Konya'nın Yunak ilçesinde tarım işçilerini taşıyan minibüs ile TIR'ın çarpıştığı kazada yaşamını yitiren 3'ü çocuk, 7 kişi, memleketleri Şanlıurfa'da yan yana toprağa verildi.
Haber Giriş Tarihi: 28.06.2020 10:48
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Feci kaza akıllara bir kez daha GAP'ı, iyi değerlendirilemeyen verimli tarım alanlarını, bölgede artan işsizliği-yoksulluğu, yanlış tarım politikalarını getirdi.
İşte sosyal medyada kaza sonrası paylaşılan bazı yorumlar:
Halil Özcan (AK Parti Şanlıurfa Milletvekili): Kara haber yüreğimizi yaktı, yıktı, kor eyledi. Acı haber sanki tüm Urfalının ocağına düştü. Kara haber geldiği andan itibaren Peygamberler diyarını adeta matem havası kaplayıverdi. 7 canımız gitmişti, yaralılar hastanelere yollanmıştı. Bunca acının yanında birde gurbetin hüznü de saracaktı her bir hemşehrimi. Kayıtsız kalamazdık. Urfa’mızın acısı kendi acımız, sevinci kendi sevincimiz diyorsak bize düşen bu kara günde kardeşlerimizin yanında olmaktı. Öyle de oldu. Kara haberi alır almaz düştük yollara. İlk olarak Konya’nın Çeltik ilçesine daha sonrada Akşehir ilçesine geçtik. Aziz hemşehrilerimizle hemhal olduk, acılarını paylaştık, yaralılarımızın durumlarını yerinde gördük, vefat eden kardeşlerimizin ve yakınlarının iş ve işlemlerini bire bir yerinde takip edip hepsini Urfamıza uğurladık. Biz bize düşeni yerine getirmeye gayret ettik.
Aziz Aydınlık (CHP Şanlıurfa Milletvekili): Öncelikle Konya'da hayatını kaybeden 7 hemşehrimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Mevsimlik tarım işçileri konusu çok derin ve farklı noktaları olan bir konu; ancak bu konuda sadece konuşmak yetmez, gerekli önlemlerin ve uygulamaların ilgili kişi ve kurumlar tarafından hayata geçirilmesi, özellikle Şanlıurfamız için öncelik arz etmektedir. Maalesef ekmek parasını kazanmak için memleketinden başka şehirlere giden mevsimlik tarım işçilerimizin yaşadığı sıkıntıları 18 yılda iktidardan başka duymayan kalmadı. Bu konuyla alakalı ilerleyen günlerde daha kapsamlı bir açıklama ve çalışma yapacağımı bildiriyor bir kez daha tüm hemşehrilerime başsağlığı diliyorum.
Mahmut Tanal (CHP İstanbul Milletvekili): Mevsimlik tarım işçiliği, ülkemizin, Şanlıurfa'mızın kanayan yarasıdır. Çözüm bulmalıyız.
Av.Ahmet Tüysüz (Deva Partisi İl Başkanı): Haziranda ölmek zor...Ekmek uğruna hayatın baharında yollarda can vermek daha da zor. Elbet üzüleceğiz...Yas da tutalım ama kader deyip geçmeyelim. Eleştirmek çözüm önermemek en kolay iş... Politikalar geliştirelim insan yaşamına değer verelim bireysel, toplumsal ve kurumsal sorumlulukları da unutmayalım. Denetim görevimizi de yerine getirelim...Göçün nedenleri irdelenmeli. STK’ların saha çalışmaları ile önce rapora sonra 24.03.2010 t. 27531 s. Resmi Gazete’de yayınlanan, “Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi” konulu 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgeye de dikkatleri çekelim. Genelgenin hiç işletilmemesi veya eksik işletilmesi ve uygulanmasının denetlenmemesi idarenin hizmet kusurunu doğurur. Üzülelim yas da tutalım gidenleri geri getiremeyiz ama canla ödenmiş en ağır bedellerin hiç olmazsa bazı şeyleri değiştirmeye de vesile olması lazım..
Ömer Öcalan (HDP Şanlıurfa Milletvekili): İnsanlık, Mezopotamya’da tarımla yerleşik hayat başladı. Bugün ise Urfalılar başka şehirlere gidip “Tarım İşçiliği” yapmak zorunda kalıyorlar. GAP bir an önce tam kapasiteyle hizmete girmelidir. GAP’tan kastımız tarımsal faaliyetlerdir. On binlerce dönüm tarımsal araziye sahip şehrimiz milyonlarca insanımızı besler. Ne yazık ki halkımız gurbette modern köle yerine konmaktadır.
Abdullah Melik (Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı): Edi Bese, Mukeffi - Yazii, Artık Yeter.. Urfalılar olarak bu hali kabul etmiyoruz. Hiçbir Urfalı da kabul etmemeli. 48 farklı ile tarım işçisi göndermekle övünenler, şehir dışına giden yüzbinlerin neden kendi şehirlerinde doyamadığının hesabını vermelidir. İnsanca bir yaşam, insanca iş koşulları hepimizin hakkı.
Abdullah Ekinci: "Galiba bazıları mezarlarına sadece haysiyeti götürecekler…” "Bazıları da vurdumduymazlığı..." Artık varsa "tutmayın göz yaşlarınızı, vicdanımız sızlasın, Onurumuz ağlasın…" (A. Arif) Vefat eden kardeşlerime Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Mustafa Vefa: Herkese yetecek kadar toprak kimseye yetmeyecek kadar ekmek vardır. Yaşama tutunma çabası bir ömür sürer ama herkes ölüdür. Acıya, açlığa, yokluğa alışarak geçer hayat, şükretme öğretilir. Kısacası herkesin biraz fail olduğu bir cinayettir bu coğrafya.
Ömer Ağ: Hissemize ölüm düştü yine. Çocukluğumda ırgattım şimdi mevsimlik işçi. Kamyon kasalarında taşırlardı beni. Ordu'da, Malatya'da, Eskişehir'de, Konya'da toprağa düştüm ben. Oysaki tarihin en verimli topraklarında doğmuştum, atâ mesleğimdi tarım. Doğduğum topraklarda ölmeliydim ben.
Recep Gündoğan: Dünyanın en bereketli topraklarının kaderi mevsimlik işçilik olmamalı...
Feridun Şahin: Yerelliği aşan, ülkenin daha çok genel durumunu yansıtan manzaralar..Bütün bir şehir birleşip yek vücut olsa da bu elim olayları durdurması, "Durun gitmeyin burada hepimize aş iş var, lokmamızı bölüşürüz, gerekirse" diyebilecek bir güç oluşturamaz. Gerçekçi olmak lazım. Devlet demokratikleşip dönüşmedikçe, hukukun üstünlüğü, eşitlik sağlanmadıkça, liyakata dayalı üretim, AB standartlarında reformlar yapılmadıkça... Daha beter görüntüler, hep var olacak, bizler de utanç içinde yaşayıp gideceğiz. Sorun sandığımızın çok ötesinde, bizim çapımızı çok çok aşıyor...
Hüseyin Şahin: Geçen hafta mevsimlik işçi çocuklarının suda boğulması, bugün trafik kazası sonucu ölüm. Demek ki evlerinde ölüm bunların kaderi değilmiş diyecekler. Oysa kader kelimesinin arkasına sığınacaklar her zaman olduğu gibi.
Ayser Demirkol: Ağalığın hüküm sürdüğü, tefeciliğin gün geçtikçe tırmandığı, meclisteki bir kaç milletvekilinin kapı kulu olan, havaalanına kadar mersedesleriyle konvoylar yapan günümüz siyasetinin çanak yalayıcıları varken,..!!! Gelir düzeyi düşük olan gariban kesim çoluk çocuğunun karnını doyurabilmek için her yıl ailecek düşüyorlar gurbet yollarına ve simsarların elinde telef oluyorlar..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
'Çözüm için daha kaç işçinin ölmesi lazım?'
Konya'nın Yunak ilçesinde tarım işçilerini taşıyan minibüs ile TIR'ın çarpıştığı kazada yaşamını yitiren 3'ü çocuk, 7 kişi, memleketleri Şanlıurfa'da yan yana toprağa verildi.
Feci kaza akıllara bir kez daha GAP'ı, iyi değerlendirilemeyen verimli tarım alanlarını, bölgede artan işsizliği-yoksulluğu, yanlış tarım politikalarını getirdi.
İşte sosyal medyada kaza sonrası paylaşılan bazı yorumlar:
Halil Özcan (AK Parti Şanlıurfa Milletvekili): Kara haber yüreğimizi yaktı, yıktı, kor eyledi. Acı haber sanki tüm Urfalının ocağına düştü. Kara haber geldiği andan itibaren Peygamberler diyarını adeta matem havası kaplayıverdi. 7 canımız gitmişti, yaralılar hastanelere yollanmıştı. Bunca acının yanında birde gurbetin hüznü de saracaktı her bir hemşehrimi. Kayıtsız kalamazdık. Urfa’mızın acısı kendi acımız, sevinci kendi sevincimiz diyorsak bize düşen bu kara günde kardeşlerimizin yanında olmaktı. Öyle de oldu. Kara haberi alır almaz düştük yollara. İlk olarak Konya’nın Çeltik ilçesine daha sonrada Akşehir ilçesine geçtik. Aziz hemşehrilerimizle hemhal olduk, acılarını paylaştık, yaralılarımızın durumlarını yerinde gördük, vefat eden kardeşlerimizin ve yakınlarının iş ve işlemlerini bire bir yerinde takip edip hepsini Urfamıza uğurladık. Biz bize düşeni yerine getirmeye gayret ettik.
Aziz Aydınlık (CHP Şanlıurfa Milletvekili): Öncelikle Konya'da hayatını kaybeden 7 hemşehrimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Mevsimlik tarım işçileri konusu çok derin ve farklı noktaları olan bir konu; ancak bu konuda sadece konuşmak yetmez, gerekli önlemlerin ve uygulamaların ilgili kişi ve kurumlar tarafından hayata geçirilmesi, özellikle Şanlıurfamız için öncelik arz etmektedir. Maalesef ekmek parasını kazanmak için memleketinden başka şehirlere giden mevsimlik tarım işçilerimizin yaşadığı sıkıntıları 18 yılda iktidardan başka duymayan kalmadı. Bu konuyla alakalı ilerleyen günlerde daha kapsamlı bir açıklama ve çalışma yapacağımı bildiriyor bir kez daha tüm hemşehrilerime başsağlığı diliyorum.
Mahmut Tanal (CHP İstanbul Milletvekili): Mevsimlik tarım işçiliği, ülkemizin, Şanlıurfa'mızın kanayan yarasıdır. Çözüm bulmalıyız.
Av.Ahmet Tüysüz (Deva Partisi İl Başkanı): Haziranda ölmek zor...Ekmek uğruna hayatın baharında yollarda can vermek daha da zor. Elbet üzüleceğiz...Yas da tutalım ama kader deyip geçmeyelim. Eleştirmek çözüm önermemek en kolay iş... Politikalar geliştirelim insan yaşamına değer verelim bireysel, toplumsal ve kurumsal sorumlulukları da unutmayalım. Denetim görevimizi de yerine getirelim...Göçün nedenleri irdelenmeli. STK’ların saha çalışmaları ile önce rapora sonra 24.03.2010 t. 27531 s. Resmi Gazete’de yayınlanan, “Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi” konulu 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgeye de dikkatleri çekelim. Genelgenin hiç işletilmemesi veya eksik işletilmesi ve uygulanmasının denetlenmemesi idarenin hizmet kusurunu doğurur. Üzülelim yas da tutalım gidenleri geri getiremeyiz ama canla ödenmiş en ağır bedellerin hiç olmazsa bazı şeyleri değiştirmeye de vesile olması lazım..
Ömer Öcalan (HDP Şanlıurfa Milletvekili): İnsanlık, Mezopotamya’da tarımla yerleşik hayat başladı. Bugün ise Urfalılar başka şehirlere gidip “Tarım İşçiliği” yapmak zorunda kalıyorlar. GAP bir an önce tam kapasiteyle hizmete girmelidir. GAP’tan kastımız tarımsal faaliyetlerdir. On binlerce dönüm tarımsal araziye sahip şehrimiz milyonlarca insanımızı besler. Ne yazık ki halkımız gurbette modern köle yerine konmaktadır.
Abdullah Melik (Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı): Edi Bese, Mukeffi - Yazii, Artık Yeter.. Urfalılar olarak bu hali kabul etmiyoruz. Hiçbir Urfalı da kabul etmemeli. 48 farklı ile tarım işçisi göndermekle övünenler, şehir dışına giden yüzbinlerin neden kendi şehirlerinde doyamadığının hesabını vermelidir. İnsanca bir yaşam, insanca iş koşulları hepimizin hakkı.
Abdullah Ekinci: "Galiba bazıları mezarlarına sadece haysiyeti götürecekler…” "Bazıları da vurdumduymazlığı..." Artık varsa "tutmayın göz yaşlarınızı, vicdanımız sızlasın, Onurumuz ağlasın…" (A. Arif) Vefat eden kardeşlerime Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Mustafa Vefa: Herkese yetecek kadar toprak kimseye yetmeyecek kadar ekmek vardır. Yaşama tutunma çabası bir ömür sürer ama herkes ölüdür. Acıya, açlığa, yokluğa alışarak geçer hayat, şükretme öğretilir. Kısacası herkesin biraz fail olduğu bir cinayettir bu coğrafya.
Ömer Ağ: Hissemize ölüm düştü yine. Çocukluğumda ırgattım şimdi mevsimlik işçi. Kamyon kasalarında taşırlardı beni. Ordu'da, Malatya'da, Eskişehir'de, Konya'da toprağa düştüm ben. Oysaki tarihin en verimli topraklarında doğmuştum, atâ mesleğimdi tarım. Doğduğum topraklarda ölmeliydim ben.
Recep Gündoğan: Dünyanın en bereketli topraklarının kaderi mevsimlik işçilik olmamalı...
Feridun Şahin: Yerelliği aşan, ülkenin daha çok genel durumunu yansıtan manzaralar..Bütün bir şehir birleşip yek vücut olsa da bu elim olayları durdurması, "Durun gitmeyin burada hepimize aş iş var, lokmamızı bölüşürüz, gerekirse" diyebilecek bir güç oluşturamaz. Gerçekçi olmak lazım. Devlet demokratikleşip dönüşmedikçe, hukukun üstünlüğü, eşitlik sağlanmadıkça, liyakata dayalı üretim, AB standartlarında reformlar yapılmadıkça... Daha beter görüntüler, hep var olacak, bizler de utanç içinde yaşayıp gideceğiz. Sorun sandığımızın çok ötesinde, bizim çapımızı çok çok aşıyor...
Hüseyin Şahin: Geçen hafta mevsimlik işçi çocuklarının suda boğulması, bugün trafik kazası sonucu ölüm. Demek ki evlerinde ölüm bunların kaderi değilmiş diyecekler. Oysa kader kelimesinin arkasına sığınacaklar her zaman olduğu gibi.
Ayser Demirkol: Ağalığın hüküm sürdüğü, tefeciliğin gün geçtikçe tırmandığı, meclisteki bir kaç milletvekilinin kapı kulu olan, havaalanına kadar mersedesleriyle konvoylar yapan günümüz siyasetinin çanak yalayıcıları varken,..!!! Gelir düzeyi düşük olan gariban kesim çoluk çocuğunun karnını doyurabilmek için her yıl ailecek düşüyorlar gurbet yollarına ve simsarların elinde telef oluyorlar..
Hikmet Delebe: Çare aramayan muktedirler utansın..
En Çok Okunan Haberler