Ayhan, Davutoğlu’na Cizre olaylarını sordu

Milletvekili Ayhan, soru önergesinde, 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinin akabinde Suruç’ta 32 gencin yaşamını yitirmesine yol açan bir saldırının gerçekleştirildiği hatırlattı.

 Bu saldırınınTürkiye ve özellikle de bölgede 90’lı yılların şiddet ve çatışma sürecinin yeniden başlayacağının kaygısını oluşturduğunu ifade eden Ayhan, “Son günlerde artarak devam eden çatışmalar ve yaşanmakta olan sivil can kayıpları bu kaygıları doğrular bir hal almıştır. Bölge üzerinde halk kendi öz yönetimlerini oluşturma kararları almaktadır. Demokratik özerklik talebi bugünden alınan bir karar olmayıp, evveliyatı olan demokratik bir taleptir. Bu iller aynı zamanda yerelde DBP’li belediyelerin olduğu yerlerdir. 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde de HDP %80’nin üzerinde oy aldığı yerler olarak dikkat çekmektedir. Bu yerlerde halkın iradesinin ve demokratik taleplerinin güvenlik güçlerince orantısız bir güçle bastırmaya çalışması orada yaşayan sivil halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Gelen haberler ve basına yansıyan görüntüler çok sayıda can kaybının yaşandığını, böyle devam etmesi durumunda sivil can kaybının artacağını göstermektedir. En son Yüksekova ve Cizre’de yaşanan sivil kayıplar bu tehlikeli gidişatın yol açacağı vahameti ve katliamı doğrular niteliktedir” dedi.

 Can kayıplarının yaşanmasına göz mü yumacaksınız?

Ayhan, önergesinde şunları söyledi:

“Bu bağlamda;

Suruç saldırısından bu yana bölge illerinde yaşanan çatışmalar gerekçe gösterilerek kaç bölgede sokağa çıkma yasağı kararı valiliklerce alınmıştır?

Sokağa çıkma yasağı kararlarının alınmasının gerekçeleri nelerdir? Vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanması bu gerekçelerden biri midir?

Sokağa çıkma yasağının alındığı bölgelerde güvenlik güçlerinin orantısız bir güçle mahallelere girerek önceden belirlenen hedeflere ağır silahlarla saldırması bir tahrik oluşturmuyor mu?

Yüksekova ve Cizre’de olduğu gibi sokağa çıkma yasağının vatandaşın can ve mal kaybını tehlikeye attığı sonucunu doğurmuyor mu?

Güvenlik güçlerinin saldırıları sonucu şu ana kadar hangi illerde kaç sivil vatandaş yaşamını yitirmiştir? Kaçı yaralanmıştır? Yaşamını yitiren ve yaralananların kaçı çocuktur?

Devletin öncellikli görevi vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bu saldırıları yapanlar ise vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye atarak anayasal bir suç işlenmektedir. Bu suçu işleyerek vatandaşın can mal kaybına kasteden güvenlik güçleri hakkında başlatılan bir soruşturma var mıdır?

Bölge halkının katliam girişimi diye adlandırdığı bu saldırılarda hükümetinizin elde etmeyi planladığı sonuçlar nelerdir? Bu sonuçlar elde edilinceye kadar sivil can kayıplarının yaşanmasına göz mü yumacaksınız?” (Haber Merkezi)

Çatışmaların başladığı günden bu yana Kandile ve Türkiye sınırları içindeki PKK hedeflerine kaç hava operasyonu düzenlenmiştir? Bu hava operasyonlarında kaç kişi yaşamını yitirmiştir? Bunların kaçı sivil vatandaştır?

Yapılan bu hava operasyonlarının maliyeti ne kadardır?

Çatışmaların yaşandığı günden bu yana kaç güvenlik mensubu yaşamını yitirmiştir? Kaçı yaralanmıştır?