Son yıllarda artış gösteren boşanmalar, aile yapısı önündeki en büyük tehlikelerden biri olarak görülüyor. Araştırmacı Yazar M. Kemal Uğuzlu’ya göre, geçimsizlik sebep ve sonuçları ortadan kaldırılmayınca yuvalar yıkılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 08.05.2015 09:12
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Aziz Çiftçi’nin röportajı
ŞANLIURFA ve Türkiye genelinde, evliliklerde azalmalar yaşanırken, boşanmalardaki artışlar sürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2014 yılında evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0.1 azalarak 2014 yılında 599 bin 704'e geriledi. Buna karşılık, boşanan çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artarak 130 bin 913’e yükseldi.Son yıllardaki boşanma verileri, aile yapısı önündeki en büyük tehlikelerden biri olarak görülüyor. Peki, bu boşanmaların altında yatan sebepler nedir?
Bizde bu konuları Araştırmacı Yazar M. Kemal Uğuzlu ile konuştuk.Uğuzlu,geçimsizlik sebep ve sonuçlarının ortadan kaldırılmayınca yuvaların yıkıldığını söylüyor.
BİRDEN FAZLA SEBEPLERİ VARDIR
İnsanlar, bir ömür boyu birlikte yaşamak için evlenirler. Oysa ülkemizde, artan bir hızla evliliklerin çözüldüğünü, yuvaların dağıldığını, kendi orijinal deyimiyle, boşanmaların arttığı-nı görüyoruz. Ucu mahkemeye uzanan, ya da mahkemede kesinleşen, yuva çözülmelerine, pek çok kere şahit olan bir insan olarak, boşanma olayının ne tür sebeplerden kaynaklandığını izah eder misiniz?
M.Kemal Uğuzlu: Şüphesiz ki bu konu bir çırpıda, kısacık bir röportajla izah edilebilecek bir durum ve yorum değildir. Bu durumun çok detaylı olarak birden fazla sebepleri vardır. Ancak kısaca söylenmesi gerekenleri sıralayacak olursak;
Sosyolojik,Psikolojik,Kültürel,Adli ve Hukuksal,Resmi/kanuni/politik,Ekonomik,
Fiili ortamdaki, Siyasal baskıcı ve Devletçe uygulanan yanlış, evrimsel aile politik projeli sebeplerdir.Konu ile ilgili uzmanlarca yeterli bir şekilde; klinik vakaların tespiti ile ilimsel-bilimsel-akademik çalışmaların derhal yapılarak çok öncelikli olarak çözüm önerileri ile birlikte toplumun nazarına acilen verilmesi gerekir diye düşünüyorum.
HAYATIN HER ALANINI ETKİLER
Boşanmaların topluma yansıyan olumsuz etkileri nelerdir?
M.Kemal Uğuzlu: Tüm dünya devletlerin çekirdek kurumsal nokta-i hayatiyeti ailedir. Aile mefhumunun dumura uğradığı toplumlar önce millet olmaktan ve sonra devlet olmaktan uzaklaşırlar. Şüphesiz ki boşanmalar hayatın her alanını etkiler. Evvela mutsuz eşler, yetimhane büyüyen çocuklar ve mutsuz ve umutsuz insanların oluşturacakları hayatın tüm meydanları mezbeleye dönmez mi?
VAHİM SONUÇLARA ULAŞILIYOR
Bu günün Türkiye'sinde, aileler kurulurken, yapı harcında nasıl bir eksiklik oluyor ki, bunun sonucu aile çözülmeleri artıyor?
M.Kemal Uğuzlu: Bizi yaratan Rabbimiz, hayatın hiçbir alanını başkalarının doldurmalarına bırakmamış ki tanrıcıklar kendince verecekleri hükümlerle başka nizamlar oluştursun. Evvela Kuran bize nasıl bir evliliği ön görüyor ve bunun birinci elden tatbiki Hz. Muhammed Efendimiz (SAV) tarafından nasıl yaşamsal hale getiriliyor. Bu temel nokta bilinmeden, bir kısım modacı, rotacı, kotacı, sebateist şu veya bu sebeplerle birilerinin şeytani ve şehvani harcamaların harmanlaması ile ailelerin birlikteliği zorlaşıyor. Ve bu zorluğun zoru ile bu vahim sonuçlara ulaşılıyor.
SORUN ÇÖZÜLEMEYİNCE…
Evliler, neden şiddetli geçimsizlik çıkarıyorlar? Yuvalar neden yıkılıyor?
M.Kemal Uğuzlu: İslam’daki doğruluk, namus anlayışı, gayri sıhhi ilişkiler, kanaatkarlık, sabır ve sadakat ve nezaket kurallarının aşındırılması, asimile edilmesi yada köklü olarak ortadan kalkması/kaldırılması ile şiddetli geçimsizlik başlıyor. Geçimsizlik sebep ve sonuçları ile ortadan kaldırılmayınca da hali ile yuvalar yıkılıyor.
Boşanma olayında ekonomik sebepler mi, kültürel sebepler mi daha ağırlık taşıyor? Örnek verebilir misiniz?
M.Kemal Uğuzlu: Boşanmalarda ki sebepler her bir aile için farklıdır. Birileri için kültürel sebepler olurken bir değeri için ekonomik sebepler öncelikli olabiliyor. Ancak esas gerçek durum ta baştan beri dinimiz İslam’ın emrettiği her noktada “küfüv” denklik kanununun kurumsal ve kuramsal olarak anlaşılıp uygulanmasındandır.
AYRILIKLAR ADETA TEŞVİK EDİLİYOR
M.Kemal Uğuzlu: Evvela İslam’da “Nikâh” İlahi emir ve peygamberi sünnetle yapılarak kutsallık kazanmasından dolayı çok güvenli ve çok değerli bir hal ve haz kazanıyor. Bu kutsallıktan çıkarılarak beşeri bir sıradan arkadaşlık haline gelince; ayrılıklar adeta teşvik ediliyor. Yani elbette gerçek sebep İslam’dan uzaklaşmaktır. Zaten gayri İslami hallerde halvet olmadığı için böyle bir halâvet ve hürmet dertleri de pek yoktur.
Günümüzde, "aile'' kavramının, eskiye göre, farklı bir şekilde algılanması yuvanın çözülmesine nasıl etki ediyor?
M.Kemal Uğuzlu: Evlilik ile başlayan aile kavramı günümüz bir kısım insanlar tarafından adeta bir oyun, eğlence, nefsanî istek ve arzularının tatmin edici birlikteliği haline getirilmesi ile zaten yuva kurulmuyor. Kurulu bir yuvada gayri meşru ilişkiler, içecekler, giyecekler ve yiyeceklerle, oyun ve eğlencelerle yuvarlanarak yuvalanmaya çalışılıyor. Ki bunun müddeti cehalet dönemlerinde var olan mut’a nikâhı kadar bile devam etmiyor. Çünkü niyet geleceğe doğru bir milletin ve beraberinde ülke ve devletin inşası değil kendi istek ve arzularının tatmini olunca başka bir sonuç beklemek beyhudedir.
FEDAKÂRLIKLA KORUNABİLİNİR
Aile birliğinin korunması nasıl sağlanabilir?
M.Kemal Uğuzlu: Aile birliğinin korunması İlahi hükümlerin sınırlandırdığı hukuk ve adalet haritasının hukuk, ahlak ve hürmet çizgilerine dikkat ederek karşılıklı, nezaketi saygı, sevgi ve illa da karşılıklı toleranslı bir anlayış ve fedakârlıkla korunabilinir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Aile yapısı tehlikede!
Son yıllarda artış gösteren boşanmalar, aile yapısı önündeki en büyük tehlikelerden biri olarak görülüyor. Araştırmacı Yazar M. Kemal Uğuzlu’ya göre, geçimsizlik sebep ve sonuçları ortadan kaldırılmayınca yuvalar yıkılıyor.
Aziz Çiftçi’nin röportajı
ŞANLIURFA ve Türkiye genelinde, evliliklerde azalmalar yaşanırken, boşanmalardaki artışlar sürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2014 yılında evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0.1 azalarak 2014 yılında 599 bin 704'e geriledi. Buna karşılık, boşanan çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artarak 130 bin 913’e yükseldi. Son yıllardaki boşanma verileri, aile yapısı önündeki en büyük tehlikelerden biri olarak görülüyor. Peki, bu boşanmaların altında yatan sebepler nedir?
Bizde bu konuları Araştırmacı Yazar M. Kemal Uğuzlu ile konuştuk.Uğuzlu, geçimsizlik sebep ve sonuçlarının ortadan kaldırılmayınca yuvaların yıkıldığını söylüyor.
BİRDEN FAZLA SEBEPLERİ VARDIR
İnsanlar, bir ömür boyu birlikte yaşamak için evlenirler. Oysa ülkemizde, artan bir hızla evliliklerin çözüldüğünü, yuvaların dağıldığını, kendi orijinal deyimiyle, boşanmaların arttığı-nı görüyoruz. Ucu mahkemeye uzanan, ya da mahkemede kesinleşen, yuva çözülmelerine, pek çok kere şahit olan bir insan olarak, boşanma olayının ne tür sebeplerden kaynaklandığını izah eder misiniz?
M.Kemal Uğuzlu: Şüphesiz ki bu konu bir çırpıda, kısacık bir röportajla izah edilebilecek bir durum ve yorum değildir. Bu durumun çok detaylı olarak birden fazla sebepleri vardır. Ancak kısaca söylenmesi gerekenleri sıralayacak olursak;
Sosyolojik,Psikolojik,Kültürel,Adli ve Hukuksal,Resmi/kanuni/politik,Ekonomik,
Fiili ortamdaki, Siyasal baskıcı ve Devletçe uygulanan yanlış, evrimsel aile politik projeli sebeplerdir.Konu ile ilgili uzmanlarca yeterli bir şekilde; klinik vakaların tespiti ile ilimsel-bilimsel-akademik çalışmaların derhal yapılarak çok öncelikli olarak çözüm önerileri ile birlikte toplumun nazarına acilen verilmesi gerekir diye düşünüyorum.
HAYATIN HER ALANINI ETKİLER
Boşanmaların topluma yansıyan olumsuz etkileri nelerdir?
M.Kemal Uğuzlu: Tüm dünya devletlerin çekirdek kurumsal nokta-i hayatiyeti ailedir. Aile mefhumunun dumura uğradığı toplumlar önce millet olmaktan ve sonra devlet olmaktan uzaklaşırlar. Şüphesiz ki boşanmalar hayatın her alanını etkiler. Evvela mutsuz eşler, yetimhane büyüyen çocuklar ve mutsuz ve umutsuz insanların oluşturacakları hayatın tüm meydanları mezbeleye dönmez mi?
VAHİM SONUÇLARA ULAŞILIYOR
Bu günün Türkiye'sinde, aileler kurulurken, yapı harcında nasıl bir eksiklik oluyor ki, bunun sonucu aile çözülmeleri artıyor?
M.Kemal Uğuzlu: Bizi yaratan Rabbimiz, hayatın hiçbir alanını başkalarının doldurmalarına bırakmamış ki tanrıcıklar kendince verecekleri hükümlerle başka nizamlar oluştursun. Evvela Kuran bize nasıl bir evliliği ön görüyor ve bunun birinci elden tatbiki Hz. Muhammed Efendimiz (SAV) tarafından nasıl yaşamsal hale getiriliyor. Bu temel nokta bilinmeden, bir kısım modacı, rotacı, kotacı, sebateist şu veya bu sebeplerle birilerinin şeytani ve şehvani harcamaların harmanlaması ile ailelerin birlikteliği zorlaşıyor. Ve bu zorluğun zoru ile bu vahim sonuçlara ulaşılıyor.
SORUN ÇÖZÜLEMEYİNCE…
Evliler, neden şiddetli geçimsizlik çıkarıyorlar? Yuvalar neden yıkılıyor?
M.Kemal Uğuzlu: İslam’daki doğruluk, namus anlayışı, gayri sıhhi ilişkiler, kanaatkarlık, sabır ve sadakat ve nezaket kurallarının aşındırılması, asimile edilmesi yada köklü olarak ortadan kalkması/kaldırılması ile şiddetli geçimsizlik başlıyor. Geçimsizlik sebep ve sonuçları ile ortadan kaldırılmayınca da hali ile yuvalar yıkılıyor.
Boşanma olayında ekonomik sebepler mi, kültürel sebepler mi daha ağırlık taşıyor? Örnek verebilir misiniz?
M.Kemal Uğuzlu: Boşanmalarda ki sebepler her bir aile için farklıdır. Birileri için kültürel sebepler olurken bir değeri için ekonomik sebepler öncelikli olabiliyor. Ancak esas gerçek durum ta baştan beri dinimiz İslam’ın emrettiği her noktada “küfüv” denklik kanununun kurumsal ve kuramsal olarak anlaşılıp uygulanmasındandır.
AYRILIKLAR ADETA TEŞVİK EDİLİYOR
M.Kemal Uğuzlu: Evvela İslam’da “Nikâh” İlahi emir ve peygamberi sünnetle yapılarak kutsallık kazanmasından dolayı çok güvenli ve çok değerli bir hal ve haz kazanıyor. Bu kutsallıktan çıkarılarak beşeri bir sıradan arkadaşlık haline gelince; ayrılıklar adeta teşvik ediliyor. Yani elbette gerçek sebep İslam’dan uzaklaşmaktır. Zaten gayri İslami hallerde halvet olmadığı için böyle bir halâvet ve hürmet dertleri de pek yoktur.
Günümüzde, "aile'' kavramının, eskiye göre, farklı bir şekilde algılanması yuvanın çözülmesine nasıl etki ediyor?
M.Kemal Uğuzlu: Evlilik ile başlayan aile kavramı günümüz bir kısım insanlar tarafından adeta bir oyun, eğlence, nefsanî istek ve arzularının tatmin edici birlikteliği haline getirilmesi ile zaten yuva kurulmuyor. Kurulu bir yuvada gayri meşru ilişkiler, içecekler, giyecekler ve yiyeceklerle, oyun ve eğlencelerle yuvarlanarak yuvalanmaya çalışılıyor. Ki bunun müddeti cehalet dönemlerinde var olan mut’a nikâhı kadar bile devam etmiyor. Çünkü niyet geleceğe doğru bir milletin ve beraberinde ülke ve devletin inşası değil kendi istek ve arzularının tatmini olunca başka bir sonuç beklemek beyhudedir.
FEDAKÂRLIKLA KORUNABİLİNİR
Aile birliğinin korunması nasıl sağlanabilir?
M.Kemal Uğuzlu: Aile birliğinin korunması İlahi hükümlerin sınırlandırdığı hukuk ve adalet haritasının hukuk, ahlak ve hürmet çizgilerine dikkat ederek karşılıklı, nezaketi saygı, sevgi ve illa da karşılıklı toleranslı bir anlayış ve fedakârlıkla korunabilinir.
En Çok Okunan Haberler