediyoruz.Anayasalar,bireylerin hak ve özgürlüklerini devlete karşı güvence altına alır ve devletin yönetme sürecinde bağlı olduğu kuralları belirler.Fakat bu kurallar, millet tarafından seçilmiş meşru iktidarı "köşeye sıkıştırmak" ve "iş yapamaz hale getirmek" anlamına gelmez ve gelmemelidir.Aksi halde,hak ve özgürlükleri "güvence” altına alma çabaları,devlet üzerinde hegemonya kurmaya çalışan vesayetçi güçlerin, iktidarlarını pekiştirmesi ve yönetimi ele geçirmesi sonucunu doğurur.Ve maalesef,ülkemizin son dönemlerindeki anayasalar,hep bu sonucu doğurmuştur.2007’de e-muhtıra krizi yaşadık,Zoraki icat edilen bir bakış ile Anayasa yorumlandı ve 367 saçmalığı üretildi.Cumhurbaşkanı seçtirilmiyordu bu milletin meclisine O süreç devam etseydi ne olacaktı? Mevcut Anayasanın dayatılan o garip yorumlaması sonucu,Cumhurbaşkanı seçememiş bir meclisimiz olacaktı.Bir, kaos ortamı yani.Biz bunlarla uğraştırılırken,2008 yılına girdik.2008 niçin önemli?2008, etkileri bütün dünyada hala devam eden dünya ekonomik krizinin baş gösterdiği yıl,biz bu krizi başarıyla atlattık Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle kriz teğet geçti ama ardından iktidar partisine karşı kapatma davası açıldı.İşte tüm bunlar anayasanın arızalı olmasından kaynaklı.Siyasi belirsizliğin ekonomiyi etkilediği aşikarken,hangi iş adamı, böyle bir ülkede iş yapmak ister? Hangi iş adamı, önünü göremediği bir ortamda,ilave istihdam oluşturmaya çalışır?Yatırım yapmaya uğraşır?Herkes kendi canının derdine düşmüşken! Şimdi de,şu soruyu soralım:Bir ülke, iş dünyasından ne bekler?Daha fazla yatırım,daha fazla, istihdam,daha fazla katma değer.Peki, iş dünyası, bunları yapabilmek için,içinde yaşadığı ülkeden neler bekler?Çok basit,3 kelime,Huzur, Güven, İstikrar.İş dünyası "önünü görmek ister."Geleceğe,olabildiğince garanti ile bakmak ister.Önüne çıkabilecek engelleri,öngörebilmek ister.Kaos istemez,belirsizlik istemez.Peki, örnek olarak anlattığım, 2007 ve 2008'deki o kaos ortamını,
hazırlayan neydi? Biz, İş Dünyası mı sebep olduk? Hayır, sebep, Darbe Anayasası idi.Demek ki, Anayasa ile, İş Dünyasının işini yapamaması arasında,doğrudan bir bağlantı varmış.Demek ki, bizim iş yapmamız, Anayasa kaynaklı birtakım olaylar zinciriyle, kolayca engellenebiliyormuş.Bugün 2023 hedeflerimize ilerlemek istiyorsak bunları asla unutmamalıyız.Bu nedenle, Cumhurbaşkanının millet tarafından seçim sürecinin başında, daha adayların isimleri açıklanmamışken, "kuvvetler ayrılığı
denilen, fakat kurgusunda kuvvetler karmaşası bulunan bu sistemin değişmesi gerektiğini söyledik."
O zamandan beridir de, aynı şeyi söylüyoruz.Güçler karmaşasını ve siyasi krizleri ortadan kaldırarak, yönetim sisteminde istikrarı sağlayacak esaslı bir anayasa değişikliği yapmaya mecburuz.Kısacası, bize göre Meclis'te kabul edilen ve 16 Nisan’da milletin oyuna sunulacak olan Anayasa değişikliği, bir tercih değil, artık bir ihtiyaçtır.Bu sebeplerle geleceğimize sahip çıkmalıyız.Anayasalar ve bu Anayasa değişikliği, tüm milletimiz için, ama özellikle iş dünyası için çok önemli.Bana göre, bu değişiklik sonrasında çöm önemli bir tablo da ortaya çıkacak.Seçimler, demokrasinin gereği.Ama, çok sık seçim yaşamak da, işleri yavaşlatıyor, adeta durduruyor.Herkes, bir beklenti içine giriyor.Dur bir bakalım, şu seçimin sonucunu görelim de öyle yatırım yaparız diyor.Alışverişi seçim sonuna kadar biraz erteleyelim diyor.Eğer, bu Anayasa değişikliğini milletimiz kabul ederse, artık 5 yılda bir seçim yaşayacağız.2019 yılının İlkbaharında Belediye seçimleri yapılacak.2019 yılının sonbaharında da, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri aynı günde yapılacak.Millet, tercihini yapacak.Kimi seçtiyse, o, koltuğa oturacak.Sonra, 5 yıl Seçim yok.İşimize gücümüze bakacağız.Sözlerime son verirken,ilk günlerini yaşadığımız bu mübarek 3 aylarınızı tebrik eder Rabbimden bizleri 11 ayın sultanı ramazan ayına kavuşturmasını niyaz ederim. 16 Nisan’da gerçekleşecek olan referandumun;Ülkemizin ve ümmetin dirilişine vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."dedi.
MÜSİAD Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Barut'un konuşması sonrası gerçekleşen panel de konuk konuşmacılar,gerçekleşecek olan referandumda kabul edilecek olan 18 maddenin detaylarına inerek neden evet denilmesi gerektiğine yönelik konuşmalar yaptılar.Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu'nun "Şanlıurfa'da yapılan çalışmalar ışığında Şanlıurfa'nın tamam olduğunu,Şanlıurfa'nın ilk üçe girmesini beklediğini" belirten sözlerinin geceye damga vurduğu gözlendi.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu paneli,katılımcı misafirlere plaket takdimi ve çekimi yapılan toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
MÜSİAD'dan,"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"
MÜSİAD Şanlıurfa Şubesi,referandum çalışması kapsamında "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu çalışmasını yaptı.
MÜSİAD Şanlıurfa Şubesi organizasyonunda SDP Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin'in modöretörlüğünde,Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu,AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin,HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan,Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Yrd.Doç.Dr.Adnan Küçük ve KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Av.Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu konuşmacı olarak iştirak ettikleri "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu referandum çalışması yapıldı.
Yapılan programın ilk bölümü STK Başkanları ve temsilcilerinin katılımıyla kahvaltılı organizasyon ile gerçekleşti.16 Nisan'da yapılacak referandumda "Neden EVET"in sorularına cevap verildi.Değişimi yapılacak olan 18 maddenin tüm detayları hakkında yetkili ağızlardan bilgiler aktarıldı.Özellikle seçilme yaşında gerçekleşecek 18 yaşın akıllara takılan bölümüne cevap veren AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin;15 Temmuzda şehit düşen,gazilik ünvanını alan 18 yaşındaki gençlerimizin hatıratını yaşatmak üzere bu haklarının teslimiyetine karar verildiğini,Avrupa'da 22 yaşındaki bir Urfalı Vatandaşımızın Milletvekili sıfatını kazandığını hatırlatarak;gelin görün ki aynı kardeşimize Türkiye'de sadece seçebilirsin sen seçilemesin diyeceğiz.Bununla birlikte Avusturya Dış İşleri Bakanı'nın 23 yaşında olduğunu hatırlatmak isterim."dedi.
Sabah yapılan STK buluşması sonrası heyet,Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna,Şanlıurfa BŞB Başkanı Nihat Çiftçi,Ak Parti İl Başkanlığı ve MHP İl Başkanlığı'nı kapsayan protokol ziyaretleri gerçekleşti.
DSİ Konferans Salonu'nda gerçekleşen ikinci bölümde "Halk Buluşması" adı altında bir araya gelindi.
Açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Barut,Sivil Dayanışma Platformu çatısı altında Türkiye'yi karış karış dolaşan,bizlerin Yeni Anayasa süreci ile ilgili bilgilenmemizi ve kafamızdaki soru işaretlerine cevap vermek üzere ilimize teşriflerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bazıları soruyor!Anayasa değişikliği ile,iş dünyasının ne derdi var ki? Size ne Anayasadan?Anayasanın hangi maddesi iş yapmanıza engel oluyor ki, siz de kalkıp fikir söylüyorsunuz? Bırakın, o yorumları akademisyenler yapsın.Siyasetçiler yapsın, diyorlar.İşin siyasetçilere ve akademisyenlere ait kısmını onlara bırakarak,siyasi yorumlara girmeden,bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum.
"Evet, biz iş dünyası olarak,Anayasadan etkileniyoruz.İş yapmamız, Anayasanın yanlış yorumları, garip maddeleri,acayip uygulamalarıyla,açıkça engelleniyor.Ama, kimileri de gayet iyi bildikleri halde,bunu görmezden geliyor.Ben bir mühendisim,analitik düşünürüm,analiz eder,en iyi çözüme odaklanırım.Öncelikle,"Mevcut sistem arızalı."MÜSİAD olarak, Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçilmesi sürecinin başından beri söylediğimiz bir gerçek var.Türkiye’de, Kuvvetler Ayrılığı olarak ifade edilen,ama kurgusunda Kuvvetler Karmaşası olan bir sistem var ve mutlaka değiştirilmeli, dedik ve demeye de devam ediyoruz.Anayasalar,bireylerin hak ve özgürlüklerini devlete karşı güvence altına alır ve devletin yönetme sürecinde bağlı olduğu kuralları belirler.Fakat bu kurallar, millet tarafından seçilmiş meşru iktidarı "köşeye sıkıştırmak" ve "iş yapamaz hale getirmek" anlamına gelmez ve gelmemelidir.Aksi halde,hak ve özgürlükleri "güvence” altına alma çabaları,devlet üzerinde hegemonya kurmaya çalışan vesayetçi güçlerin, iktidarlarını pekiştirmesi ve yönetimi ele geçirmesi sonucunu doğurur.Ve maalesef,ülkemizin son dönemlerindeki anayasalar,hep bu sonucu doğurmuştur.2007’de e-muhtıra krizi yaşadık,Zoraki icat edilen bir bakış ile Anayasa yorumlandı ve 367 saçmalığı üretildi.Cumhurbaşkanı seçtirilmiyordu bu milletin meclisine O süreç devam etseydi ne olacaktı? Mevcut Anayasanın dayatılan o garip yorumlaması sonucu,Cumhurbaşkanı seçememiş bir meclisimiz olacaktı.Bir, kaos ortamı yani.Biz bunlarla uğraştırılırken,2008 yılına girdik.2008 niçin önemli?2008, etkileri bütün dünyada hala devam eden dünya ekonomik krizinin baş gösterdiği yıl,biz bu krizi başarıyla atlattık Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle kriz teğet geçti ama ardından iktidar partisine karşı kapatma davası açıldı.İşte tüm bunlar anayasanın arızalı olmasından kaynaklı.Siyasi belirsizliğin ekonomiyi etkilediği aşikarken,hangi iş adamı, böyle bir ülkede iş yapmak ister? Hangi iş adamı, önünü göremediği bir ortamda,ilave istihdam oluşturmaya çalışır?Yatırım yapmaya uğraşır?Herkes kendi canının derdine düşmüşken! Şimdi de,şu soruyu soralım:Bir ülke, iş dünyasından ne bekler?Daha fazla yatırım,daha fazla, istihdam,daha fazla katma değer.Peki, iş dünyası, bunları yapabilmek için,içinde yaşadığı ülkeden neler bekler?Çok basit,3 kelime,Huzur, Güven, İstikrar.İş dünyası "önünü görmek ister."Geleceğe,olabildiğince garanti ile bakmak ister.Önüne çıkabilecek engelleri,öngörebilmek ister.Kaos istemez,belirsizlik istemez.Peki, örnek olarak anlattığım, 2007 ve 2008'deki o kaos ortamını,
hazırlayan neydi? Biz, İş Dünyası mı sebep olduk? Hayır, sebep, Darbe Anayasası idi.Demek ki, Anayasa ile, İş Dünyasının işini yapamaması arasında,doğrudan bir bağlantı varmış.Demek ki, bizim iş yapmamız, Anayasa kaynaklı birtakım olaylar zinciriyle, kolayca engellenebiliyormuş.Bugün 2023 hedeflerimize ilerlemek istiyorsak bunları asla unutmamalıyız.Bu nedenle, Cumhurbaşkanının millet tarafından seçim sürecinin başında, daha adayların isimleri açıklanmamışken, "kuvvetler ayrılığı
denilen, fakat kurgusunda kuvvetler karmaşası bulunan bu sistemin değişmesi gerektiğini söyledik."
O zamandan beridir de, aynı şeyi söylüyoruz.Güçler karmaşasını ve siyasi krizleri ortadan kaldırarak, yönetim sisteminde istikrarı sağlayacak esaslı bir anayasa değişikliği yapmaya mecburuz.Kısacası, bize göre Meclis'te kabul edilen ve 16 Nisan’da milletin oyuna sunulacak olan Anayasa değişikliği, bir tercih değil, artık bir ihtiyaçtır.Bu sebeplerle geleceğimize sahip çıkmalıyız.Anayasalar ve bu Anayasa değişikliği, tüm milletimiz için, ama özellikle iş dünyası için çok önemli.Bana göre, bu değişiklik sonrasında çöm önemli bir tablo da ortaya çıkacak.Seçimler, demokrasinin gereği.Ama, çok sık seçim yaşamak da, işleri yavaşlatıyor, adeta durduruyor.Herkes, bir beklenti içine giriyor.Dur bir bakalım, şu seçimin sonucunu görelim de öyle yatırım yaparız diyor.Alışverişi seçim sonuna kadar biraz erteleyelim diyor.Eğer, bu Anayasa değişikliğini milletimiz kabul ederse, artık 5 yılda bir seçim yaşayacağız.2019 yılının İlkbaharında Belediye seçimleri yapılacak.2019 yılının sonbaharında da, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri aynı günde yapılacak.Millet, tercihini yapacak.Kimi seçtiyse, o, koltuğa oturacak.Sonra, 5 yıl Seçim yok.İşimize gücümüze bakacağız.Sözlerime son verirken,ilk günlerini yaşadığımız bu mübarek 3 aylarınızı tebrik eder Rabbimden bizleri 11 ayın sultanı ramazan ayına kavuşturmasını niyaz ederim. 16 Nisan’da gerçekleşecek olan referandumun;Ülkemizin ve ümmetin dirilişine vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."dedi.
MÜSİAD Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Barut'un konuşması sonrası gerçekleşen panel de konuk konuşmacılar,gerçekleşecek olan referandumda kabul edilecek olan 18 maddenin detaylarına inerek neden evet denilmesi gerektiğine yönelik konuşmalar yaptılar.Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu'nun "Şanlıurfa'da yapılan çalışmalar ışığında Şanlıurfa'nın tamam olduğunu,Şanlıurfa'nın ilk üçe girmesini beklediğini" belirten sözlerinin geceye damga vurduğu gözlendi.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu paneli,katılımcı misafirlere plaket takdimi ve çekimi yapılan toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
En Çok Okunan Haberler